GündemNot defterindeki isimlerin esrarı

Not defterindeki isimlerin esrarı

20.11.2009 - 14:58 | Son Güncellenme:

Bilge Köyü katliamı davasında 1 tahliye, tutuklu sayısı 8’e düştü

Not defterindeki isimlerin esrarı

MARDİN’in Mazıdağı İlçesi Bilge Köyü’nde 7’si çocuk 44 kişinin öldürülüp, 3 kişinin yaralandığı katliamla ilgili 9’u tutuklu 13 kişinin yargılandığı davanın 3’ncü duruşması Çorum Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. İki saat süren duruşma sonunda sanıklardan Abdülkadir Çelebi’nin de tahliye edilmesiyle, tutuklu sayısı 8’e düştü.

Güvenlik nedeniyle Çorum’da görülen davada mahkeme Kandilli Rasathanesi’nden gelen olay tarihindeki gibi en uygun günlerin Mardin Asliye Ceza Mahkemesi’ne bildirilerek, bu günlerde keşif yapılmasını istedi. İkinci duruşmada tanık olarak dinlenen Cengiz Çelebi’nin de mahkemeye verdiği ve içerisinde çok sayıda kişinin adının yazılı olduğu not defterinin, babası tarafından tutulduğu ve 1994 yılındaki terör olayı ile ilgili olduğu ortaya çıktı.

13 SANIK YARGILANIYOR Mazıdağı İlçesi'ne 40 kilometre uzaklıktaki Bilge Köyü’nde 4 Mayıs akşamı meydana gelen olayda, köyün eski muhtarı Cemil Çelebi’nin kızı Sevgi Çelebi (25) ile Habip Arı’nın (27) nişan törenin yapıldığı eve yapılan baskında 7’si çocuk 44 kişi öldürülürken, 2’si çocuk 3 kişi de yaralandı. Saldırıdan yara almadan sadece 7 kişi kurtuldu. Katliamın ardından ‘Şıh Mehmet’ olarak bilinen Mehmet Çelebi (43), Abdülhakim Çelebi (33), Mehmet Emin Çelebi (35), Süleyman Çelebi (44), Ömer Çelebi (42), Mehmet Sait Çelebi (40), Abdülkadir Çelebi (64), Mehmet Ali Çelebi (23), Ali Çelebi (43), Ahmet Çelebi (41) ve M.Ş.Ç. (14) tutuklanarak Gaziantep H Tipi Cezaevine gönderildi. A.Ç. (14) ile Mehmet Çelebi (25) ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

İLK DURUŞMADA 2 TAHLİYE Katliamla ilgili Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Adalet Bakanlığı’na başvurusu üzerine Yargıtay 5’nci Dairesi güvenlik nedeniyle duruşmanın Çorum’da yapılmasına karar verince, tutuklu 11 sanık 8 Ağustos tarihinde Çorum L Tipi Cezaevine nakledildi. 2 Eylül tarihinde ise yapılan ilk duruşmada telefon kayıtlarından olay günü ve saatinde başka yerde olduklarını ispat eden kamyon şoförleri Mehmet Ali Çelebi ve Ali Çelebi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMİ ALTINDA GETİRİLDİLER Çorum Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün saat 10.30’da başlayan üçüncü duruşmada da Adliye Sarayı çevresinde ve içinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Sanıkları cezaevinden Adliyeye getiren nakil aracına jandarma ve polis araçları eskortluk yaptı. Adliye binası içine giren herkesin üstü aranırken, çevre yollarda sivil ve resmi polisler görev yaptı. Duruşma 2 saat sürdü.

KATLİAM GECESİNDEKİ GİBİ HAVA ŞARTLARI BELİRLENDİ Bugün yapılan duruşmada 2’nci duruşmada alınan ara kararlar ile cinayet ve adam öldürmeye teşebbüs suçlarına iştirak etmekten yargılanan tutuksuz sanık A.Ç’nin (14) Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’ndan gönderilen raporu okundu. Raporda, A.Ç’nin lise 2’ye gittiği ve 7 kardeş olduklarını, basit matematiksel işlemleri yapabildiğini, ana ve ara renkleri bildiğini, sorunsuz şekilde iletişim kurduğunu, zeka geriliği olmadığını açıklayarak, ‘Kasten öldürme ve patlayıcı madde bulundurma" suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme’ yeteneğine sahip olduğu belirtildi. Raporda ayrıca A.Ç’nin olaya karışmadığı sadece sanıkların akrabası olduğu için suçlandığını söylediği kaydedildi.

Mahkeme ayrıca, Kandilli Rasathanesi’nce olay tarihine en yakın gün ışığına sahip, 26-27 Kasım 2009, 25-26 Aralık 2009, 24-25 Ocak 2010, 23-24 Şubat 2010 gece saat 06.00’da katliam gecesiyle aynı hava şartları ve ay durumunun oluşacağı bildirildi. Tespit edilen 4 tarihin Mardin Asliye Ceza Mahkemesi’ne bildirilerek keşif yapılması istendi.

KAFASINI YANIMDA BALTA GETİRİP KESMEDİĞİM İÇİN PİŞMANIM Yaklaşık 2 saat süren duruşmada sanık avukatlarından Eşref Kaya, müvekkilleri Abdülkadir Çelebi, Ahmet Çelebi, Ömer Çelebi, Mehmet Emin Çelebi ve Süleyman Çelebi’nin olayla bir ilgilerinin bulunmadığını ileri sürerek tahliyelerini, F.Ç’nin de dünyaya getirdiği çocuğuna DNA testi yapılmasını talep etti. Mahkeme, sanıklardan Abdülkadir Çelebi’nin tahliyesine karar verirken, diğer sanıkların tahliye talebini reddetti. Ayrıca avukatın DNA testi talebinide F.Ç’nin istemediğini belirterek kabul etmedi.

Duruşmada olayın asil faili olan Şıh Mehmet Çelebi eski ifadelerini tekrar ederek, “Sadece imam için üzgünüm. Onun için namaz kılıp her akşam dua ediyorum. Fesih Çelebi’nin kafasını yanımda balta getirip kesmediğim için çok pişmanım” diye konuştu.

NOT DEFTERİNDEKİ İSİMLER NE ANLAMA GELİYOR Çorum Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan 2’inci duruşmada mahkemeye tanık olarak katılan Cengiz Çelebi, 1994 yılında meydana gelen terör olayına ilişkin babası Halim Çelebi tarafından 5 sayfasına not tutulan ajanda verilmişti. Cengiz Çelebi, “Babam bana başıma bir şey gelirse bunu sandıktan çıkartırsınız” demişti. Mahkeme kayıtlarına geçen ajandanın sayfalarında soy ağacı şeklinde isimler bulunduğu ve bir sayfasında da terör olayında hayatını kaybeden kişilerin isimlerinin yazıldığı ortaya çıktı. Ajandanın bir sayfasında 19.02.1994 tarihli yazının başında terörizm kurbanları başlığı altında, olayda hayatını kaybedenlerin isimleri bulunurken, sayfanın diğer tarafında Çelebi başlığı altında bazı isimler bulunduğu ve en altta da “Katilleri hiç unutmayın” diye not tutulduğu belirtildi. Ajanda da Halim Çelebi’nin köyde daha önce de yaşanan başka silahlı saldırıları ve olayları da kayıt altına aldığı belirlendi. Halim Çelebi, gün ve saat belirterek 1985 yılında Kemal Altaş isimli bir kişinin vurulduğunu ve kendisine iftira atıldığı belirterek 4 yıl 4 ay ceza aldığından bahsederken, bu olaydan 32 gün sonra Veli, Osman ve Şehmuz diye birilerinin vurulduğunu kimin felçli, kiminin de sakat kaldığını yazmış. Bu olaydan 2 ay sonrada Ömer Hacı’nın Mehmet diye birini 7 kurşunla vurduğunu ama ölmediğini belirtti. Yargılanan Ömer Hacı’nın 1 yıl 5 ay hapis cezası aldığını açıkladı. Mahkeme ajandanın yazılı sayfalarına fotokopi çekilip, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığına gönderilerek bu olaylar hakkında bilgi istedi.

BAŞÇAVUŞ İFADESİ DE TAHLİYEDE ETKİLİ OLDU Bu arada olay tarihinde Mazıdağı İlçe Jandarma Komutanlığı’nda görev yapan Başçavuş B.Ç., talimatla alınan ifadesinde Abdülkadir Çelebi ve Ferhat Çelebi arasında geçen konuşmaya şahit olduğunu belirterek, “Abdülkadir askeri araçtaydı. Ferhat Çelebi ise aracın yakınında duruyordu ve kayınpederi olan Abdülkadir’e ‘sen bu olayı yaptın mı?’ diye sormuştu. O ise ‘ben bu işi yapmadım’ şeklinde cevap vermişti. Taraflar arasında başka bir konuşma geçmemişti” dediği belirtildi. Mahkeme, Abdülkadir Çelebi’nin toplanan delilleri ve tanık ifadelerini dikkate alarak tahliyesine karar verdi.

Mahkeme duruşmayı 28 Aralık tarihine erteledi. Tahliye olan Abdülkadir Çelebi’nin ise cezaevinden alınarak can güvenliği nedeniyle özel bir araçla Mardin’e gönderileceği belirtildi.

OLAYIN NEDENİ Mardin Cumhuriyet Savcısına olayın ardından verdiği ifadesinde köyü teröristlerin bastığını söyleyerek suçlamaları kabul etmeyen Şıh Mehmet lakaplı Mehmet Çelebi, Çorum Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan ilk duruşmada ifade değiştirerek katliamı olayda ölen Fesih Çelebi ile eşi F.Ç. arasında olan ilişkiden kaynaklandığını söylemişti. İfadesinde, “Aradaki ortak duvara sürekli vurulmasından şüphelenerek eşimi sıkıştırdım. O da bana Fesih Çelebi’nin kendisini rahatsız ettiğini, ahırdaki ortak duvara konuşmak için küçük bir delik açtığını söyledi. Eşimi de alıp ahıra gittim. Burada Fesih’in konuşmalarından namusuma göz koyduğuna kesin emin oldum. Bunun üzerine ağabeyi Cemil Çelebi’den Fesih Çelebi’yi öldürmesini istedim. Aradan zaman geçince beni oyaladığını anladım. Olay günü de Fesih Çelebi’yi evlerinin üzerinden eşime işaret ederken gördüm. Bunun üzerine çok sinirlendim ve oğlum M.Ş.Ç. ile kardeşim Abdülhakim Çelebi’yi yanıma alarak düğün yapılan eve gittim. Erkekleri ben vurdum. Kadınlara da kardeşim ateş etti. Fesih Çelebi’nin ciğerini söküp çıkarmadığım için ve yanımda balta götürüp kafasını kesmediğim için pişmanım. Sadece köy imamı olan Hacı Kazım Ozan’ı (24) öldürdüğüm için çok pişmanım. Onun orada olduğunu bilseydim. Bu işi yapmazdım” diye konuşmuştu. Ancak ikinci celsede F.Ç. talimatla alınan ifadesinde, ölen Fesih Çelebi’nin ahırdaki duvara delik açtığı konusunda bilgi vermezken, Fesih Çelebi ile aralarında bir ilişki olmadığını, bu olayın sadece dedikodu olduğunu ileri sürüp, “Başka biriyle hiçbir ilişkim yoktur. Ancak Fesih Çelebi beni rahatsız ediyordu. Aramızda hiçbir ilişki olmadı. Kocam bana aramızda bir şey olup olmadığını sordu. Ben de yok öyle bir şey dedim. Fakat bana inanmadı ve bu işi yaptı. Bunu namus için yaptı. Oğlumun bu işte suçu yoktur” dedi.

Olayda hayatını kaybedenlerin yakınları ise katliamın nedeni olarak 1994 yılında köye yapılan terör baskını olduğunu ileri sürdü. Bu olayı Şıh Mehmet lakaplı Mehmet Çelebi’nin gerçekleştirdiğini ileri süren maktül yakınları, eski muhtar Cemil Çelebi’nin bu olayı araştırdığı için bütün ailesinin ortadan kaldırılmak istendiğini belirtmişti.

SİLAHLAR DEREDEN ÇIKTI İlk duruşmada katliamın bir numaralı sanığı Mehmet Çelebi, olayda kullandığı 2 kalaşnikof ve G3 mermisi atan bir uzun namlulu silahı yine ilk duruşmada tahliye olan Ali Çelebi ile Mazıdağı Cumhuriyet Savcısının nezaretinde telefon konuşması yaparak yerini söylemişti. Bunun üzerine Ali Çelebi’nin yer göstermesiyle yapılan aramalarda, uzun namlulu 3 silah, şarjörleri ile birlikte köyün 2 kilometre uzağındaki Kırkçeşme Deresinde bulunmuş, ancak yapılan Kriminal incelemede ıslanan silahlar üzerinde parmak izi araması yapılamadığı, 2 Kalaşnikof tüfeğin olayda kullanıldığı, G1 tüfeğinin ise kullanılmadığı tespit edilmişti.

KİM NEYLE SUÇLANIYOR Sanıklardan Mehmet Çelebi, Abdülhakim Çelebi, Mehmet Emin Çelebi, Süleyman Çelebi, Ömer Çelebi, Mehmet Sait Çelebi, Abdülkadir Çelebi, Mehmet Ali Çelebi, Ali Çelebi ve 14 yaşındaki sanık M.Ş.Ç hakkında ‘Tasarlayarak ve canavarca hisle adam öldürme’ suçundan 36’şar kez, 7 çocuğun öldürülmesi suçundan 7’şer kez ve hamile bir kadını öldürmek suçundan da 1’er kez olmak üzere 44’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. 6 yetişkin ve 4 çocuğu da iştirak halinde tasarlayarak canavarca hisle öldürmeye teşebbüs etmek suçundan 10’ar kez 216’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları istendi. Tutuklu 10 sanık ayrıca Ateşli Silahlar Kanunu’na aykırı şekilde hareket ettikleri belirtilerek 3’er yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edildi. Evinde 6 adet el bombası bulunan tutuklu sanık Ahmet Çelebi hakkında da 17 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. Tutuksuz yargılanan sanıklardan 14 yaşındaki A.Ç hakkında diğer sanıkların suçlarına iştirakten cezalandırılması talep olunurken, Mustafa Çelebi hakkında da silahla ateş ederek genel güvenliği tehlikeye düşürmek suçundan 3 yıla kadar hapis cezası istenmişti.

KEŞFETYENİ
Sevenlerini korkutmuştu! Kaza sonrası eski günlerine geri dönüyor
Sevenlerini korkutmuştu! Kaza sonrası eski günlerine geri dönüyor

Cadde | 14.05.2025 - 07:51

Berk Atan, taburcu olduktan sonra sosyal medya hesabından yeni paylaşımlar yapmaya devam ediyor.

Yazarlar