06.01.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
Olay günü sırdaşı Rıdvan Süer'le hafta sonu oynayacakları maça ilişkin plan yapmak ve beraber eve dönmek için çocukluk arkadaşı ve akrabası Süleyman Mutlu'nun devam ettiği dershaneye gitti. Süleyman, Ferhat ve Rıdvan'a "2 saat etüt var beklemeyin" dedi ama "Olsun, biz buradayız" yanıtını aldı. Ders arasında çıktıklarında da yine karşısındaydı iki arkadaşı; gitmemeye kararlı. Çiftçi bir ailenin çocuğu olan ve Diyarbakır'a göç ettikten sonra amcalarıyla birlikte küçük bir büfe işletmeye başlayan Ferhat Mutlu'nun en büyük isteği edebiyatçı olmaktı. Arkadaşlarına gizlice yazarak şiire başlayan Ferhat, başka bir dershanede üniversiteye hazırlık dersleri alıyordu. "Patlayan aracın üzerine kitaplarını koymuş sohbet eden iki arkadaş..." Süleyman'ın hafızasında Ferhat ve Rıdvan'a ilişkin olarak kalan son görüntü bu! DHA, kurbanların bomba yüklü otomobile 5 ve 12 metre uzaklıkta olduklarını duyurdu. Süleyman Mutlu ise patlama anından önce gördüklerini Milliyet'e şöyle anlattı:"Her yer alevler içindeydi. Dışarıya çıkmamıza izin vermediler. Sonra yan taraftan bizi tahliye ettiler. Parçalanan insanlar vardı. Ferhat'la Rıdvan'ı göremedim. Gitmişlerdir diye düşündüm. En son, patlayan araca dayanmış konuşurlarken görmüştüm. Kitaplarını arabanın üzerine bırakmışlardı. Meğer gitmemişler."Henüz resmi bir açıklama yapılmasa da ilk bulgulara göre patlamaya uzaktan kumandalı bomba düzeneği neden oldu. Saldırı için dershanenin karşısını "bilerek" seçen teröristler, Süleyman Mutlu'nun anlatımlarına göre, Ferhat ve Rıdvan'ın patlatılan aracın hemen yanında bulunduklarını "görerek" hareket etti. Araba yanında sohbet Evde taziyeleri kabul eden baba Mehmet Mutlu, oğlunun öldüğüne hâlâ inanamıyor. Yeğeni Süleyman Mutlu'dan oğlunun da patlama olduğu yerde bulunduğunu öğrenen baba Mutlu, hastane hastane dolaşarak oğlunu aradığını anlatıyor.Üçüncü hastanede oğlundan kalanları çuvalda gören Mutlu, gözleri dolarak, "Teşhise gidemedim. Yanıp kömüre dönen, parçalanan vücudunu çuvala koymuşlar. O an yüreğim söküldü, koptu, dizlerimin bağı çözüldü" diyor. 'Oğlumu çuvala koymuşlar, o an yüreğim söküldü' Patlamanın olduğu sabah oğlunun cebinde para olmadığını dile getiren baba Mutlu, "Evden parasız gitti. Olmadığını bildiği için benden isteyemedi. İçimde ukde kaldı" diye üzülürken ekliyor:"Devlet millet el ele verirse, işsizlik biterse bu belanın kökü kazınır. İnsanlar birbirinin acısını paylaşmalı. Amcamızın oğlunu Tunceli'de 1995'te şehit vermiştik. Oğullarımın en kıymetlisiydi Ferhat. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın." 'Parasızdı, ukde kaldı'