RESİM VE HEYKEL SARAYI!

Avrupa’nın en büyük adliyelerinden biri olan Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın girişinde yer alan adalet simgesi “Themis” heykelinin önündeki yağlıboya tablo sergisi, fındık satılan stant, kan bağışı yapılan noktalar bir adalet sarayından çok alışveriş merkezi görüntüsü çiziyor.

‘Alışveriş merkezi mantığı’
Daha çok avukatların ve basın mensuplarının kullandığı “C” kapısının girişindeki büyük meydanda zaman zaman törenler yapılıyor. Özellikle avukatların protesto gösterilerine de sahne olan meydan, duruşma salonlarına giden yol üzerinde. Yaklaşık bir aydır, bu meydanda değişik ressamlara ait yağlıboya tablolor sergileniyor. Ayrıca meydanın sağ köşesinde kurulu bir stantta fındık satışı yapılıyor. Fındık satışının yapıldığı standın arkasında ise kan bağışı noktası bulunuyor. Vatandaşların ve hukukçuların tepkisini çeken bu görüntüyle ilgili görüşüne başvurduğumuz Başsavcılık yetkilileri ise, özellikle Themis heykelinin altına yaslanmış bir şekilde duran yağlıboya tablolara ilişkin, “Tablolar bir ara çok geldi, şovalyeleri de yoktu bu nedenle heykelin altında yerleştirildi” açıklamasını yaptı. Aynı yetkili, İstanbul Adliyesi dahil tüm adliyeler içinde satış için kullanılan stantlarda “kamu yararı”na olması ilkesinin arandığını, bu şartları yerine getirenlere satış izni verildiğini söyledi.
Adalet Sarayı girişindeki görüntüyle ilgili rahatsızlığını dile getiren İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, “Maalesef bizlerde adliye mimarisi gelişmedi ve sadece binaların büyüklüğüne bakıyoruz. Adliye bu haliyle fındık, fıstık artık ne varsa bunların satışının yapıldığı bir yer. Bunlar adliyeye yakışan bir görüntü müdür? Buralar içinde adaletin tahsis edildiği yerler ancak içinde bir alışveriş merkezi mantığı ile inşa edilmiş durumda. Bizim adelete nasıl yaklaştığımızı gösteren bir manzara bu” dedi.
Adliyenin AVM görüntüsünü hukukçular da eleştiriyor. Prof. Dr. Köksal Bayraktar, adalet sarayı girişinde hangi kurum lehine olursa olsun satış yapılmasının uygun olmadığını söyleyerek, “Bugün fındık yarın kastene ya da aklına gelen herşeyi satmaya başlar insanlar. Yani satış olmamalı ama ne olması gerektiğini de söylemem lazım. Belçika’da adalet sarayına girdiğinizde masalar görürsünüz. Avukatlar ve insanlar burada görüşüp çalışırlar. Bizde bunlar da yok. Çağlayan Adliyesi ve yeni yapılan adliyelerde koridorlarda da oturacak yer sayısı yetersiz. Ayrıca yerlere konulan tablolar gördüm. Resim yapan kişiye saygısızlık bu” dedi.
İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı avukat Ömer Kavili de, “Siz bir kere haddinizi bilin. Bir kere orası devletin uygun gördüğü bir yerdir. Devletlunun kudretinden, hikmetinden sual olunmaz. O nedenle büyüklerimiz ne derse en iyisini der ve yapar. Serbest piyasa ekonomisi çerçevesinde böylesine kökü dışarıda mihraklara prim vermeden devletimizin satışları devam edecektir. Adaletin kilosu bedava, bulursanız” şeklinde tepkisini ifade etti.

Themis heykeli
Themis’in elindeki “kılıç” adaletin verdiği cezaların caydırıcılığını ve gücünü, “terazi” adaleti ve bunun dengeli bir şekilde dağıtıldığını, bakire olması bağımsızlığı ifade eder. Gözü bağlıdır, bu tarafsızlığını simgeler. Ayrıca Themis gelip geçici olmayan tanrısal yasadır. Ayırıcı işareti de terazidir. Bu terazi ise bilinenin aksine dengede durmaz. Verdiği karar gereği bir kefesi diğerine göre aşağıdadır.