10.10.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
Kısa bir süre önce yayımlanan on beşinci kitabı "Snobizm" (Kibir) ile Amerikan elitizmini saklı olduğu yerden çıkarıp açık seçik bir şekilde gözler önüne seren Joseph Epstein, geçtiğimiz hafta Amerikalılara New York Times Gazetesi’nden beklenmedik bir çağrı yaptı: "Araştırmalar Amerikalıların yüzde 81’inin ‘içlerinde bir kitap saklı olduğu, bu kitabı yazmayı’ düşündüğünü gösteriyor. Şimdiye kadar on dört kitabı yayımlanmış ve on beşincisi önümüzdeki ilkbaharda piyasaya çıkması beklenen bir yazar olarak bu tür düşünenlerin iştahını kırmak için elimden geleni yapmaya niyetliyim. ...Amerikada her yıl seksen bin kitap yayımlanır. Bunların çoğu gerekli değildir, sevilmez, hiçbir şekilde bir işe yaramaz. Kitap yazma kabiliyetini yanlış anlamak son derece ciddi ve zaman kaybına sebep olan bir hatadır. Lütfen, daktiloyu, ağaçları, kibirinizi heba etmeyin! Lütfen o kitabı yazmayın! Düşünmeyin bile! Bırakın içinizde, ait olduğu yerde saklı kalsın!"
Epstein "herkesin içinde saklı bir kitap olduğu" görüşünün sapına kadar Amerikalı bir görüş olduğunu vurguluyor. "Snobizm" kitabında anlattığı gibi Amerikalıların en kibirli milletlerden biri olması anlayışı ile uygun bu görüşü. Kibiri iyi tanıdığı iddiasında Epstein. Kaleminde kibiri iyi tanıyan bir otoritenin alaylı, çelişkili, kendiyle dalga geçen sesi var: "Herkesin bir diğeri kadar yetenekli ve iyi olduğu kesinlikle demokratik bir anlayış. Birinin hikâyesinin diğeri kadar bilgelik taşıyacağı ve ilginç olduğu da bu demokratik görüşün bir uzantısı şüphesiz. Ama bir de öğrencilere uzun yıllardır öğretilen yanlış bir yaratıcılık kavramı mevcut. ‘Yaratma’ sözcüğü o kadar çok kullanıldı ki, bundan böyle bu sözcüğün esas sahibi olan Tanrı bile kendi için kullanılmasından utanç duyacak diyen Paul Valery değil miydi?"
Epstein’e göre, Amerika’da "kibir" vaktiyle "Beyaz Protestan Anglo - Saksonlar"a (WASP) ait bir tavırdı. Üretim araçlarına ve eğitime sahip zengin yöneten sınıfın tavrı. Bu sınıfın gittiği üniversiteler demokratikleşip daha geniş bir tabana eğitim vermeye başlayınca üniversite sayesinde kibir geniş bir tabana yayıldı! Buradan da dünyaya! Şimdi Amerika’da olduğu kadar dünyanın dört bir yanında, Amerika’nın önde gelen üniversitelerinde (Ivy League) okuyup "kibir" kazanan bir tabaka mevcut. Epstein’e göre, eğitim sayesinde Amerikan nüfusunun geniş kesimine yayılan kibirle pek çok öğrencinin kitap yazmayı sadece bir "öğrenme" işi olarak görmesi ve bu yeteneğe sahip olduğunu düşünmesi normal.
Michigan yayıncıları tarafından yapılan, 1006 Amerikalı üzerindeki araştırmada roman, araştırma - inceleme ya da yemek kitabı yazmak isteyenler hemen hemen birbirine eşit sayıda. Epstein, Amerika’da bu kadar çok "üçüncü sınıf" kitap yazılmasının sebebini şöyle açıklıyor: "Kitap yazmanın ün, unvan kazanmak türünden sebebleri bir kenara, kanımca bu kadar çok sayıda kişinin içlerinde bir kitap saklı olduğunu düşünme sebebi yazmayı kendi önemlerini kayda geçirmek olarak görmesidir. Samuel Johnson’un dediği gibi, ‘Her insanın kalbinde doğanın ona verdiği bir başkalık, ayrıcalık olduğu inancı yatar,’ Öyleyse bu ayrıcalığı kitaptan daha iyi ortaya dökecek bir şey olabilir mi? Vaktiyle dinin dramatik yapısı bu inancı teskin etmeye yetiyordu. Sınıfı ne olursa olsun her insanın kalbinde yaşayan bu dram bir kurtuluş yoluydu. İnsan cenneti yaratabilecek miydi? Din artık çoğumuzun hayatında bu rolü oynamayınca iş biraz daha çatallaşıyor ister istemez. Yokoluşla karşı karşıya kalınca yaşadığımızı kanıtlayacak şey ne olacak? Cevap: Bir kitap tabii, bir kitap yazacağım!"
Joseph Epstein
Houghton Mifflin Co.
288 s.
25 dolar