Kültür Sanatİtiraf et, kitabın satsın

İtiraf et, kitabın satsın

02.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kadın yazarlar eşleri tarafından nasıl aldatıldıklarını anlatırken, Müjdat Gezen aşklarını itiraf etti. Ve bu kitaplar bir anda 'best seller' haline geldi. Peki işin sırrı ne?

İtiraf et,  kitabın satsın



İtiraf et,  kitabın satsın



Son olarak güzel manken, kendisine uzatılan mikrofona çok önemli haberi verdi. Yakında bir kitap yazacak. Tabii anılarından oluşacak. Ve tabii ortalık sarsılacak. Manken henüz 23'ünde. Öyle birikmiş çok anısı da yok. Ama belli ki kısa zamana çok şey sığdırmış. İyi de bunu hazır mikrofon uzatılmışken, muhabire anlatsa ya! Hayır. Artık moda, bir kitap yazıp manşetlere öyle çıkmakta. İyi de, okuma oranı yıl geçtikçe geri giden bir toplumdan nasıl oldu da bu kadar yazar çıktı. Okumadan yazıp, çok satmanın sırrı ne?
"Dikkatinizi ayakta tutmak, reyting almak gerekiyor: 'Bu ne biçim kitap?' diye yarıda bırakmanızı istemiyorum. Ama bunun da sırrını keşfettim. Türkçesi: 'Gizini buldum.' Yaşamımdaki en önemli olayı size anlatacağım. 'Az sonra'... Hadi merak etmeyin de göreyim... Daha da ileri gideyim: bu gizin ne olduğunu bilmiyorum. Ama kuşkusuz bir giz bulacağım sizler için, sabırlı olun."
Bu cümleler Müjdat Gezen'in anı kitabı, Galiba Ben Sanatçıyım'dan alındı. Gezen gerçekten bizler için, kitabını yazarken kendisinin bile bilmediği bir giz bulmuştu. Formül basit. Sansasyonel olaylarla ünlü isimler bir araya gelince, kitabın da reytingi artıyordu. Üstelik Gezen'in gizini öğrenmek için sabırlı olmamıza da gerek kalmadı. Daha kitap piyasaya çıkmadan giz çözüldü. Önce bir gazete manşetinden Gezen'in ilişkisi olan kadınların kodları yayımlandı. Ardından bir diğeri, kodları çözerek isimleri ortaya çıkardı. Gezen'in anılarında herkes var. Ajda Pekkan'dan Ayşen Gruda'ya, Perihan Savaş'tan Nil Ünal'a uzanan listenin önemli bir bölümü yazılanlara itiraz ediyor. Diğer bir bölümü de, "Bunlar hiç yaşanmadı" diyor. Sonra kitabın yayıncısı Can Yayınları'nın sahibi Erdal Öz'le Müjdat Gezen basın toplantısında karşı karşıya geliyor. Gezen, Öz'den özür diliyor. 'Basına bunları kim sızdırdı' tartışması... Oyun gibi. Ama bunlar, günlerce gazetelerin birinci sayfalarıyla, magazin sayfalarında yer buluyor.
Daha Gezen'in anıları tozlanmadan, bu kez Nilgün Belgün'ün anılarıyla coşmaya başlıyoruz. Onun manşete çıkmasının nedeni ise, eşi tarafından aldatılması. Belgün'ün 200 sayfalık anılarında bu itiraf, bir sayfayı bile geçmiyor. Yılların tiyatro duayeni Gülriz Sururi için de aynı son geçerli. Bir An Gelir kitabında sadece iki bölümü eşinin kendisini aldatmasına ayıran Sururi'yle de günlerce aynı şey konuşuldu. Bir yazar, yazar sevgilisinin anılarını yine Can Yayınları'ndan çıkan kitabında anlatmış ve ortalık karışmıştı. En siyasi kitaplarda bile artık içimizi gıcıklayacak bir şeyler var. Emre Kongar'ın anılarında en çok, ünlü bir yazarın burnunu karıştırması tartışma konusu oldu. Cüneyt Arcayürek'ten de geriye, Demirel'le yaptığı 'özel' konuşmalar kaldı.

Özel, daha özel, en özel
Okumayan bir topluluğa en cazip gelen şey, dedikodu, hadi o ağır oldu belki ama şenlikli kişisel hikayeler. Müjdat Gezen eşini bekletip Ajda Pekkan'la ne yaptı? Nilgün Belgün eşinin kendisini aldattığını nasıl öğrendi? Gülriz Sururi yine kendisini aldatan eşine geri döndü mü? Demirel, Çiller için ne dedi?
Gittikçe artan bir itiraf isteğimiz ve önlenemez bir özel hayat merakımız var. Bu uğurda internette bir site açıldı. Reha Muhtar da İtiraf adıyla bir program hazırladı. BBG evi, Ben Evleniyorum bizim özel hayatlara olan ilgimizin birer göstergesi. Her biri ciddi reytingler alan magazin programları da. Özel olanı istiyoruz. Daha özel, daha özel. O bilgilerle uzaya gitmenin yollarını, tarihsel derinliği, felsefeyi, roman okuma zevkini süremeyeceğimize göre, merakımızı gidermek bize yetiyor.
Şimdi bu kadroya anılarını yazan ünlü isimler ekleniyor. Her üç kitabı da okudum. Sururi'nin daha deneme türünü bir yana koyarsam, Müjdat Gezen'in kitabı için, tartışmalı anımsamalar bir yana, yazım olarak söylenecek tek olumlu şey yok. Can Yayınları'nın, anılara karışamayız açıklaması da kurtarmaz. O kitaba tek bir editör eli değmemiş. Oradan oraya sıçrayan, fikri olmayan sevdiklerini sevgiyle anan bir günlük. Aslında Gezen, tiyatrocu kimliğiyle ve naif haliyle insanı etkiliyor. Hoş şeyler de var yazdıklarının arasında. Hele Zeki Müren ve Aziz Nesin bölümleri... Ama kimsenin onlara bakacak hali yok. Anı dediğin, iç gıcıklayacak! Nilgün Belgün'ün de öyle. Sonuçta, eğlenceli anılar deyip geçmek mümkün. Ama öyle bir ambalajın içinde sunuluyorlar ki, klasik tabirle 'maksat aşıyor'.
Her şeye rağmen bu kitaplar nasıl satıyor? Onun da yanıtı basit. Müjdat Gezen'in bulduğu gizi ya yayıncılar buluyor ya da kitabı yazanlar. Kitap çıkmadan kimin kimle neler yaptığı gazete manşetlerinde polemik oluyor. Taraflar konuşuyor. Televizyonlar haber yapıyor. Bu mevzudan birkaç magazin programı çıkıyor. Herkes tarihi kendine göre anlatıyor. Ve sonuçta Müjdat Gezen'in şu itirafına rağmen bu kitaplar 'best seller' oluyor: "Bu yıl beş kitap bastım, on kitap okumadım."
Eee, bu durumda güzel manken de, mikrofona bir kere anlatıp unutulmak yerine, tarihe geçmek için kitap yazmaya başlıyor.
Haklı değil mi sizce de?
Yazmak için okuma zahmetine bile gerek yokken!



POPULER KÜLTÜR











KEŞFETYENİ
Sinem Ünsal özel diyetini açıkladı! 'Dönüm noktam oldu'
Sinem Ünsal özel diyetini açıkladı! 'Dönüm noktam oldu'

Cadde | 11.05.2025 - 16:22

Uzak Şehir dizisiyle yıldızı parlayan Sinem Ünsal, fitliğiyle de dikkatleri çekiyor. Özel diyet yapan güzel oyuncu dönüm noktasını açıkladı.

Yazarlar