28.11.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
Cumaya adam toplamak için futbolu kullanmak enteresan, hadi yormayayım kendimi de söyleyeyim: Biraz da komik, değil mi? Diğer yandan caminin önünden geçen bütün erkekleri tavlayacak bir mevzu futbol. Ben bile durup iki dakka dinledim, futbol mutbol ne ayak diye. Geçenlerde Eminönü, bir caminin hoparlöründen yayılan imamın sesiyle inliyordu. İçeridekilerden ziyade dışarıdakilere konuşan imam mealen şöyle şeyler diyordu: "...Bir futbol maçı düşünün. Tribündekiler olmasa, taraftarlar olmasa; futbol, futbol olur mu? Kimsenin desteklemediği takım, takım mıdır? Yoksa sahada nafile koşturan bir avuç adam mıdır? İzleyeni olmayınca futbolun ne manası kalır? Cemaatsiz din, seyircisiz futbola benzer. Camiye geleceksiniz. Camiyi cemaatsiz bırakmayın" vs. Kendisi de imam olan Recep Tayyip Erdoğanın bir vakitler futbol oynamışlığını, babası mani olmasa bugün belki başbakan değil de futbolcu olacağını, konuşmalarını da futbol terimleriyle süslediğini bilmeyen yok.Erdoğan mesela Kıbrıs meselesine Türkiyenin yaklaşımını "Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da takım çalışmasıyla tam saha pres yapacağız" diye açıklamamış mıydı? "Futbol tabiri ile oyunu rakip sahaya yıkmış durumdayız. Kalesini savunmak durumda olan taraf artık biz değiliz, karşı taraf" dememiş miydi? Sonra da işte kusurlu hareketlerden girip adil hakemden çıkıp herkesi "iyi oynayan kazansın" prensibinin gereğini yerine getirmeye davet etmemiş miydi?Ee imam, başbakan, haliyle baş-imam Erdoğan böyle konuşursa imam ne yapsın? O da işte almış "derinlemesine pası" kaleye ilerliyor. Erdoğandan asist İmamspor-Halkspor maçı devam ederken, zina ve TCK yüzünden ABnin zora girdiği günlerde Başbakanspor-ABspor maçını "tarafsız gözlemci" medya da şöyle yorumlamıştı: "Erdoğan, tersten gelen bir topa ayağını uzatıp kendi kalesine gol atan futbolcuya benziyor. Erkekliğe gölge düşürmemek için de hakeme fena halde kafa tutuyor." (Mehmet Ali Birand-Posta, 22 Eylül.) "Kendi kalesine gol attı" Sonra geçen akşam "Siyaset Meydanı"na Felluceden -adını tam anlamadım, galiba Allaniydi, büyük ihtimalle de takma isimdi- katılan Iraklı direnişçi Türk şoförleri neden öldürdüklerini, "çünkü buna mecbur kaldıklarını" anlatıyordu. "Siz bizim kardeşimizsiniz" dedi sonra ve bu kardeşliği vurgulamak için, tahmin edin, nasıl bir örnek verdi:"Türkiye, Avrupa ülkelerinden biri ile futbol maçı yaptığında biz daima sizi tutuyoruz. Siz gol atınca ayağa fırlıyor, bağırıyoruz. Türkiye ile Irakın kardeşliğini size daha nasıl anlatayım?" Daha nasıl anlatsın? Çok iyi anlattı. Neredeyse profesyonel bir hatip gibi -belki de profesyonel bir hatipti- futbol kardeşliği ile içimize değdi. "Biz Türkiye taraftarıyız" Benim merak ettiğim: Neden? İmamdan başbakana, medyadan Türklerin desteğini isteyen Iraklı direnişçiye... Neden futbol?"The Matrix" üzerinden felsefe tartışan felsefeciler "Neden felsefeyi, felsefesi tartışılır bir film üzerinden konuşuyorsunuz?" sorusuna "Çünkü insanlar orada!" diye cevap vermişlerdi.Belki bu yüzden: Çünkü insanlar tribünlerde! Çünkü insanlar TV başında maç izliyor. Demek ki dünya meselelerine dikkatlerini çekmek için onlara futbolun diliyle seslenmek gerekiyor. İkna etmeyi birinci vazife kabul edenler giderek kendi dilini, kavramlarını yitiriyor:Başbakan pas verdi, imam topu aldı, gidiyor gidiyor, önüne AB çıktı, top şimdi ABde, kaleci kalede dikkatli, tribünlerde Iraklılar hep bir ağızdan bağırıyor: "Ölmeye ölmeye ölmeye geldik..." "Çünkü insanlar orada!" Seks ve futbol birbirine benzer mi? Benzeten benzetmiş. Buyrun:İkisinin icrası için de tesis gereklidir.İkisi de nadiren ertelenir.İkisinde de ısınma hareketleri gerekir. İkisinde de pozisyon zenginliği iyi bir şeydir.İkisinde de motivasyon sonucu etkiler.İkisinin de magandası çekilmez.İkisinde de ofsayta düşülür.İkisinde de ilk kez milli olunur.İkisinde de deplasman tedirgin edicidir.İkisinde de profesyoneller iyi para kazanır.İkisinde de skor önemlidir.İkisini de duş paklar.İkisine de belli bir yaştan sonra jübile yapıp veda etmek gerekir.Farka gelince: Futbolda elle oynamak yasaktır, sekste serbest! Seks ve futbol Gerald Ford "Sporda başarı, uluslara askeri bir zafer kadar yararlıdır" der. Bir bakıma doğru. Kurtuluş Savaşı yıllarında, 1922de Fenerbahçe, işgal kuvvetleri takımını Zeki Rıza Sporelin golüyle 1-0 yenerek tüm Türkiyeye moral vermiştir herhalde.1969da Salvador ve Honduras takımlarının oynadığı bir maç, iki devletin birbirine savaş ilanı ve Honduras ordusunun Salvadoru işgaliyle sonuçlandı. Savaşta 6 bin kişi öldü.Kolombiyalı futbolcu Andres Escobar 1994 Dünya Kupasında Kolombiya takımında kendi kalesine gol atıp takımının elenmesine yol açtı. Ülkesine döndükten sonra da Medellindeki bir barda öldürüldü. Futbol maçı öncesi, sırası ve sonrasında yaralanan, öldürülen taraftar sayısı ise öyle çok ki! En son, bu esnada yeni bir vaka olmadıysa eğer Beşiktaş- Rizespor maçında Cihat Aktaş bıçaklanarak öldürüldü. tubakyol@yahoo.com Savaş, cinayet ve futbol
Kanal D ekranlarında yayınlanan ve büyük beğeni toplayan Yargı dizisinde canlandırdığı “Ceylin” karakteriyle geniş bir hayran kitlesine ulaşan başarılı oyuncu Pınar Deniz, anne olmanın mutluluğunu yaşıyor.