01.08.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
KIVANÇ EL NEVŞEHİR/NİĞDE
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP, MHP ile 11 partinin ortak cumhurbaşkanı adayı olan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’na Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ailesinin de oy vereceğini düşündüğünü söyledi.
Kılıçdaroğlu, Nevşehir ve Niğde’de cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek istedi. Nevşehir’e özel uçakla giden Kılıçdaroğlu, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP lideri özetle şunları söyledi:
* GÜL, ERDOĞAN’LA KIYASLANAMAZ: Abdullah Gül’ün Ekmeleddin Bey’den yana tavır koyacağına yürekten inanıyorum. Sayın Gül, en azından ahlaki değerler açısından Erdoğan ile mümkün değil kıyaslanamaz. Hem ülkenin geleceği, içinde bulunulan koşullar, Ortadoğu bataklığına sürüklenen bir Türkiye... Ülkeyi buradan çıkaracak ahlaki düzeyi yüksek itibarlı birisinin en azından kendisinden sonra o koltuğa oturmasını arzu edecektir. O yüzden Sayın Gül’ün tercihinin Ekmeleddin Bey’den yana olacağına inanıyorum. Oyunu Ekmeleddin Bey’e vereceğine inanıyorum. Sadece kendisinin değil, Gül ailesinin de.
* OBAMA TELEFONUNA YİNE ÇIKMAZ: (Obama’nın Erdoğan ile görüşmemesi) Erdoğan’ın izlediği politikanın iflas ettiğini gösteriyor. Erdoğan çıkış noktası olarak Abdullah Gül’ü görüyor. Başbakanlık koltuğunda iken telefonlarına çıkmayan bir Obama, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna çıkarsa da telefonlara çıkmayacaktır. İzlediği Ortadoğu politikasının yanlışlığını, dökülen kandan Erdoğan’ın sorumlu olduğunu dünya biliyor.
* O SORUŞTURMA DEĞİL: (Cemaate yakın polislere yapılan operasyon) Operasyonun Ergenekon, Balyoz veya oradaki hukuksuzluklarla ilgili olmadığını biliyoruz. Birçok operasyonda haksızlıklar yapıldı, insanlar boşuna hapiste yattı. O zaman bunun bedelini ödesinler algısı var. Ama bu soruşturma o soruşturma değil. Kamuoyu bunu çok iyi bilmeli. Bu operasyon 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu kapatma operasyonu. Savcılığını da doğrudan Erdoğan üstlendi. 17-25 Aralık’tan intikam alıyor. Yani bu operasyonlar büyük ölçüde kendi kişisel kariyerini yıpratan unsurdan intikam almak istiyor.
* AVUKATI DEĞİLİZ: Ben ne o davaların ne bu davaların avukatlığını falan üstlenmedim. Avukatı değiliz. Aradığımız hukukun üstünlüğüdür.
* ERDOĞAN İŞİN İÇİNDE: (Erdoğan’ın ‘Başbuğ bana bugün bize yarın size deyip rapor sundu’ açıklamasının hatırlatılması üzerine) İlker Başbuğ boşu boşuna terör örgütü üyesi diye içeri atıldı. Erdoğan çıkıp bir şey mi yaptı? Anayasa Mahkemesi’nde yargılanmaları için yasal düzenleme mi yaptı? Tam tersine MİT Müsteşarı ile ilgili yasayı yıldırım gibi getirdi. Hem Başbuğ olsun hem de MİT raporları olsun görmemezlikten gelmesinin temel nedeni; kendisinin bu işin içinde olmasıdır. Yolsuzluğa, ailesiyle beraber gırtlağına kadar o işin içinde. Yoksa gereğini yapar. MİT’e ‘raporu verdin sus artık’ mesajı veriyor. Başbuğ’a yapılana ‘tamam deyip biz yolumuza devam ediyoruz’ diyor.
* ÖNEMLİ CÜMLE: ‘Ne istediniz de vermedik, neden bunu yaptınız’ diyor? Önemli bir cümle. ‘Yani her şeyi verdim ama siz yolsuzluğumu ortaya çıkardınız’ diyor. ‘Bunu içime sindiremiyorum’ diyor. Bürokrasi, siyaset, ekonomide devlet yönetiminde verdiler ne istedilerse.
* DARBE SUÇU NEREDE?: Erdoğan’ın devleti soyma konusunda ciddi bir usta olduğu ortaya çıktı. Yüzde 1 demokrasi olsa ne hükümet kalmıştı ortada ne de parti ama bu yolsuzlukların tamamen arkasında durup kendisine darbe yapıldığını söylüyor. Ne darbesi... Darbe yapıldıysa darbe suçundan bunların tutuklanması lazım. Darbe suçundan gözaltına alınan yok, tutuklanan yok. MİT Müsteşarı dinlenebiliyor. Dinleniyorsa ona o dinleme olanaklarını sağlayan kim, Erdoğan değil mi? Kendi kusurunu başkasına atmak istiyor. Dinleme cihazı getirdiler dinlemeler yapıldı. Erdoğan’a o dinleme servis edildi bizim dinlemeler dahil. Kendisi itiraf etti, ‘nefesinizi dinliyoruz’ dediler.
* KORKMAYIN YAYINLAYIN: (Erdoğan’ın Deniz Baykal kasedini önceden izlediği iddiaları) Erdoğan’ın gözlüğünü çıkarıp görüntüleri nasıl izlediğini ve ne konuştuğunu ben izledim. O görüntüleri ellerinde bulunduranlardan şunu isterim artık neden korkuyorsunuz? Bana söylenen öldürülmekten korkuyorlar. Kormayın kardeşim yayınlayın gitsin. İktidar kimde olduğunu biliyor. Gözaltına alındı mı bu kişiler bilmiyorum. Sadece Baykal ile ilgili değil başka birisi ile de ilgili konuşuyor orada. Bir kaset olayı, bel altı bir durum konuşuluyor.
* İSTEMEDEN VERSEYDİ: (Yahudi cesaret madalyasını iade etmesi) Keşke onlar istemeden verebilseydi. Böylece inisiyatif kendisinde olur ve Gazze’deki katliamları protesto etmek için iade ettiğini söyleyebilirdi. İkiyüzlü bir politika güttüğünü biliyoruz.
* ANORMAL TABLO: Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yapılan bağışları açıklamaması da anormal bir tablo. Diğer iki aday kamuoyu ile paylaşıyorlar. Erdoğan paylaşmıyor. Orası şaibe kaldırmaz. Ama Erdoğan’ın her tarafı şaibe olduğu için açıklayıp açıklamamasının önemi de yok. Erdoğan örtülü ödeneği de kendi kişisel kariyeri için kullanmış olabilir. Böyle bir meşrebi var.
* BEDELLİ MESAJI: Bedelli askerlik yeniden çıkabilir, biz olumsuz bakmayız, destekleriz.
‘Geçmişi temiz olmalı’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Nevşehir ve Niğde’nin çeşitli ilçelerinde de vatandaşlara yaptığı konuşmalarda da, şunları ifade etti:
* LEKESİZ OLMALI: Cumhurbaşkanı adayının temiz geçmişinde leke olmaması lazım. Gırtlağına kadar yolsuzluğa bulaşmaması lazım. Temiz adam düzgün adam, adı Ekmeleddin İhsanoğlu. 17 Aralık’ta, 25 Aralık’ta yolsuzluk yapanlar, aile boyu yolsuzluk yapanların o koltukta işi yoktur. O koltuk temiz insanların, güzel insanların, düzgün insanların temsil edileceği koltuktur.
* DERİN DEVLETİN ADAMI: Tabeleya yazmış, ‘milletin adamı’ diyor. Milleti tokatlayandan, dolandırandan milletin adamı olmaz. AKP’nin derin devletinin adamısın sen.
Kahkaha polemiği
(Arınç’ın kadınların kahkaha sözleri) AKP’ye oy veren kadınların AKP’nin gerçek yüzünü öğrenmeleri lazım. Kadınlar da insan. Gülmek herkesin hakkı, ağlamak herkesin hakkı, erkek kadın güler ağlar. Ortama bağlıdır. Kadınları gülmeyecekleri bir konumda görmek, öyle sunmak, haklarını elinden almak demektir. AKP’nin kadına bakış açısı zaten sorunlu. Eşit birey olarak görmüyor zaten. Kadını farklı bir obje olarak görüyor. Hastalıklı bir ruh yapısı var.