Afganistan Dışişleri Bakanı Spanta: Demokrasi ile İslamiyet arasında çelişki yoktur

Afganistan Dışişleri Bakanı Dr. Rengin Dadfar Spanta, İslam’ın Türkiye’deki yaşanışının kendileri için bir örnek olduğunu belirterek, "Biz dünyaya bir şey göstermeliyiz, biz Müslüman olarak demokratik düzeni hak etmişiz.
Demokrasi ile İslamiyet arasında bir çelişki yoktur" dedi. Spanta, Türkiye ziyaretinin İstanbul ayağında A.A muhabirine, Afganistan Türkiye ilişkileri ve Afganistan halkının günümüzdeki sosyal yaşantısı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’yi ve İstanbul’u çok sevdiğini her fırsatta dile getiren Spanta, Türkçe’yi de çok iyi bilmesinin sebebinin, üniversite eğitimini Ankara Üniversitesi’nde tamamlaması olduğunu söyledi. Üniversite yıllarında Afganistan’da çok başarılı olan Afgan üniversite öğrencilerine Türkiye tarafından burs verildiğini ifade ederek, bu şekilde Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yüksek öğrenimine devam ettiğini anlatan Spanta, "Türk tarihini, Türkiye’deki modernleşme hareketlerini, bu meşrutiyet hareketinin Afganistan üzerindeki etkisi hakkında bir şeyler okumuştum. Ve çok merak ediyordum, ’Bir İslam ülkesi bu modernleşmeyi nasıl becerdi. Başardı mı başaramadı mı?’ diye. ’En iyisi gideyim yakından bakayım’ dedim. Onun için Türkiye’yi seçtim, geldim buraya" diye konuştu. İlkokuldayken gelecekte ne olmak istediği sorulduğunda, sebebini bilmeyerek Dışişleri Bakanı olmak istediğini söylediğini kaydeden Spanta, "Sonra benim tercihim ve özlemim, bir üniversitede hoca olmak oldu. En çok sevdiğim bu. Hala da benim yüreğim üniversitede. Bir gün geri döneceğim. Bu bakanlık görevini vatanıma karşı bir sorumluluk gibi değerlendiriyorum. Bir diplomat olarak Afganistan’ın inşa sürecine katılsam ve vatanıma borcumu ödesem diyerek başladım" dedi.

AFGANİSTAN’DA KADINLARIN ÖZGÜRLÜĞÜ

ABD’nin Afganistan Operasyonu sonrası Afganistan’daki sosyal yaşamda en sevindirici gelişmenin, "kadınların özgürlüğü alanında" görüldüğünü ifade eden Spanta, şunları söyledi: "2004 Nevruz’unda yıllarca ezilen Afgan kadınlarının pikniğe çıktıklarını gördüm, orada dans ediyorlardı, şarkı söylüyorlardı ailece. Böyle bir pikniğe katılmaları ve kadınların şarkı söylemeleri, bana bu kadar acı yıllardan sonra ’Demek ki bu memlekette bir şeyler oluyor’
diye düşündürdü. Bende derin izler bırakan en sevindirici şey budur. Sonra kadın gazeteleri çıktı, üniversiteye girdi kadınlar. Ben 2004’te üniversite görevime başladığım zaman, genç kızları öğrenci olarak gördüğüm zaman hep soru soruyorlardı. Öyle bir susamışlardı ki. Bunlar çok büyük ve derin etkiler bıraktı bende."

AFGAN KÜLTÜR SERGİSİ AVRUPA’DA

Afganistan Dışişleri Bakanı Dr. Rengin Dadfar Spanta, binlerce yıllık bir medeniyet olan Afgan kültürünü tanıtmanın önemli olduğunu da dile getirerek, Afganistan’ın tanıtımı için zamana ihtiyaç olduğunu, ancak bu amaçla Afganistan’daki medeniyetin örneklerinden oluşan bir sergiyi dünya ülkelerine sunduklarını bildirdi.
İnsanlardaki Afganistan imajının "turizm", "afyon" ve "terör" olduğunu belirten Spanta, dünyaya bunun böyle olmadığının anlatılması gerektiğini vurguladı. Rengin Dadfar Spanta, şöyle konuştu: "Afganistan gerçeğini, bu ülkenin derin bir kültüre sahip olduğunu ve bu kültürün çok ılımlı bir kültür olduğunu dünyaya anlatmalıyız.
Hoşgörülü bir kültüre sahip olduğumuzu anlatmalıyız. Bu amaçla tarihi eserlerden oluşan bir sergiyi Avrupa’ya taşıdık ki, millet şunu görsün; Afganistan kültürü sadece savaş değil, 2004 yılından önce de şehirli kültürümüz, şehirleşme vardı. Bu sergide bu medeniyetten heykeller, kadınların süs eşyaları var. Bu sergi önümüzdeki 9 yıl için dünya turuna
çıkmıştır. Sergiyi bilgilendirici konferanslarla birlikte sunuyoruz."

İSLAM VE AFGANİSTAN

Spanta, Taliban’ın dünyaya empoze ettiği İslam imajının, Afganistan’ın İslam anlayışı olmadığını, bu durumun bir avuç terörist grubun İslam’dan faydalanması, onu politikaya alet etmesi olduğunu söyledi. Böyle bir anlayışa kesinlikle karşı olduklarını ifade eden Spanta, kendilerinin İslam anlayışının "hoşgörülü ve çoğulcu" bir anlayış
olduğunu bildirdi. Spanta, Endülüs’te ya da Balkanlar’da olsun, tarih boyunca Müslümanların diğer dinlerin mensuplarına zarar vermeden yaşadıklarını hatırlatarak, Türkiye’nin Orta Doğu ülkelerine örnek gösterilmesi konusunda, şunları söyledi: "Afganistan için, benim için Türkiye bir örnektir. Biz dünyaya bir şey göstermeliyiz, biz Müslüman olarak demokratik düzeni hak etmişiz. Demokrasi ile İslamiyet arasında bir çelişki yoktur. Politik bir yaşam biçimi olan demokrasiyle bir inanç olan Müslümanlık arasında bir çelişki yoktur. Bunu göstermeliyiz. Bu kolay bir şey değil biliyorum. Bu açıdan model bence Türkiye’nin gittiği yoldur." Türkiye’de yaşanan "başörtüsü" tartışmalarını "doğal" olarak nitelendiren Spanta, bu tip tartışmaların geçmişte Avrupa’da da yaşandığına işaret ederek, şöyle dedi:
"Demokrasinin varlığı, yokluğu yarım metre kumaşa bağlı olan bir şey değildir. İnsanlar giyimlerini kendileri seçmek isterler. Önemli olan kamu alanında demokrasiyi gerçekleştirmektir. Devletin iktidarının ana kaynağının halk olduğunu kabul etmek gerek. Bunun dışında ’insanlar hangi dine inanıyorlar, kaç vakit namaz kılıyorlar’, bunlar kendilerinin bileceği şeylerdir." Türkiye ile Afganistan arasındaki ilişkilerin gelecekte daha derin ve geniş temellere dayanan bir şekilde devam edeceğine inandığını kaydeden Afgan Dışişleri Bakanı Spanta, "Ben de iki halkı çok iyi tanıyan bir insan olarak elimden geleni yapacağım" diye konuştu.