23.01.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:
DÖNEMİN Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'in düşen uçağında ölen Pilot Yüzbaşı Tuğrul Sezginler'in ablası Saime Sezginler'in avukatı Nusret Senem, İTÜ'den alınan bilirkişi raporunun, uçağın sabotaj sonucu düştüğünü kanıtladığını, soruşturmanın devamı için Milli Savunma Bakanlığı'na başvuracaklarını söyledi.
Sezginler, dün Senem'le yaptığı basın toplantısında, "Konuyla ilgili bir baskı ya da tehdit alıp almadığı" sorusuna, "Hiçbir baskı veya tehditle karşılaşmadım. Ancak askeri makamlarca, `Çok boy hedefi oldunuz. Kendinize dikkat edin' şeklinde uyarıldım" yanıtı verdi.
Avukat Senem, daha önce bazı önemli delillere dayanarak soruşturmanın devamını istediğini, ancak talebin reddedildiğini söyledi. Askeri savcılıkta bulunan dosyadaki belgelere ulaşabilmek için, hukuki hileye başvurduğunu anlatan Senem, şöyle konuştu:
"Uçağı satan şirket aleyhine dava açarak, bu belgeleri 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne getirtip incelettik. Mahkemenin tayin ettiği bilirkişi heyeti, belgeleri inceledi. Heyet, uçağın düşmesinde motor arızası, buzlanma, pilotaj ve bakım hatasıyla dizayn ve yapım hatası olduğuna dair delil bulunmadığını ortaya koydu. Bu rapor, ceza hukukunda çok ciddi bir delildir. Bu kadar güçlü bir delilden sonra, askeri yetkililerin bir gün bile beklemeden soruşturma açması gerekiyor. Olayın üstü `devlet sırrıdır' diye örtülemez. Yeni delil ortaya çıkması durumunda, soruşturmanın devamına karar vermek, yasal zorunluluktur."
Senem, ortaya çıkan yeni deliller ve önceki soruşturmada dosyanın kapatılmasına yönelik acemice tahrifatlarla soruşturmayı yönlendirme çabasını gösteren tüm belgeleri, Milli Savunma Bakanı'na vereceklerini bildirdi.
Son günlerde ortaya çıkan bazı gerçeklerin, bu olayın da CIA'yla bağlantılı çeteler kullanılarak gerçekleştirildiğini ortaya koyduğunu savunan Senem, Başbakan Necmettin Erbakan'ın, MİT'e dayanarak yaptığı açıklamaların, sabotajla ilgili bilgilerin MİT'te bulunduğunu gösterdiğini belirtti.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş'in, olayı ani bir buzlanmayla açıkladığını anımsatan Senem, Güreş'in bu yolla soruşturmayı yönlendirdiğini öne sürdü. Daha sonraki açıklamaların da, Güreş'i doğrulamaya yönelik olduğunu ifade eden Senem, dosyanın ilk soruşturma sırasında kapatılmasını, "görevi kötüye kullanma" olarak değerlendirdiklerini söyledi. Senem, "Bu konudaki sorumlular, Güreş ve Güvercinlik'teki Türk Kara Havacılık Okulu Komutanı Armağan Kuloğlu'dur. Kesinlikle görevlerini kötüye kullandıkları kanaatindeyiz" dedi.
Senem, Milli Savunma Bakanı'na verecekleri ve Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu'nca da incelenecek dosyada, herhangi bir zanlı belirtip belirtmedikleri" sorusunu, soruşturmanın sağlığı açısından yanıtlamadı.
Askeri yetkililerin olayla ilgili açıklamalarının doğru olmadığını iddia eden Sezginler de, önemli ayrıntıların gözardı edildiğini savundu. Uçakta, buzlanma halinde pilotları uyaracak üç ayrı sistem bulunduğuna dikkat çeken Sezginler, uçak motorunun her türlü kazaya karşı parçalanmayacak şekilde dizayn edildiğine dikkati çekti. Sezginler, zarfı bile parçalanmamış motorun iç aksamından 16 parçanın enkazda bulunamamasını, önemli bir delil olarak gösterdi.