09.11.2009 - 00:36 | Son Güncellenme:
ANKARA/İSTANBUL Milliyet
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir’in son anda iptal edilen İstanbul ziyaretine yönelik iç ve dış kaynaklı eleştiriler konusunda, davet sahibinin İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) olduğunu söyledi.
Erdoğan, “Gazze olayı ile Darfur’u birbirine karıştırmamak lazım. Orada böyle bir ifade edildiği gibi soykırım tespitini biz yapamadık” dedi.
TRT1’de yayımlanan “Politik Açılım” programına katılan Erdoğan, “Türkiye’nin İsrail’in insanlık suçu, savaş suçu işlemesi konusunda takipçi olduğu, benzer isnatlarla karşı karşıya olan Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir ile ilgili olarak AB ve dünya kamuoyunun Türkiye’nin tutumundan rahatsız olduğu açık. İkisi arasında bir çelişki var mı? Nasıl bakıyorsunuz bu konuya” sorusu üzerine şunları kaydetti:
“Buranın davet sahibi biz değiliz. İKÖ davet sahibi. Gazze olayı ile Darfur’u birbirine karıştırmamak lazım. Ben Darfur’a bu olaylar üzerine gitmiş bir Başbakanım ve onu yerinde inceledim ama kimse Darfur’a girme demedi. Ve orada böyle bir ifade edildiği gibi soykırım tespitini biz yapamadık.”
Medyada farklı
Afrika ülkelerinin de böyle bir görüşe katılmadıklarını ifade eden Erdoğan, “Şu anda BM’nin de Türkiye’ye yönelik bir yazısı, tavrı da olmuş değil. Bunlar medyada çok farklı şekilde yer alıyor. Ama İsrail olayına gelince Gazze’nin durumu çok farklı” dedi.
Erdoğan şunları söyledi: “Müslüman olup olmaması meselesi değil. Sharm-el Şeyh’te yapılan toplantıdan bu yana 9 ay geçti. Hâlâ Gazze’ye yardım yapılmamaktadır. İnşaatlar, okullar, hastaneler, oradaki yıkımlar hala aynı şekilde durmakta. Ve vatandaş orada çadırdadır. Hâlâ gıda ve ilaç noktasında içeriye çok zor yardımlar girebilmekte. Maalesef durum içler acısı. Bir iyileşme emaresi yok.”
Rahat konuşurum
El Beşir ile kendisinin çok rahat konuştuğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöşyle sürdürdü: “Ben Netanyahu ile o kadar rahat konuşamam ama Beşir ile rahatlıkla konuşurum. Rahatlıkla, ‘bu yaptığınız yanlıştır’ derim. Ve yüzüne derim. Niye? Bir Müslüman böyle bir şey yapamaz ki. Bir Müslüman soykırım yapamaz. Varsa böyle bir şey bunu rahat söyleriz. Türkiye’nin böyle bir rahatlığı var. Bu konudaki rahatlığımızı ben Ban Ki-mun’a da açıkladım.”
Kaçı Darfur’a gitti
Erdoğan, Danışma Kurulu toplantısında da şöyle konuştu:
“Bizzat Darfur’a gitmiş, sorunlarının hafiflemesi için somut adımlara öncülük etmiş bir Başbakanım. Acaba Sudan’la ilgili konuşan liderlerden kaçı Darfur’a gitmiş. Sayın Beşir’e söylenecek birşey varsa, bunların söyleyemediğini biz çok rahat söyleriz. Onlar raporlar üzerinden açıklama yapıyor. Mensubu olduğumuz İslam dinine teslim olan bir insanın soykırım yapması asla mümkün değildir.”
BM’den 176 sayfalık rapor
Erdoğan, 29 Mart’ta Darfur’a gitmişti. Darfur’da hükümet destekli Cancavid milisleri ve yerel militan örgütleri arasındaki ilk çatışmalar 2003 Şubatı’nda başladı. Bir BM komisyonu 31 Ocak 2005’te yayımladığı 176 sayfalık bir raporla hükümet ve Cancavid milislerinin birlikte hareket ettiğini, Darfur’da yaşananların vahşet olduğunu, sivillere yönelik sistemli saldırılar, işkence, tecavüz ve sürgün olduğunu ilan etti. Bu raporun yayımlanmasının ardından Darfur’daki olaylarda belirgin bir azalma görüldü. Mayıs 2006’da ise hükümet güçlerine ve Cancavid’e karşı savaşan Darfurlu Sudan Kurtuluş Ordusu, Hartum yönetimiyle bir barış antlaşması imzaladı.