06.07.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit, eşi Başbakan Bülent Ecevit’i, "sağ kolu - manevi evladı" olarak bilinen Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan’ı silmesi konusunda ikna etti. DSP Grupbaşkanvekili Emrehan Halıcı, Ecevit çiftiyle yaptığı görüşmelerin ardından düzenlediği basın toplantısında, geçiş döneminde adı "Başbakanlık" için de geçen Özkan’ı kınadı.
SİYASETTE BOMBA!
Ecevitler’in operasyonunu Rahşan Ecevit’e yakınlıklıklarıyla yıldızları parlayan DTP kökenli Halıcı, DSP Genel Başkan yardımcıları Tayfun İçli, Genel Sekreter Yardımcısı Süleyman Yağız ve Genel Sayman Mecit Şekercioğlu beşlisi yaptı. Halıcı’nın, Başbakanlık senaryolarına karşı sessiz kalan Özkan’ı ağır dille eleştirmesi siyaset kulislerinde şok etkisi yarattı.
1 GÜNDE BİTTİ
Operasyon, dün sabah Halıcı ve Şekercioğlu’nun Or - An’daki konuta çağrılmasıyla başlatıldı. Ecevitler, Or - An’da 1 saat kalan bu iki isme Özkan ile ilgili talimatlarını verdi. Saat 15.30’da yeniden Or - An’a giden Halıcı ve Şekercioğlu, kamuoyuna yapılacak açıklamanın onayını aldı. Halıcı ve arkadaşları, saat 17.00’de TBMM’de düzenledikleri ortak basın toplantısıyla Or - An’da son biçimi verilen metni okudu.
Halıcı, Ecevitler’e yönelik eleştirileri "mantık ve vicdan dışı kampanyalar" olarak niteledi ve şunları söyledi: "Bütün hızıyla devam eden bu kampanyaların kimler tarafından yapıldığını biliyoruz. Bu kampanyaların figüranları, baş aktörleri var. Ancak kim olursa olsun, bunların hepsi bilmeliler ki, bu haksız kampanyaya karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Dört koldan adeta bir koro halinde yapılan bu saldırı kampanyaları mutlaka bizler tarafından etkisiz hale getirilecektir. Tüm mesailerini ülkemize ve ulusumuza hizmet için veren Ecevitler, hiçbir güç ve odak karşısında yalnız değiller."
‘ECEVİT ÇEKİLMEYECEK’
Bazı çok etkili çıkar çevrelerinin kendilerini etkilemeye çalıştıklarını vurgulayan Halıcı sözlerini şöyle sürdürdü: "Başbakanımız’a yaptıramadıklarını, onu çekilmeye zorlayarak kendilerine uyan bir yönetime yaptırmayı hayal ediyorlar. Ancak kimse heveslenmesin, Sayın Ecevit çekilmeyecektir. Bu fedakârlığı ülkemizin ve halkımızın menfaatlerini korumak için yapmaktadır. Ekonomik ve siyasi istikrarı bozmaya yönelik tehditleri ve senaryoları Başbakanımız aylar önce görmüştü. Bu planları bozmak için direnmektedir.
Bu acımasız kampanya karşısında sade vatandaşlarımız, seçmenlerimiz ve partililerimiz tepkilerini ifade ediyor. DSP bu konuda tek bir yürek, tek bir sestir. Böyle olması da gerekir. Ancak partimizin en yüksek payeleri ve en yüksek görevlerinin kendilerine verilmiş olduğu bazı kişilerin, Sayın Hüsamettin Özkan dahil, bu tepkiler karşısında sessiz kalması bizi endişelere, kuşkulara, kaygılara ve soru işaretlerine sevk etmektedir."
ÖZKAN, DSP’YE YAKIŞMIYOR
"Bu durumun DSP kültürüne ve disiplinine yakışmadığını" vurgulayan Halıcı, "Herkes bilmelidir ki, DSP ile ilgili bu senaryo ve hayaller gerçekleşmeyecektir. Bizler buna izin vermeyeceğiz. Ecevitler ve bizler bu oyunlar karşısında tek bir yürek ve tek bir ses halinde mücadelemize devam edeceğiz."
Halıcı "Özkan’ın istifaya mı davet edildiği" sorusuna ise "Böyle bir şey yok. Tam tersi, tepkiler karşısında sessiz olunmayı anlamıyoruz. Sessiz kalmak, bazen onaylamak anlamına gelir. Şu an beklediğimiz partinin en üst konumuna gelmiş kişilerin tepkilerini dile getirmeleridir. Onu duyduktan sonra bir değerlendirme yapmamız mümkün olabilir" yanıtını verdi.
DİSİPLİN KONUSU BELİRSİZ
Halıcı, Özkan hakkında disiplin sürecinin işletilip işletilmeyeceği konusunda da, "Bu bizim karar verebileceğimiz bir konu değlidir. Genel başkanımız çok deneyimli bir liderdir. Şu anda hassasiyet duyduğumuz konular, kendimizi bağlayan açıklamalardır. Partinin yöneticileri olarak, diğer milletvekillerinden de gelen duyguları ifade etmeye çalışıyoruz" dedi.
Halıcı, "Özkan’a istifa ve git çağrısı mı yapıyorsunuz?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Böyle bir çağrı yapmaya yetkili değilim. Ama DSP’liler olarak üzüntü çekiyoruz. Acımasız saldırılar, senaryolar bizleri derinden yaralıyor."
Halıcı’nın "Ecevit’e yönelik kampanyaya partimizin en üst payeleri ve görevleri verdiği bazı kişilerin, Özkan dahil sessiz kalması; bizi endişe, kuşku, kaygı ve soru işaretlerine sevk etmektedir" sözlerindeki "bazı kişiler" ifadesi, DSP’de Ecevit sonrasında başkanlık için adı geçen diğer isimlere de uyarı olarak yorumlandı. Bu açıklama ile Ecevit sonrası dönem için lider adayı olarak konuşulan Dışişleri Bakanı İsmail Cem ve Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in de hedef alındığı ve üstü kapalı bir biçimde uyarıldığı belirtildi.
Ecevitler’in Hüsamettin Özkan’a karşı "savaş baltasını topraktan çıkardığı" basın toplantısının hemen ardından DSP’li vekiller arasında, Bülent Ecevit’in rahatsızlığı ile derinden ilerleyen "ayrışma" da su yüzüne çıktı.
Halıcı’nın üstü kapalı olarak "istifa" çağrısı yaptığı Özkan’a milletvekillerinden destek gelmeye başladı. DSP Balıkesir Milletvekili Tamer Kanber, "Bir zamanlar Hüsamettin Özkan, ‘Ecevit varsa ben de varım, yoksa ben de yokum’ demişti. Şimdi ben ‘Özkan varsa ben de varım, yoksa ben de yokum’ diyorum" diye konuştu. Özkan cephesi, grubun sayısının 45’e yükseldiğini, bu nedenle Rahşan Ecevit cephesinin bir açıklama yapmak zorunda kaldığını savunuyor.
Hüsamettin Özkan, DSP’nin 7 milletvekilliği kazandığı 1991 seçimlerinden itibaren Ecevit’in hep sağ kolu oldu. 4 milletvekili DSP’den istifa ettiğinde yanında kalan iki kişiden biriydi.
Rahşan Ecevit, DSP’li hükümetlerde eşinin hep yanıbaşında olan Hüsamettin Özkan’a başından beri karşıydı.
Ecevit - Özkan yakınlığı Başbakan’ın hastalığı süresince zayıfladı. Özkan, Rahşan Hanım’ın eve gittiği zamanlar Ecevit’i hastanede ziyaret edebildi.
Rahşan Hanım, artan eleştirilerden ve "Başbakanlık’tan çekil" baskısından hep Özkan’ı sorumlu tuttu. Bu görüşlerine Ecevit’i de inandırdı.
Rahşan Ecevit, "geçmiş olsun" ziyaretlerine gelen milletvekillerini kabulü sırasında partide ikilik oluştuğundan söz etmeye başladı. Birçok milletvekili de Özkan’ı şikâyet etti.
Özkan, Ecevit’in 2 ay aradan sonra TBMM’de katıldığı DSP Grubu’na gitmedi.
Özkan’ın, siyasi belirsizlik eleştirilerine ve kendi adı üzerine kurulan hükümet formüllerine karşı açıklama yapmaması Ecevitler’i kızdırdı.
Özkan’ın liderler zirvesinde tepkisiz kalması ve zirve ertesi, Özkan’ın başbakanlığından söz edilmesi Ecevit açısından bardağı taşırdı.
Ecevit çiftinin Hüsamettin Özkan’a dolaylı olarak "çekil" çağrısı yapması, yeni senaryoları gündeme getirdi. Devlet Bakanı Kemal Derviş’in de, "siyasete gireceği" yolunda mesajlar verdiği günün akşamı gerçekleşen basın toplantısından çıkan mesajlar, "Özkan yerine Derviş" senaryosunun üretilmesine neden oldu.
Özkan’ın istifası halinde Derviş’in Başbakan Yardımcısı olması, hem hükümette bir süredir sorun yaratan ekonomiye ilişkin koordinasyonsuzluğun giderilmesini, hem Ecevitler açısından Özkan sorununun ortadan kaldırılmasını, hem de bu gerilimin yarattığı siyasi tansiyonun düşmesini sağlayacak. Özkan’la yaşanan restleşmenin yarattığı ısı, Ecevitlerle Derviş arasındaki buzları eritebilirse, "Özkan yerine Derviş" formülünün önü açılacak.