14.07.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:
CHP İzmir Milletvekili Sabri Ergül, Mesut Yılmaz hükümetinin güven oylamasında TBMM'ye "P......k Meclisi" diyen Şevki Yılmaz için "Deyyusu Ekber Dışarı" pankartı açmasıyla Meclis'in onurunu koruduğunu savundu.
Ergül, pankart olayının bütün detaylarını Milliyet'e anlatırken, bu tarz tepkilerin Batı parlamentolarında sık sık görüldüğünü vurguladı, "Gayet demokratik, barışçıl ve zarif bir tepki gösterdim" dedi. RP milletvekillerinin pankart açılmasından sonra gösterdiği tepki ve saldırının kendi şahsına olmadığını kaydeden Ergül, şunları söyledi:
"RP'lilerin olaya yönelik tepkileri benim şahsıma değildir. Dikkat ederseniz daha önce Bülent Ecevit ve Mesut Yılmaz'a da yönelik saldırıları oldu. Bu onların genel tavrı. Asıl Meclis'i teslim almak istiyorlar. Bir bakıma güç denemesi yapıyorlar. Bunun için Şevki Yılmaz'a sahip çıkıyorlar."
Şevki Yılmaz'ın sözlerinin ardından toplumun infial içinde olduğunu ve bu nedenle gittiği her yerde kendisine "Şevki'yle aynı Meclis'te nasıl oturuyorsun?" sorusunun yöneltildiğini anımsatan Ergül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi ben de sormak istiyorum: Yüzbinlerce kişi pezevenk lafına tepki göstermedi mi? Kadınlar yürümedi mi? Ordu, yargı, sivil demokratik kuruluşlar patlamadı mı? Tepki göstermeyen bir tek kurum kalmıştı. O da parlamento. Ben günlerce düşündüm; ne yapabilirim diye. Sonunda böyle bir yöntem buldum. Benim amacım kimseye saldırı yapmak değildi. Batılı parlamenterler de `hayır' veya `yalancı' gibi sözcükler kullanarak bu tür tepkiler gösterir. Meclis Başkanı'na da söyledim, `Kürsüye çıkıp özür dilesin' dedim. Zaten Şevki Yılmaz'ın daha önceki beyanları da bu yöndeydi. Ama öyle olmadı. Gidip yerine oturdu. Ben işte buna dayanamadım. Kürsüye çıkıp `Özür diliyorum, sözlerim yanlış anlaşıldı' deseydi, bunu yapmazdım."
Ergül, pankartı açtığı andan itibaren hem CHP'den, hem de diğer siyasi partilerden olumlu tepkiler aldığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Pankarttan sonra CHP'nin fakslarının kilitlendiğini öğrendim. Yüzlerce tebrik aldım. Herkes `Ne iyi ettin' diyordu. Demek ki, böyle bir tepki göstermek gerekiyordu. Bu anlamda ben de parlamentonun saygınlığını, onurunu koruduğumu düşünüyorum. Meclis sinmemeli, çünkü öncü olma görevi var. Meclis sinerse toplum yara alır.
Oysa toplum bu olaya gösterdiği tepkiyle sinmediğini gösterdi. Öyleyse Meclis niye sinsin, niye teslim olsun? Yaptığım haraket için CHP grubundan veya genel başkanımız Deniz Baykal'dan da hiçbir olumsuz tepki görmedim. Zaten benim gösterdiğim tavır, partimin 1.5 yıldır Atatürk'e, cumhuriyete, laikliğe küfür eden zihniyete karşı gösterdiği tepkinin bir devamıdır. Benim tepkimle partimin tavrı arasında doğal bir bütünlük olduğu görülüyor."
Ergül, "Kavgacı bir üsluba mı sahipsiniz?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Kesinlikle hayır. Ben demokratik, barışçıl tepkilerin insanıyım. Dikkat ederseniz, iki yıla yakın parlamenter hayatımda hiçbir kavganın içinde olmadım. Genel Kurul'da laf attığım, sataştığım, sataşmaya maruz kaldığım olmuştur, ama hiç kavga içine girmedim. Yerinde tepkilerin işlevine inanıyorum. Zaten kamuoyunun, Meclis'in ve basının göstermiş olduğu büyük ilgi de doğru yapmış olduğumu gösteriyor diye düşünüyorum."
Meclis salonundan çıkarılmasında Meclis Başkanı'nın iç tüzük hükümlerine aykırı hareket ettiğini ileri süren Ergül, "İç tüzükte Meclis'te pankart açılmaz diye bir hüküm yok. Eğer öyle olsaydı, daha önceki hükümetin başbakanı olan Erbakan, kürsüde levhalar, dövizler gösteremezdi, grafikleri gösteremezdi" dedi.
* Mehmet Köstepen (DTP İzmir Milletvekili): "Ergül'ün davranışı şahsi. Kendisi dolu olabilir. Bana göre o hareketi yapmamalıydı. Hepimiz doluyuz, ama bunun kanuni yolları var. Kendi şahsına münhasır bir davranış biçimi sergiledi."
* Fikret Uzunhasan (DSP Muğla Milletvekili): "Ergül'ün davranışı hatalı. İstenmeyen nahoş olay. Hem Ergül'ün, hem de RP'lilerin yaptığı davranış hatalı. En başta Şevki Yılmaz'ın hareketi hatalıydı. Hata hatayı doğurdu."
* Rifat Serdaroğlu (DTP İzmir Milletvekili): "Tepkisini başka yollarla dile getirebilirdi. Şık olmayan olaylar cereyan etti."
* Veli Aksoy (DSP İzmir Milletvekili): "Haklar, hukuk kuralları çerçevesinde aranmalı. Meclis'in bir ağırlığı var. Aksi takdirde kısasa kısas yöntemi kaosa neden olur."
* Kaya Erdem (ANAP İzmir Milletvekili): "Milletvekillerinin daha sakin, daha anlayışlı davranmaları gerekir. Sabri Ergül'ün haklı nedenleri olabilir. Ama her ne koşulda olursa olsun, bunun yeri Meclis değildir."
* Metin Öney (ANAP Grup Başkan Vekili): "TBMM, fikirlerin söylendiği, söylenmesi gerektiği bir yerdir. Ergül'e yapılan davranışı da, Ergül'ün davranışını da tasvip etmiyorum."