15.01.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:
ACZMENDİ Lideri Müslüm Gündüz'le yakalanan Fadime Şahin, Ali Kalkancı'nın ağına düşürdüğü çoğu üniversiteli 41 genç kızın yeraldığı listeyi, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne verdi.
Şahin, listede adı geçen Niğde Üniversitesi'nde öğrenci S. Ç. , N. Y. ve listede adı olmayan Z. Y.'nin de, kendisi gibi Kalkancı'yla ilişkiye girdiği iddiasında bulundu.
Kalkancı'nın kendisinden Niğde Üniversitesi'ndeki müritlerinin listesini istediğini, listeyi alırken de kimseye söylememesini sıkı sıkı tembih ettiğini belirten Şahin, "Bu kızlar, değişik zamanlarda Kalkancı'nın yanına gidip geldi; ona bağlandı" dedi.
Şahin, Fatih Cumhuriyet Savcısı Selim Ulaş'a verdiği ifadede, Kalkancı'nın müritleriyle söyleşilerinde, kendisine bağlı cinler aracılığıyla, dönemin Başbakanı Tansu Çiller'i ayağına getirtebileceğini söylediğini iddia etti. Şahin, bu sözlerin yeraldığı kaseti, daha sonra sunacağını söyledi.
Şahin, Kalkancı'nın eski Türkçe harflerle yazdığı, üç yerinden delik büyüyü de savcılığa vererek, "Büyüyü verirken, `Bana bağlanacaksın. Bu kağıt seni her türlü beladan koruyacak. Sivilcelerin de iyileşecek' demişti. Hiçbir yararını görmedim" dedi.
Şahin, Kalkancı'nın tekkesine gelen insanlar üzerindeki etkisini, "Durum o hale gelmişti ki akan burnunu sildiği mendili bile yiyorlar, baştacı yapıyorlardı" sözleriyle dile getirdi.
1995 başlarında aradığı Kalkancı'nın, "Hemen yarın buraya geleceksin" dediğini belirten Şahin, daha sonraki gelişmeleri şöyle anlattı:
"Sorgusuz sualsiz itaat gereği, cuma sabahı 07.00'de dergaha gittim. Kapıyı kendisi açtı. Hiç kimse yoktu. Beni, kendisine ait küçük odaya aldı. `Sakın sesini çıkarma, cinlerin tamamı burada' dedi. Şoke oldum. Üzerime atıldı ve üzerimdekileri çıkarmaya başladı. Bir yandan da, `Bana karşı gelen Allah'a karşı gelmiş olur, sesini çıkarma' diyordu. Beni tamamen soymadı. Sadece alt kısımdaki çamaşırlarımı çekip çıkardı. Onun üzerinde de, entari türü bir şey vardı. Başka bir şey de yoktu. Manevi cebir altında, kızlığımı aldı. Ağlamaya başladım. `Ağlama sende pis kan var. Bu kanı akıttık. Bundan sonra yüzündeki sivilceler süratle düzelecek. Bunu kendim için değil, senin için yaptım, üzülmene gerek yok' dedi. Süratle orayı terkettim. Otobüse binmek için Topkapı'ya gittim. Kendisine telefon açtım. Niçin böyle bir şey yaptığını sordum. Bana `Senin sol tarafında ağrı var mı?' diye sordu. Evet deyince `Onu benim cinlerim yapıyor, olayı başkalarına anlatırsan bu cinler seni de astımlı anneni de boğarlar' dedi. Korkumdan kimseye bir şey söyleyemedim."
Kalkancı'nın kendisinin sıkıştırması sonucu imam nikahı kıydığını anlatan Şahin, şeyhin tekkede seks yaptığını da öne sürdü. Kalkancı'nın toplu bir halde oturulduğu sırada diğer kızları tekkeden çıkardığını söyleyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İçeride ben ve Niğde Üniversitesi Eğitim Bölümü'nde okuyan N. K. kaldı. Her ikimizle aynı anda cinsel ilişkiye girmeden seks yaptı. Bu arada kendisi boşaldı. Tüm bu olaylar, Kalkancı'nın üzerimizde kurduğu baskının eseriydi. `Benim elim kime değerse, ona cehennem ateşi değmez' diyerek, telkinde bulunuyordu ve vücudumuzun her tarafını elleyerek cehennem ateşinin gireceği yer bırakmadığını söylüyordu. Aynı olayı S. K. ve T. isimli genç kızlara da yapmış."
Kalkancı'nın, ilk eşi Fatma'dan, ticari faaliyeti nedeniyle başlatılan icra takibinden, mallarını kurtarmak amacıyla boşandığını söyleyen Şahin, "İkinci eşi Boğaziçi mezunu Emire Deniz Aksoy, patronu Vedat'la evlenebilmesini sağlaması için Kalkancı'ya başvurmuştu. Babası zengin olan Aksoy, önce dini nikah, daha sonra da resmi nikah yapmak zorunda kaldı" dedi.
Kalkancı'nın müritlerinden büyük yardım aldığını, özellikle Fatih'ten daire bağışlanmasını istediğini kaydeden Şahin, şunları söyledi:
"Yaşlı bir bayan, Fatih'te daire bağışladı. Bu kadını örnek gösteren Kalkancı bizlere, `İşte bu müridimiz cennette tapu aldı` diyerek, bu yolla çok miktarda para, ziynet ve gayrımenkul topladı."
Şahin, Kalkancı'nın kendisinden kurtulmak için adına pasaport çıkartıp yurtdışına göndermeye çalıştığını, bu konudaki belge ve bilgileri daha sonra savcılığa vereceğini ifade etti.
A.U. (Sınıf öğretmeni - Antakya), A.B. (İşletmeci - Niğde), A.B. (Büro yönetimi - Niğde), A.T., B.E. (Niğde), E.U. (Sınıf öğretmeni - Adana), G.S. (Büro yönetimi - Zonguldak), F.Ü. (İmam hatip - Niğde), F.G. (Büro yönetimi - Çankırı), F.Ö. (Adana), H.A. (Büro yönetimi - Kıbrıs), H.Y. (İmam hatip - Niğde), H.Y. (Sınıf öğretmeni - Konya), H.A. (Niğde), K.T. (Sınıf öğretmeni - Kayseri), S.S. (Sınıf öğretmeni - Konya), K.A. (Büro yönetimi -Nevşehir), H.A. (Muhasebeci - Antakya), N.Y. (Sınıf öğretmeni -Adana), N.E. (Muhasebe - Niğde), M.Ö (Maraş), N.K. (Muhasebeci - Zonguldak), N.A. (Büro yönetimi - Samsun), N.S. (İmam hatip mezunu - Niğde), N.K. (Sınıf öğretmeni - Kayseri), N.E. (Niğde), M. (Okul sekreteri), N., Ş.İ. (Sınıf öğretmeni - Kayseri), Ş.R. (İşletmeci - Çankırı), Ş.A. (Muhasebeci - Niğde), S.K. (Sınıf öğretmeni - Zonguldak), S.T. (Hatay), S.G. (Aksaray), S.Ç. (Sınıf öğretmeni - Antalya), S.P. (İşletmeci -G.Antep), T.G. (Öğrenci - Niğde), Y.E. (Öğrenci), Z.Ç. (Sınıf öğretmeni - Aksaray), Z.K. (Büro yönetimi - Erzincan).