Siyaset Hiçbir düzeltme yapılmayacak

Hiçbir düzeltme yapılmayacak

28.12.2017 - 01:30 | Son Güncellenme:

696 sayılı KHK’nın 121. maddesiyle ilgili kamouyndaki tepki ve tartışmaları ‘Boş konuşmalar’ olarak niteleyen Yıldırım, “Düzenleme 667, 668’deki düzenlemede kullanılan hukuki terimlerin tamamen aynısıdır. Darbeye karşı koyan sivillerin korunmasını esas alan bir ilave yapılmıştır” dedi...

Hiçbir düzeltme  yapılmayacak

Başbakan Binali Yıldırım, dün resmi ziyaret için Suudi Arabistan’a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında, Başbakan olarak Suudi Arabistan’a ilk ziyareti olacağını söyledi.
Ziyarete ilişkin bilgi veren Yıldırım, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Yıldırım, bazı sendika yöneticilerinin, taşeron işçilere “Şu sendikaya üye olmazsanız, kadro alamazsınız” dediğine ilişkin haberlerin basında yer aldığı hatırlatılması üzerine, yasal düzenleme yapıldığını ve kamuda alt işveren bünyesinde çalışan 1 milyona yakın vatandaşın devlette daimi kadroya geçtiğini belirtti. Yıldırım, “Çalışanlarımızın hangi sendikaya üye olacağı tamamen kendi iradeleriyle karar vereceği bir iştir, hiçbir şekilde bir zorlama bir yönlendirme söz konusu olmaz. Bu konuda bir özel gayret içerisinde olanlara da hiçbir müsamaha göstermeyiz” dedi.
Yıldırım, 696 sayılı KHK’nin 121. maddesiyle ilgili tartışmaların sorulması üzerine, şunları söyledi:
“Bu konu bir kaç gündür ülkemizde konuşuluyor ama bu konuşmaların hepsi boş konuşmalardır, onu açıkça söyleyeyim. Sebebi şu; ülkemizde bir 15 Temmuz darbesi olmuştur, 16 Temmuz günü de darbe girişimi ve akabindeki terör olayları bastırılarak milli irade hakim hale gelmiştir. Ben şunu sormak istiyorum: Bu görüşlerini ifade edenler özellikle ana muhalefet partisi darbeye karşı mıdır, değil midir? Darbe zamanı millet sokağa çıkmış, resmi görevli olan, olmayan, ülkesine, bayrağına, vatanına sahip çıkan herkes bu darbeye karşı koymuştur. Dolayısıyla darbeye karşı koyan vatandaşlarımızın kanuni koruma altına alınmasından daha doğru bir şey yoktur. Buna karşı çıkmak demek vatandaşlarımıza, ‘niye bu darbeye karşı çıktınız’ demektir. Yani biz darbecilerin yanında mı olacağız, yoksa darbeye karşı koyanların yanında mı olacağız? Bunu anlamamız lazım. CHP’nin belli ki darbe konusunda kafa karışıklığı devam ediyor. Başından beri bu darbe teşebbüsüne bir türlü inanmamıştı ve aynı tutumunu belli ki sürdürüyor. Ana muhalefet partisi böyle davranmakla şehitlerimizin kemiklerini sızlatıyor, gazilerimizi ve yakınlarını fevkalade rahatsız ediyor. Bu tutum ve davranış asla kabul edilemez.”
‘CHP AYM’ye götürmedi’
Meselenin çok basit olduğunu ve darbe girişimi sonrası ilan edilen olağanüstü hal kapsamında 667-668 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler çıkarıldığını belirten Yıldırım, “Burada bu darbe ve darbeyle birlikte meydana gelen terör olaylarına karşı kamu görevlileri, polis, hâkim, savcı, jandarma, asker, vatansever askerler darbeye karışmayan bunların darbecilere karşı koymak için yaptığı fiillerden dolayı sorumlu tutulmaması yönünde bir düzenleme yapıldı ve bu düzenleme Meclis’e de geldi, Meclis’te görüşüldü CHP de bu konuda Meclis’teydi ve kabul edildi” dedi. Ana muhalefet partisinin konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürmediğini dile getiren Yıldırım, önceki düzenlemede darbeye karşı koyan siviller için bir hüküm bulunmadığını, yeni düzenlemeyle onların da dahil edildiğini belirtti. Yıldırım, şöyle devam etti:
‘Korumak borcumuz’
“Bazı hukuki meseleler ortaya çıkıyor, nedir onlar? ‘Devlet malına zarar verdi, mala cana zarar verdi’, kim zarar verdi kardeşim? Darbeye karşı koymak ayrı bir şey ortada darbe yok bir şey yok devlet malına zarar verirsen bu suç. Darbeyi önlemek adına memleketin, milletin geleceği yönünde durumdan vazife çıkaran vatandaş varsa ki oldu 15 Temmuz gecesi, milyonlar sokağa indi. Bu insanları korumak bizim boynumuzun borcudur. Aksi halde darbelere göz kırpmak anlamına gelir. Darbelere karşı vatandaşın kararlı duruşunu, cesaretini kırmak anlamına gelir. Mesele doğru zeminde ele alınmalıdır. Yapılan düzenleme darbe teşebbüsü ve akabinde meydana gelen olayları önlemek için sokağa inen, hayatını ortaya koyan vatandaşlarımızı korumaya yönelik bir düzenlemedir. Mesele bu kadar açık ve nettir. Kimse başka bir tarafa çekmesin.”
‘Düzeltme olmayacak’
696 sayılı KHK’nin 121. maddesinde değişiklik yapılıp yapılmayacağına ilişkin soru üzerine Yıldırım, “Hayır, hiçbir düzeltme yapılmayacak. Dilinde filan da bir sorun yok. Düzenleme 667, 668’deki düzenlemede kullanılan hukuki terimlerin tamamen aynısıdır. Darbe zamanı yapılmış bu düzenleme hiç konuşulmuyor. Ona yapılan küçük bir ilave, darbeye karşı koyan, darbecilerle mücadele eden sivillerin de korunmasını esas alan bir ilave yapılmıştır. O zaman gündem olmayan, sorun olmayan şey bugün neden gündeme taşınmıştır? Bunu anlamak mümkün değil” dedi.

Asgari ücret yarın

Başbakan Binali Yıldırım, asgari ücret görüşmelerine ilişkin soru üzerine, “Az kaldı, bu konuda daha önce açıklama yapmıştım. Cuma günü de inşallah bütün Türkiye bilmiş olacak. Taraflar arasında karar veriliyor. Birkaç toplantı yapıldı. Taraflar kim? İşçi-işveren. Bu işi tatlıya bağlayan taraf kim? Hükümet. Hükümet olarak da ilgili bakanımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız taraflarla çalışmalarını sürdürüyor. Cuma günü zaten tamamlanmış olacak ve kamuoyuyla paylaşılacak” diye konuştu.

Haberin Devamı