03.05.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
Dinlerin ve kutsal sembollerin eleştirilmesi konusunda hassas bir yaklaşıma sahip olan AİHM, Tatlav'ın yazdığı kitaptaki bazı bölümlerin, özellikle dinin sosyal ve politik alandaki etkileri konusunda güçlü eleştiriler içerdiği, ancak "hassas çizginin geçilmediği" kararına vardı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), "İslamiyet Gerçeği" adlı kitabında İslamı ve Kuran'ı eleştirdiği gerekçesiyle hapis cezasına çarptırılan yazar Erdoğan Aydın Tatlav'ın ifade özgürlüğü ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğine hükmederek, Türkiye'ye 3 bin euro tazminat cezası verdi. Kitabı okuyanların dinlerine yönelik bazı iğneleyici düşünceler nedeniyle rahatsız olabileceklerine işaret eden AİHM, "inananları doğrudan hedef alan hakaret içerikli bir ton tespit edilmemesi ve özellikle İslamın kutsal sembollerine yönelik aşağılayıcı bir saldırıda bulunulmaması" gerekçesiyle Tatlav'a verilen cezayı "ihlal" olarak değerlendirdi. Çoğulculuk, hoşgörü ve açık görüşlülüğün demokratik bir toplumun belirgin özellikleri olmasının altının çizildiği kararda, "Bir dine inananlar, kendi dini inançlarının başkaları tarafından reddedilmesini ve hatta inançlarına karşı düşmanca görüşler yayılmasını hoş görmeli ve kabul etmeliler" denildi. 'Saldırı yok' Tatlav'ın 1999'da AİHM'ye taşıdığı davayla ilgili olarak yapılan değerlendirmede cezanın, diğer yazarları ve yayıncıları dini eleştiren eserler yayımlamaktan caydırabileceğine vurgu yapıldı. Bunun demokratik bir toplumun sağlıklı gelişimi için vazgeçilmez olan çoğulculuğun korunmasına engel olacağı görüşünün de savunulduğu kararda, kitabın basıldığı 1992'den 5. baskısının yapıldığı 1996'ya kadar herhangi bir davaya konu olmaması da belirleyici oldu. Dinin bazı soysal adaletsizlikleri "Allah'ın takdiri" olarak meşrulaştırdığı görüşünün işlendiği kitap Türk mahkemeleri tarafından "dine, Allah'a, kutsal kitaba, peygamberlere ve dini inançlara saygısızlık" nedeniyle sakıncalı görülmüş ve yazarı hapis cezasına çarptırılmıştı. Hapis cezasını para cezasına çeviren karar daha sonra Yargıtay tarafından da onanmıştı. 7 yıllık dava