ŞEMDİN Sakık'ın Dohuk'ta yakalanarak Türkiye getirilmesinin ardından Şırnak'ın Besta bölgesinde başlatılan operasyonda PKK'nın Botan bölge komutanı Cemal kod adlı Murat Karayılan ve 150 kişilik grubu çembere alındı.
Bir gecede 20 taburluk kuvvet helikopterlerle bölgeye indirilirken, operasyonlara Diyarbakır 2. Taktik
Hava Üssü'nden kalkan F - 16 savaş uçakları da destek veriyor. Özel eğitimli dağ komando timleri Besta bölgesindeki mağara ve barınakları tek tek kontrolden geçiriyor. Sıcak çatışmalarda
son iki günde 64 PKK'lı öldürüldü, 11 güvenlik görevlisi şehit oldu.
Kurban Bayramı'nın son günü bölgede arazi taraması yapan güvenlik kuvvetleri Şırnak - Siirt ve Van'ın bir bölümünü kapsayan Besta - Dereler bölgesinde bir grup PKK'lı ile karşılaştı. 150 kişilik grubun başında daha önce ARGK komutanı olan ancak PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından örgütün ağır darbe yediği Botan bölgesi sorumluluğuna getirilen Cemal kod adlı Murat Karayılan olduğu belirlendi. Karayılan'ın grubunu çembere alan askeri birliklerin yetersiz kalması üzerine bölgeye bir gecede Skorsky helikopterleriyle 20 tabur asker sevk edildi.
Şırnak Tümen Komutanlığı'nın koordinesinde yürütülen operasyonda, bir metre kar altında bulunan, tamamen dağlık, yaklaşık bin 290 kilometre karelik bölgede konuşlandırılan askeri birlikler iki gün boyunca Karayılan'ın grubuyla sıcak temas sağladı. Çıkan çatışmalarda ilk belirlemelere göre 63 PKK'lı öldürüldü. Lice - Kulp'tan sonra bölgenin en önemli noktası olarak nitelendirilen Besta - Dereler bölgesinin güneyinde çember içine alınan PKK'lılarla çatışmaların sürdüğü kaydedildi. Askeri kaynaklar, Karayılan ve grubunun çemberden kaçabilmek için küçük gruplara bölünmeye başladığını belirtti.
Dört gündür süren harekat nedeniyle Jandarma Asayiş Komutanı Korgeneral Çetin Doğan da önceki gün Diyarbakır'dan Şırnak'a geçti. Askeri kaynaklar, operasyonda örgüte en kuvvetli olduğu Botan bölgesinde ağır darbe vurulduğunu belirterek bölgede intikal halindeyken çembere alınan Karayılan grubunun büyük bölümünün etkisiz hale getirildiğini söyledi.
TÜRK Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) operasyonuyla Türkiye'ye getirilen PKK'nın iki numaralı adamı Şemdin Sakık'ın örgütün yurtdışı bağlantıları konusunda vereceği ifadelerin, "hayati önemde" olduğu belirtildi.
Sakık'ın sorgulanmasına ilişkin bilgi veren askeri yetkililer, devletin halen PKK'nın stratejisi konusunda takip ettiği gelişmeler yanı sıra, geçmişe yönelik tam olarak aydınlatılamayan olayların da açığa çıkacağını belirterek şunları söyledi:
"Her şeyden önce örgütün kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği 5 kongre ve 4 konferans var. Bu hareketlerde örgütün eksik kalan analizleri yapılacak. Bu bilgilerden önümüzdeki dönemlerde faydalanacağız."
Sakık'ın getirilmesiyle özellikle komşu ülkelerin örgüte verdiği desteklerin ilk ağızdan öğrenileceğini vurgulayan yetkililer şöyle konuştu:
"Sakık, konumu gereği her zaman Öcalan'ın en güvendiği adamı ve rakibi oldu. Örgütün faaliyetlerinde başta Yunanistan ve Suriye olmak üzere İran, Güney Kıbrıs ve bazı Avrupa ülkelerinin verdiği destekler netleşecek ve bu yönde değerlendirmeler yapılacak. Sakık'ın bilgileriyle Türkiye bu ülkelere karşı daha kuvvetli bir duruma gelecek. Sakık'ın verdiği bilgiler dünyaya açıklanacak."
Sakık'ın PKK'nın kırsal kesimdeki kuvvetiyle ilgili vereceği bilgiler çok önemli değil.
Devlet için önemli olan, PKK'nın politik ve silahlı stratejisi. Sakık, son altı ayını gözaltında geçirdiği için örgütün önümüzdeki günlerde yapacağı silahlı eylemlerden bilgisi olmaz. Özellikle Avrupa ülkeleri üzerindeki örgüt politikası hakkında vereceği bilgiler önemlidir."
İstihbarat uzmanlarınca Ankara'ya ulaşan bilgilere göre, PKK Lideri Abdullah Öcalan, Kuzey Irak'ta ayrı ayrı faaliyet gösteren KDP ve KYB dışındaki küçük Kürt grupları tek çatı altında toplamak amacıyla yeni bir hareket başlattı. "ABD'nin bölgeye yönelik olası bir müdahalesinde doğabilecek karmaşa ortamında işbirliği kurmak ve PKK güdümünde, Türkiye'yle KDP karşıtı, ortak cephe benzeri bir oluşuma gitmeyi" amaçlayan Öcalan'ın, Kuzey Irak'ın Süleymaniye bölgesinden sorumlu kardeşi "Ferhat" kod adlı Osman Öcalan'a özel görev verdiği saptandı.
Osman Öcalan'ın ilk aşamada ocak ayının son haftasında görüştüğü KYB Lideri Celal Talabani'ye, PKK Lideri'nin iyi niyet dileğini ileten bir mektup verdiği belirlendi. PKK Lideri'nin mektubunda, "Talabani'nin İran ziyaretiyle, KYB'nin İran'ın görüşleri altında Kuzey Irak'taki gelişmelere karşı tavır planlanması, bu nedenle KYB politikasının bu aşamada PKK'yla yakın temas kurmak yerine ilişkileri sınırlı düzeyde tutmak şeklinde geliştiği" yönünde görüş bildirdiği öğrenildi.
Osman Öcalan, Kürdistan Muhafazakar Partisi (PMK) Lideri Ömer Surçi'yle de görüşerek, Kuzey Irak'taki aşiretlerin PKK'nın yanına çekilmesinin sağlanmasını istedi. Surçi'nin, görüşme ardından aşiretlere gönderdiği bir bildiride, "Kürdistan'ın özgürlüğü için PKK'ya destek verilmesini" istediği belirlendi.
Osman Öcalan'ın daha sonra Kürdistan Emekçiler Partisi (PZK) Lideri Kadir Aziz'le de Süleymaniye'de görüştüğü ve aynı amaç için destek istediği saptandı. Sakık'ın görüşmede, KYB'nin bölgedeki durum nedeniyle KDP'yle işbirliğine gitme olasılığına karşı, PMK'nın KYB üzerinde PKK yanlısı, KDP karşıtı baskı kurmasını istediği, Aziz'in olumlu görüş bildirdiği öğrenildi.
Osman Öcalan'ın, bölgenin önemli lideriyle yaptığı ikili görüşmelerin yanı sıra, PKK'nın Kuzey Irak'taki Bote kampında şubat başında yaptığı toplantıda PZK, Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), PMK ve Kürdistan İslami Hareketi (KİH) temsilcileriyle bölgedeki yeni oluşumun alt yapısının hazırlanmasıyla birlikte KYB ve KDP arasında barış sağlanması durumunda Kürt grupların ortak uygulaması öngörülen hareket tarzının değerlendirildiği anlaşıldı.
PKK'nın ikinci adamı olarak bilinen Şemdin Sakık'ın Türkiye'ye getirilmesinden sonra avukatlar, Sakık'ın alabileceği cezayı değerlendirdi. Sakık'ın idam edilebileceğini vurgulayan avukatlar, 5 yıl hapis cezasıyla da kurtulabileceğini ifade etti.
Türkiye'ye getirilen Parmaksız Zeki kod adlı Şemdin Sakık'ın Diyarbakır'da sorgusu sürüyor. Sakık'ın sorgusunun bir süre devam edeceğini belirten yetkililer, elde edilecek bilgiler ışığından kırsal alanda ve Güneydoğu'nun çeşitli kent merkezlerinde operasyonların yapılacağını söylediler.
Bu arada Diyarbakır Barosu avukatları, Sakık'ın alacağı cezayı değerlendirdi. Avukatlar, Sakık'ın itirafçı olması halinde TCK'nın 125. maddesi gereğince idamla yargılanacağını belirttiler. Avukatlar, "Şu an TBMM'de görüşülen pişmanlık yasasının uygulanması halinde Sakık'ın cezası 6 yıla iner. Bundan sonra TCK'nın 59. maddesi (Mahkeme heyetinin takdiri) uygulanırsa ceza 6'da bir iner ve 5 yıl ceza alır. Sakık, bu cezanın da dörtte üçünü yani 45 ay hapis yattıktan sonra şartlı tahliye edilebilir" dediler. Hukukçular, "TCK'nın 59. maddesi uygulanması halinde bu ceza müebbet hapise çevrilir. Eğer 59. madde uygulanmazsa alınan ceza TBMM'ye gider. Meclis cezayı tasdik ederse infaz edilir. Meclis cezayı tasdik etmezse 30 yıl hapis yattıktan sonra Sakık, serbest kalabilir" dediler.