Kazan: Yüksel Demiral'ın öğrencisi

Pınar Aktaş İstanbul


DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in gece Merve Kavakçı'nın evine baskın düzenlemesine tepkiler sürüyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici, olayı "hudutları aşılmış bir davranış" olarak yorumlarken, İstanbul Barosu eski Başkanı Turgut Kazan, "Yüksel, Nusret Demiral'ın öğrencisi. Onun çizgisinde yürüyor" dedi.
İstanbul Goethe Enstitüsü, Heinrich Böll Vakfı, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Kansas Üniversitesi Hukuk Okulu ve Yeditepe Üniversitesi'nin ortaklaşa düzenlediği "Ceza Hukuku Reformu" konulu toplantıda, yürürlükteki Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'yla (CMUK) hazırlık aşamasındaki CMUK tartışıldı.
Toplantıda, akademisyenler ve hukukçuların konuştuğu ortak konu Yüksel'in Kavakçı'nın evine düzenlediği baskın oldu.
Çitici, olayı "hudutları aşılmış bir davranış" olarak değerlendirirek, "Bugüne kadar olmamış bir davranış. Yüksel hakkında konuşmam, davranışlarını değerlendirmem doğru değil. Benim meslektaşımdır. Yasal olmayan birtakım görevler yapıldığı yönünde iddialar var. Bir soruşturma başlatıldı" dedi.
Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer de, Kavakçı olayı gibi somut olaylar hakkında konuşmak istemediğini söyleyerek, "Yanlış bir uygulama" demekle yetindi.
İstanbul Barosu eski Başkanı Turgut Kazan da, Yüksel'in yaptığı işlerin yüzde 90'ının yanlış olduğunu ifade ederek, "Bunun Merve Kavakçı olayı olarak ortaya çıkması, bu yanlışlığı tasdik etmiştir. Yüksel, Nusret Demiral'ın öğrencisidir. Onun çizgisinden yürüyor. Demiral da çok kez şikayet edildi. Ben de bizzat şikayet ettim. Ama işlem yapılmadı. Yapılsaydı bu durumda olmazdık" diye konuştu.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisey de şunları söyledi:
"İfade almanın iki türü var. Suç yüklemeden ve suçlayarak ifade almak var. Milletvekiliyse suç yükleyerek ifade alınamaz. Arama ise önlem ve adli arama olarak iki çeşittir. Bunun adli arama olduğunu anlıyoruz. Adli aramada hakim kararıyla arama yapılabilir. Delilin kaybolması veya kişinin kaçması durumu söz konusuysa o zaman kendiliğinden arama devreye geçebilir. Bu şartlar varsa hukuka uygundur. Milletvekili olursa yakalanamaz. Delil tespiti için herşey yapılabilir. Yetkisi var. Ama yetkinin şartları oluşmalı."

"Başsavcının yaptığı 'abes'"

Almanya Regensburg Üniversitesi Ceza Hukuku Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Friedrich - Christian Schroeder ise konuyla ilgili şöyle konuştu:
"Kavakçı'nın hukuki statüsü daha netleşmemiştir. Bizim de ülkemizde bir Türk kadın başörtülü öğretmen yüzünden aynı problemler yaşandı. Türkiye'de de laiklik var. Her ne kadar dini özgürlük olsa da din ve devlet işleri ayrı olduğu için bu kurallara uyulması gerektiği kanaatindeyim. Bizim ülkemizde ifade alınması gerektiği zaman başsavcı gitmez, yardımcı savcılar sorar. Genelde bu soruları polis sorar. Başsavcının yaptığı abes."