06.05.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Ak Parti MKYK’da il ve ilçe başkanlarını atama yetkisi alınan, hemen ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la sıkıntılar yaşadığı iddia edilen Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün görevlerine veda edeceğini açıkladı. Davutoğlu, dün sabah Ak Parti MYK ile kısa bir toplantı yaptıktan sonra basının karşısına çıktı. İnandığı şeylerden geri adım atmadığını vurgulayan Davutoğlu, “Ben yola çıktığım arkadaşlarımın birlikte olduğumuz inancıyla omuz omuza benimle olduğundan emin olmak isterim” dedi. Davutoğlu, Erdoğan’ın yola çıktıkları dönemde, “Emanetçi bir başbakan istemiyorum. Güçlü Cumhurbaşkanı, güçlü başbakan” dediğini hatırlatarak, “Doğru bir tavırdı. Ben emaneti üstlendim ama gece gündüz çalıştım” sözleriyle “emanetçi olmadım” mesajı verdi.
Erdoğan’la önceki gün yaptığı görüşmenin ardından dün ilk olarak MYK’yı toplayan Davutoğlu, 45 dakika süren toplantıda parti yönetimine teşekkür etti ve kongreye gidileceğini açıkladı. Ardından yapılan basın toplantısını Başbakan’ın oğlu Mehmet Davutoğlu da ayakta izledi. Davutoğlu’nu bazı AK Partililer gözyaşları içinde dinledi. Gözyaşı dökenler arasında Konya Milletvekili Mustafa Baloğlu ile danışmanlarından ve aynı zamanda akrabası olan eski Milletvekili Kerim Özkul da vardı.
Görev yaptığı dönemi 3’e ayıran Davutoğlu, ilk dönemin göreve geldiği 28 Ağustos 2014 ile 7 Haziran seçimleri arası olduğunu söyledi.
Davutoğlu, “Bu dönemin en önemli meydan okuması, kurucu, karizmatik bir liderden sonra Ak Parti’nin bir bütün olarak geleceğe hazırlanmasıydı. Hedefim, Ak Partimizin birliğini beraberliğinin muhafazası olmuştur. Geçmişteki siyasi tecrübeler göstermiştir ki karizmatik liderlerden sonra bir boşluk doğar, bu boşlukta partiler yavaş yavaş kendi özelliklerini kaybetmeye başlarlar. Partiden tek istifa yaşanmamış tek kardeş ihtilafı görülmemiş ve partimizin omurgasından da yapısından da hiçbir şey eksilmemiştir. Bu önemli bir meydan okumaydı” dedi. İkinci dönem olarak 7 Haziran- 1 Kasım arasını gösteren Davutoğlu, üçüncü dönemin de 1 Kasım’dan bugüne kadarki dönem olduğunu anlattı.
‘Emanetçi’ sözü
Erdoğan’ın ilk olağanüstü kongredeki konuşmasını hatırlatan Davutoğlu, “Bu dönem güçlü Cumhurbaşkanı, güçlü Başbakan dönemiydi. Ben o gün, Sayın Cumhurbaşkanımızın vurguladığı prensibi hayata geçirmeye gayret ettim. O gün ‘Emanetçi bir başbakan istemiyorum’ demişti. Doğru bir tavırdı, doğru bir tavsiyeydi. Ben emaneti üstlendim ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık koltuğunun da hakkını vermek için gece gündüz çalıştım. Buna da milletimiz şahittir” diye konuştu.
Davutoğlu, yüzde 49.5 oy oranının son anketlerde yüzde 52’yi de aşıp yüzde 53-54’e vardığını belirten Davutoğlu, şöyle devam etti: “Bizim dönemlerimiz başarı dönemidir. Bu kararı almamda herhangi bir şekilde hissettiğim başarısızlık duygusu ya da tarafımca atılmış bir adımdan duyulmuş pişmanlık söz konusu değildir. Yaptığım görevi hakkıyla ve onurumla yaptım. Peki neden böyle bir karar aldım? Hayat insana bir çok şey öğretiyor ama benim akademik hayattan bu yana hiç terk etmediğim prensiplerim var. Hiçbir zaman mevki ve makam talep etmedim. Mutabakatın olmadığı bir yerde de genel başkanlığa aday olmayı düşünmem...
Hayatta inanmadığım hiçbir şeyi savunmadım, inandığım hiçbir yerden de geri adım atmadım. Kimseyle pazarlık yapmadım. İnandığım değerler ve ilkeler uğruna pazarlık esasına dayalı bir mevki, makam hesabı, vizyonu içinde de olmadım.”
El refik kablet tarik
Son MKYK’ya da değinen Davutoğlu, şu eleştiriyi getirdi: “Önergenin kendisi parti usulleri bakımından benim açımdan çok büyük bir önem ittihaz etmiyor. Onun için ilk imzayı kendim attım ama takip edilen yöntemi refik olma özelliğiyle bağdaştırmadım, bağdaştıramadım. Eskilerin çok güzel bir sözü vardır; ‘El refik kablet tarik.’ Yani yoldan önce yol arkadaşı. Ben yola çıktığım arkadaşlarımın birlikte olduğumuz inancıyla omuz omuza benimle olduğundan emin olmak isterim. Benimle olmadıkları anda da bunu bana söylemelerini arzu ederim. Dolayısıyla eğer refik önemliyse ve hedef önemliyse hepimizin muhasebe yapması gerekiyordu. Bu anlamda yaptığım muhasebe neticesi Ak Parti’nin birliğinin, beraberliğinin devamı için refik değişmesindense bir genel başkan değişiminin daha doğru olacağı kanaati bende hasıl oldu. Bu bağlamda önümüzdeki olağanüstü kongrede bu şartlar altında aday olmayı düşünmüyorum.”
5 temel hukuku gözeteceğini belirten Davutoğlu, bunlardan birincisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aralarındaki insani kardeşlik hukuku olduğunu belirterek “Cumhurbaşkanımızla son çeyrek asırda bir çok vesilelerle omuz omuza oldum. Hep bu dostluğu her şeyden öne aldım. İlk görevi aldığım olağanüstü kongrede hatırlarsanız veda kongresi deniyordu ben ‘vefa’ kongresi dedim. Şunu bir kez daha ifade ediyorum, ne gelişme olursa olsun verdiğim söze sadığım, Cumhurbaşkanımızla son nefesime kadar vefa ilişkisini sürdüreceğim. Hiç kimse benim ağzımdan, benim dilimden, benim zihnimden Cumhurbaşkanımız aleyhine tek söz duymadı, duymayacak. Cumhurbaşkanımızın onuru hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı olarak hem benim dava arkadaşım olarak onun onuru benim onurumdur, onun ailesinin onuru benim ailemin onurudur, onun ailesi benim ailemdir. Burada kimsenin bundan sonra yeni fitne kapıları açmaya niyetlenmemesi icap eder” diye konuştu.
Gedik açamazlar
Davutoğlu, ikinci olarak Ak Parti’nin hukukunu koruyacağını üçüncü gözeteceği hukukun “1 Kasım’da kendilerine oy veren seçmenlerin hukuku” olduğunu ifade etti. Davutoğlu, “Aramızda dört yıllık bir hukuk oluştuğunu düşünüyorduk. Ama bunun daha kısa sürmesi emin olunuz benim tercihim değildir, ortaya çıkan bir zaruretin neticesidir. Haklarınızı helal etmenizi rica ediyorum” dedi.
Konyalılara rica
Seçmenlerine de hitap eden Davutoğlu, “Sevgi dışında yüreğimde hiçbir şey yok. Kimseye sitem, öfke, kırgınlık taşımıyorum. Kim ne yapmış olursa olsun herkese hakkımı helal ediyorum. Konyalıların da kimseye sitem duymamasını istirham ediyorum” dedi.
Partisine oy vermeyenlerden de helallik isteyen Davutoğlu, dördüncü gözeteceği alanın ülkenin hukuku olduğunu, beşinci koruyacağı hukuk alanın da “gönül coğrafyası” ile ilişkiler olduğunu kaydetti.