Siyaset ‘OHAL bir gün mutlaka kalkacak’

‘OHAL bir gün mutlaka kalkacak’

15.07.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Başbakan Yıldırım, OHAL süresinin 19 Temmuz’da dolacağını hatırlatarak, “Pensip olarak bizim hükümet olarak kararımız, MGK’ya 3 ay daha uzatılması yönünde teklif götürmek. Biz sürekli bunu devam ettirmekten yana değiliz. Şartlar oluştuğunda kalkacak” dedi

‘OHAL bir gün  mutlaka kalkacak’

Başbakan Binali Yıldırım, OHAL’in üç ay daha uzatılmasını hükümet olarak MGK’ya teklif edeceklerini açıkladı. Yıldırım, “Mutlaka bir gün kalkacak bu OHAL. Böyle devam edecek diye bir şey yok. Tarih vermek yanlış olur” dedi.
Yıldırım, dün Çankaya Köşkü’nde medya temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, gündeme ilişkin soruları yanıtlarken şunları söyledi:
TARİH VERMEK YANLIŞ OLUR: Mutlaka bir gün kalkacak bu OHAL. Böyle devam edecek diye bir şey yok. Tarih vermek yanlış olur. MGK’da görüşülüyor, konuşuluyor, ona göre ya uzatılıyor ya da kaldırılmasına karar veriliyor. Münferit bir kararım olsa bunun cevabını veririm ama bu 19’unda doluyor. Prensip olarak, bizim hükümet olarak kararımız, MGK’ya 3 ay daha uzatılması yönünde teklif götürmek. OHAL komisyonu ile amacımız mağduriyet varsa gidermek. Şu gün itibarıyla memuriyetten uzaklaştırma 38 bin 202; memuriyetten çıkarma 103 bin 844. Bu arada 34 bin 320 kişi de iade edilmiş. Hakkında işlem yapılan şüpheli sayısı 168 bin 796. İtiraz başvuru sayısı 296 bin 350. Burada mükerrerlik olabilir, sayı yanıltıcı olmasın.
DURUŞ GÖSTERMEDİ: (Darbe komisyonu raporu) Çok geniş bir rapor. Bir mutabakat yok. CHP’nin, MHP’nin de muhalefet şerhleri var. Kapsamını görmek, bakmak lazım ama CHP’nin FETÖ karşısındaki duruşu bir sır değil, yani herhangi bir duruş göstermemiştir. Bugün bile gösterdiğini düşünmüyorum. 15 Temmuz’a ‘kontrollü darbe’ diyebiliyorsa CHP, bu FETÖ’ye karşı bir duruş değildir, bir anlamda FETÖ’nün zımnen, dolaylı olarak yanında olmak anlamına gelir.
BEN EVDEYDİM AMA: (‘Başbakan da evindeydi’ diye video yayınlanmasına ilişkin) Boğaziçi Köprüsü’nü geçtikten 5 dakika sonra köprü tutuldu. Eve de gittim orada planlamaları yaptım. Ben evdeydim ama evde bu iş nedir, ne değildir, kimden kaynaklanıyor, toplum bir açıklama bekliyor. Onu yapmadan önce işin ne olduğunu anlamak gerekiyordu. Evde olmamın sebebini eğer Kılıçdaroğlu’nunkine karşılık olarak söylüyorlarsa bu büyük haksızlıktır. Nerede olacağım? Sokağa çıkıp da orada burada kendi kendime söylenip duracak değilim.
Ülkeyi yönetme sorumluluğu taşıyorum. Bir yerde bu krizi, kalkışmayı nasıl bastıracağız, bunun çalışmasını yapacağız. Cumhurbaşkanımızla bütün detayları konuştuk. Ben evdeydim, Kılıçdaroğlu evdeydi. Ben evde bir saat kaldım. Bir saat sonra sabaha kadar bu meselenin halli için her yolu denedik. ‘Başbakan da evdeydi’ gibi bir savunma yapmayı yakıştıramıyorum. Asla da kabul etmem. Biz o gün ölmek yok dönmek yok dedik. Ya bizi alırlar ya da biz onları alırız dedik.
KORKACAK BİRŞEY YOK: (‘Farklı gelişmeler yaşanabilir’ sözleri) Yok, korkacak bir şey yok. Her gün yeni bir şey çıkıyor. Hem o geceye hem ondan sonra yaşanan yargılama süreçlerine ilişkin. Diyorum ki, ‘Bu örgüt, ilişkileri, yapısı şeffaf olan bir örgüt değil. Yargılamalar, süreçler ilerledikçe hepimizi şaşırtan şeyler çıkabilir’ dediğim bu.

‘Emekli askerler afişi köpürtüyor’

Burada kimsenin rahatsız olacağı bir şey yok. Bizim ilk günden dediğimiz şey bellidir; ‘Asker kılığına girmiş teröristler. Bunlar TSK’yı temsil etmiyor, bunlar TSK’nın, askerin tankını, topunu, helikopterini, uçağını çalan ve bunlarla millet üzerine bombalar, mermiler yağdıran, akıllarını kiraya vermiş katillerdir, bu kadar basit. Onun için alınganlık gösterecek bir şey yok. Kaldı ki çok belirli, emekli olmuş eski TSK mensuplarının, küçük bir grubun köpürtmeye çalıştığı bir konudur. Burada hiçbir zaman TSK’yı kimsenin hedef alma düşüncesi yoktur. TSK, askerimiz, milletimizin gözbebeğidir. O gece o anlar yaşanmadı mı? İlk defa mı o fotoğraflar görülüyor? Daha vahimlerini bu millet görmedi mi televizyonlarda, gazetelerde? Bunun çok dikkate alınacak tarafı yok, zorlama bir şeydir.
SAMİMİYETSİZLİK: (15 Temmuz afişlerinin ABD’de astırılmaması) ABD veya kimi Avrupa ülkelerinde 15 Temmuz’un anılmasına yönelik çeşitli etkinliklerde takınılan tavrı hiçbir şekilde kabul etmemiz mümkün değil. Bu, samimiyetsizliktir.

O afiş siteye konulmadı
15 Temmuz darbe girişimini anma için hazırlanan ve bazılarının, “askerlerin yıpratıldığı” tartışmalarına neden olan afiş Başbakanlığın sitesine konmadı.
Başbakanlığın resmi sitesinin açılışında yedi afiş konulurken bu afişler arasında askerlerin yer aldığı, tartışılan iki afişin olmaması dikkati çekti. l ANKARA Milliyet

‘Kahraman’ tişörtü giyen FETÖ’cüye sert tepki: Senin alnında hain yazıyor

Başbakan Binali Yıldırım, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından organize edilen “Şehit Mustafa Cambaz Yerel Medya Özendirme Yarışması” 2016 ödülleri törenine katıldı. Yıldırım şunları söyledi:
EN AĞIR CEZAYI ALACAKLAR: İlk defa bir darbenin püskürtüldüğü, darbecilere darbenin vurulduğu bir günden bahsediyoruz. 250 şehit verdik, 2194 gazimiz oldu ama ede ettiğimiz sonuç çok daha büyük. Ülkenin geleceğini kurtardık. Alçaklar hesabını sonuna kadar verecekler. Tişörtüne ‘kahraman’ yazmakla kurtulacaklarını, meydan okuyarak bu işten yırtacaklarını sanıyorlar. Alnında ‘hain’ yazanın göğsünde ‘kahraman’ yazsa neye yarar. Bu alçaklar yurtdışındaki akıl hocalarına güveniyorlar. Rüya tabirleri, bir takım ütopik menkıbeler göstererek morallerini yüksek tutmaya çalışıyorlar. O gün gelecek hepsinin maskeleri düşecek, hukuk devleti içinde hak ettikleri cezayı en ağır şekilde alacaklar.
FİTİL FİTİL BURNUNUZDAN GELECEK: ‘Böyle bir darbe yoktur, yalandır’; ‘kontrollü darbe’ gibi saçma sapan algı operasyonu yapmaktan da geri durmuyorlar. Milletten topladıkları himmetler ile oluk oluk paraları lobi şirketlerine aktarıp düzmece raporlar hazırlıyorlar. Çeşitli dillerde raporlar hazırlanarak, kurgu darbe algısı yerleştirilecekler; yemezler. Fitil fitil burnunuzdan gelecek. l ANKARA Milliyet