04.03.2021 - 17:20 | Son Güncellenme:
Amsterdam, dünyanın en düşük yüz ölçümüne sahip şehirdir. Deniz seviyesinin 6,7 metre altında olan bu şehir, küresel ısınma devam ederse sular altında kalma tehlikesi yaşıyor. Şehir, özel mühendislik uygulamaları sayesinde deniz seviyesinin üzerine çıkarılmış. Bunu da sağlamak için şehri ahşap düzeneklerin üzerine kurmuşlar. Şehri ayakta tutan ortalama 11 milyon düzenek bulunuyor.Şehir dümdüz bir yapıya sahiptir. İnsan sayısından fazla bisiklet bulunuyor. Caddeleri gezerken, her yaştan ve cinsten insanın ister resmi ister spor kıyafetle bisiklet sürdüğünü görebilirsiniz. Amsterdam’da gezmek istiyorsanız bisiklet kiralamanızı ve öyle gezmenizi tavsiye ederiz.Amsterdam’ı diğer şehirlerden ayıran bir başka özellik de şehrin kanallarla çevrili olmasıdır. Öyle ki, dikkatli olmadığınız bir anda kanala düşebilirsiniz. Bu nedenle aileler çocuklarını daha küçükken mayolu ve kıyafetli halde yüzmeyi öğretiyorlar.
Kanallar, kentin yüz ölçümünün %25’ini kaplıyor. 100 kilometreyi bulan uzunluğa, 90 adaya ve 1.500 köprüye sahiptir. En ünlüleri Herengracht (Soylular Kanalı), Keizergracht (Krallar Kanalı) ve Prinsengracht (Prensler Kanalı)’dır.Tekne turlarına katılabileceğiniz gibi, kendiniz de küçük bir tekne kiralayarak şehri gezebilirsiniz.
Amsterdam’ın ana meydanıdır. Bütün yollar bu meydana çıkar. Bu meydanın etrafında önemli yapılar bulunur ve bütün önemli aktiviteler burada yapılır. Birçok kültürden ve ırktan insanı bir arada burada görebilirsiniz.Meydanda öne çıkan binalar; Amsterdam Kraliyet Sarayı, Nieuwe Kerk (Yeni Kilise), Madame Tussauds Müzesi, Van Gogh Müzesi ve Rijksmuseum’dır.
Kraliyet ailesi, ünlü sanatçılar, sporcular, bilim insanları gibi birçok insanın balmumu heykellerinin sergilendiği müzedir. Heykel stantları ışık ve ses düzenlemeleriyle görselliği artırılıyor. Müzeyi gezerken Amsterdam hakkında verilen sunumu da takip edebilirsiniz.
Müze 1973’te kapılarını ziyaretçilerine açmış. Koleksiyon, sanatçının kardeşi Theo tarafından düzenlenmiş. Sergide 200’den fazla tablo ve 500’den fazla çizim bulunuyor. Ayrıca Van Gogh’un kardeşi Theo’ya yazdığı mektuplar da sergileniyor.Sanatçının eserleri kronolojik olarak sergileniyor ve gelişim süreci gözler önüne seriliyor. Eserler arasında e ‘Bedroom in Arles’ ile ‘Sunflower’ çalışmaları öne çıkıyor. Özellikle bu eserleri inceleyebilirsiniz.Van Gogh’un çalışmaları yanı sıra 19. yüzyıl sanatçılarının eserleri de sergileniyor. Müzeyi gezerken yorulduysanız, müzenin dışındaki parkta mola verebilirsiniz. Yerel yiyeceklerden ve içeceklerden içip, manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Hollanda’nın ulusal sanat galerisidir. Rembrandt, Vermeer, Frans Hals ve Jacob van Ruysdael gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserleri sergileniyor. Özellikle Rembrandt’ın The Night Watch ile Vermeer’in The Milkmaid eserlerini inceleyebilirsiniz.
Bölge, De Wallen adıyla da anılıyor. Yetişkinlere zevk ve eğlence hizmeti sunuluyor. Bölge özellikle turistlerin ve gençlerin ilgi odağı.
Şehrin en büyük ve simgesel parkıdır. Pek çok ağaç ve bitki türünü barındırmasıyla ünlüdür. Sıradan bir parktan ayrı olarak, parkta açık hava tiyatrosu, Picasso ile Nelson Carrilho’nun imzasını taşıyan heykeller bulunuyor.Her yıl parkta Haziran-Ağustos döneminde müzik, dans, tiyatro gösterileri yapılıyor. Ayrıca film gösterimleri ve golf turnuvaları da yapılıyor.
1862 yılından beri kurulan ve şarkılara konu olan Amsterdam Çiçek Pazarı, dünyanın ilk yüzen çiçek pazarıdır. Pazarda sadece lale vb çiçek soğanları, tohumlar değil her türden yöresel hediyelik ürünleri bulabilirsiniz.
Zamanının en büyük büyükbaş hayvan pazarı olan meydan, günümüzde alışveriş tutkunlarının mekanı olarak hizmet veriyor. Birçok marka ve ürünün satıldığı alışveriş mağazaları meydanı süslüyor. Alışveriş yapmak isteyenlerin ilk durağı bu meydandır. Yalnız mağazalar akşam 18.00’a kadar açıktır, bunu unutmayınız.