"Anaflaksi" Tuz Kralı'nı öldürdü

BİLLUR Tuz Yönetim Kurulu Başkanı Aldo Perahya'nın (51) Muğla'da yatıyla çıktığı mavi yolculukta arı sokması sonucu kalp krizi geçirip ölmesi, ailesini ve iş dünyasını yasa boğdu. Billur Tuz'un sahibi Besim Kuyaş da, 1990'da şoförü ve aşçısı tarafından korkunç bir cinayete kurban gitmişti.
Muğla koylarında "Zeymur Star" adlı motoryatıyla tatil yapan Perahya da, geçen cuma saat 18.00'de İngiliz Limanı'na demirledikten sonra, teknenin havuzuna girdiği sırada omuzundan arı sokmuş, girdiği şok sonucunda hastaneye yetiştirilemeden yaşamını yitirmişti.
Musevi işadamının beklenmedik ölümü karşısında şoka giren ailesi, Perahya'nın kalp şikayeti olmadığını belirtirken, uzmanlar, ölümün ender görülen, arı ve yılan sokması durumunda ortaya çıkan "anaflaksi" adlı tehlikeli bir alerjiden kaynaklanmış olabileceğini söyledi.
Musevi cemaatinin sevilen simalarından ve 1907 Fenerbahçe Derneği üyesi Perahya'nın yakınları, ani kalp krizine anlam veremediklerini belirterek olayı şöyle anlattı:
"Arı soktuktan sonra bölgede bir kızarıklık ve şişlik meydana geldi. Ancak 10 dakika sonra birdenbire fenalaştı ve göğsünde ağrı hissetmeye başladı. Hastaneye götürülürken yolda yaşamını yitirdi. Biz arı sokmasıyla kalp krizi geçirebileceğini düşünmedik. Ancak doktorlar bu krizin arı sokması sonucu olabileceğini söyledi. Otopsi yaptırmayı düşünmüyoruz."
Perahya'nın eşi İnter Mobil A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nadine Perahya, olay hakkında yorum yapmaktan kaçınırken, yakın arkadaşları, "Her hafta sonu Marmaris'e giderdi. Deniz aşığıydı. Olay günü bir buçuk saat yüzmüş. Bu yoğun tempoya kalbi dayanmadı" dedi.
Perahya'nın ABD'de master yapan büyük oğlu Alp, ölüm haberini alır almaz Türkiye'ye döndü. Saint Joseph Lisesi'nde okuyan küçük oğlu Rıfat ise, babasının ölüm haberiyle yıkıldı.
Perahya'nın önceki gün uçakla Dalaman'dan İstanbul'a getirilen cenazesi, bugün saat 13.00'de Neve Şalom Sinagogu'ndaki cenaze töreni ardından, Ulus'taki Musevi Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Törene musevi cemaati, iş ve spor dünyasının ünlü isimleri katılacak.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden astım ve alerji uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, alerjinin en korkulan ve en ağır şekli olan "anaflaksi"nin erken tanınıp acil olarak tedavi edilmediğinde, kişiyi şok, ya da ölüme kadar götürebildiğini söyledi. Küçükusta, arı sokması sonucu ya da penisilin iğnesiyle gelen ölümlerin nedeninin anaflaksi olduğunu belirtti.
Arı ve yılan zehiri, süt, kabuklu deniz ürünleri, penisilin ve aspirin gibi ilaçların anaflaksiye yol açtığını söyleyen Küçükusta, herkesçe bilinmesi ve ilk acil müdahalenin hemen yapılması için anaflaksi hakkında şu bilgiyi verdi:
"Anaflaksinin oluşabilmesi için o kişinin alerjen maddeyle daha önce karşılaşmış olması ve o maddeye karşı immunglobulin E ismi verilen bir antikorun üretilmiş olması gerekir. Alerjenle tekrar temas edildiğinde, bu antikorun alerjenle birleşmesiyle anaflaksi başlar. İlk belirtileri tuhaf bir sıkıntı, huzursuzluk ve fenalık hissiyle, sıcak basması, çarpıntı, kızarma ve kaşıntıdır. Kaşıntı tüm vücutta olabileceği gibi, sadece avuç içi, ayak tabanı veya bacakların iç kısımında olabilir. Ayrıca düzensiz kalp atışları, baş dönmesi, tansiyonun düşmeye başlaması ciddi bir şokun habercisidir. Belirti gösterenler mutlaka 24 saat süreyle doktor gözetiminde tutulmalı."
İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Kalp Damar Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferruh Korkut da, "Eğer kişi alerjik yapılıysa, arı sokması, herkes için risk etkenidir. Anaflaksi, kişi eğer ilk defa bu durumla karşılaşıyorsa ölüme götürebilir. Nadir görülmesine rağmen, çok tehlikelidir" dedi.

Billur Tuz'un sahiplerinden Besim Kuyaş, 1990'da esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmuş, üç buçuk ay süren araştırmadan sonra Kuyaş'ın cinayete kurban gittiği anlaşılmıştı. 73 yaşındaki Kuyaş'ı, şoförü ve kahyası Hasan Bekir'in öldürdüğü ve şöminede yakarak cesedini ortadan kaldırdığı anlaşılmıştı. Duruşmalarda cinayeti itiraf eden Bekir, önce Kuyaş'ı yanında çalıştırdığı kişilere iyi davranmadığı için öldürdüğünü söylemiş, daha sonra ifade değişip, miras kavgası nedeniyle eski karısı ve kızının öldürttüğünü iddia etmişti.

Uzmanlar, anaflaksi belirtileri ortaya çıktığında, bir taraftan doktor veya hastaneye ulaşılmaya çalışılırken, diğer taraftan da yapılması gerekenleri şöyle açıkladı:
* Arı sokmasında iğne izinin olduğu yere turnike yapılarak, zehrin kana karışması azaltılmalı, arının iğnesi çıkarılmalı,
* Hasta yatar pozisyona getirilmeli,
* Hastanın bacakları yukarıya kaldırılarak kanın beyin ve kalp gibi önemli organlara daha fazla gitmesi sağlanmalı,
* Hasta sıcak tutulmalı,
* Mümkünse oksijen verilmeli,
* Anaflakside en önemli ilaç adrenalindir, bir ampulun yarısı cilt altına verilmeli.