The OthersÇölde lüküs hayat Dubai'de yaşanır

Çölde lüküs hayat Dubai'de yaşanır

06.12.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Çölde lüküs hayat Dubai'de yaşanır

Çölde lüküs hayat Dubaide yaşanır
6 Aralık 1998
Aslı ÇAKIR

Çölde lüküs hayat Dubaide yaşanır
Asfalt yollar... Üzerlerinde Mercedesler, BMW'ler, Land Rover'lar, Cherokee'ler... İçlerinde kafalarına poşu geçirmiş Araplar... Bir yanda kocaman evler, diğer yanda kum ve çakıl taşları... Birleşik Arap Emirlikleri'nin bir şehri olan Dubai çöl üzerine kurulmuş. Eskiden 7 emirlik varmış bu bölgede. 2 Aralık 1971'de bu emirlikler birleşmiş ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni oluşturmuş. Şu anki şeyhleri ise Şeyh Zaid Bin Mouktum. Birleşik Arap Emirlikleri'nin en çok turist çeken ve kıyafet ve içki açısından en rahat şehri Dubai.
Benim ne işim mi vardı Dubai'de?.. Türkiye'de Borusan Otomotiv'in distribütörlüğünü yaptığı BMW'nin onuncu kez düzenlediği "Uluslararası BMW Golf Kupası" için Dubai seçilmiş. Ben de golf aşkıyla yandığım için güzelim yağmur çamuru bırakıp sıcacık Dubai'ye gitmek zorunda kaldım.
Çok iyi tanımadığınız yabancı bir şehre gitmeden öncesi çok zor. Bir kere Arap ülkesi olduğu için daha yola çıkmadan "Acaba yanıma eşarp da alsam mı," diye düşünüyorsunuz. Sonra internete girip hava durumuna bakıyorsunuz, öğlenleri 30, geceleri 11 derece diyor. Kışlıkları da yazlıkları da dolduruveriyorsunuz bavula. Sonra uçaktan inmeden önce elinize bir broşür tutuşturuyorlar ve o broşürde Dubai'nin müslüman bir şehir olmasından dolayı bu kentte açık kıyafetler giyilemeyeceği, içkinin yasak olduğu yazıyor.Neyse, Dubai'ye oranın saatiyle (bizden iki saat ileriler) 00:30'da indik ve hava en az 25 - 26 dereceydi. Demek ki; 1. Dubai'ye hangi ayda giderseniz gidin yanınıza hırka veya ceket almanız yeterli olacak. Otelde klimalar öyle bir açılmıştı ki her taraf buz gibiydi. Demek ki; 2. Oteller, taksiler ve alışveriş merkezleri için bir de kazak alınacak.
Dolarlarımızı dirheme çevirmek için resepsiyona gittiğimizde bir doların yaklaşık 3.65 dirhem olduğunu ama otelde 3.45 olarak değerlendirildiğini gördük. Dışarıda 1, otelde ise 4 dirheme satılan çikolataların odadaki barda 12 dirheme fırladığını iki çikolata yedikten sonra anladım. Yani barın hemen üstündeki fiyat listesini gördüm. Demek ki; 3. Beş yıldızlı otellerde uyumaktan ve size verilen yemekleri yemekten başka pek bir şeye karışmayın ve odaya girer girmez tüm kağıtları okuyun.Dubai çöl dedik ama ortalıkta çöl yok. Her yerde inanılmaz yükseklikte oteller, bankalar, alışveriş merkezleri ve Jumeirah gibi zengin bölgelerde de iki katlı, özel garajlı evler var. Kasım ayında öğle vakti sıcaklık 30 dereceyi geçiyor. Çoğu dükkan sahibi de 13:00 - 17:00 arasında dükkanlarını kapatıyorlar ama gece 22:00'a kadar da açıklar.
Ertesi gün bir arabaya atladık ve şoförümüz bizi "city centre"a götüreceğini söyledi. Şehir merkezini hepimiz merak ediyorduk. Ancak gördük ki City Centre bizdeki Akmerkez'e benzer bir alışveriş merkezinin adı. Ve her turistin başına geldiği gibi biz de Dubai'yi tanımak yerine yine Mango, Benetton, Levi's ve Burger King gibi alıştığımız markalarla haşır neşir olduk. Bir ülkenin sizin ülkenizden daha mı pahalı daha mı ucuz olduğunu anlamak istiyorsanız hemen bir McDonald's ya da Burger King'e dalmalısınız. Bir hamburger mönünün fiyatı size her şeyi anlatabilir. Oradaki fiyatlar da yaklaşık bizim ülkemizle aynıydı. İçimiz rahatladı ve başladık alışveriş merkezini dolaşmaya. Amerikan ve Avrupa markalarıyla orada "diş daş" dedikleri erkek kıyafetlerinin ve kadınlar için çarşaf hatta maske satan dükkanların yan yana olması çok ilginçti. Çarşaflı kadınların en çok rağbet ettikleri mağazalar ise bakım ürünlerinin ve parfümlerin satıldığı dükkanlardı. Ayrıca sigara içmek konusunda hiçbir endişeniz olmasın. Dükkanların içine bile elinizde puroyla girebiliyorsunuz.
Her turist gibi biz de kendimize Arap kıyafetleri almak istedik ve gördük ki 3 milyon ila 50 milyon lira arasında elbiseler, 2 milyon liraya maskeler ve 4 - 5 milyon liraya da eşarplar, peçeler satılıyor. Ayrıca sevgilime alışveriş merkezi yerine sokaktan, pazarlık ederek yaklaşık 1 milyon 200 bin liraya bir poşu (erkeklerin kafalarına sardıkları şey) alabildim. Şehirde tüm turistler askılı bluz ve şortla dolaşıyor. Demek ki; 4: Uçakta size verilen hiçbir bilgiye inanmayın.
Dubai'ye gitmeden önce bana elektronik eşyaların çok ucuz olduğu söylenmişti. Arkadaşımız İlke Gürsoy'un yaklaşık bir ay önce İstanbul'dan 60 milyon liraya aldığı Canon marka fotoğraf makinesini pazarlıkla 33 milyona kadar indirdik (Geçmiş olsun İlkeciğim).
İkinci durak "Gold Souq" denilen altın pazarıydı. Ama bunların altınları öyle büyük ki, bir kolye çıplak bir kadının tüm vücudunu örtebilir. Tabii fiyatları binlerce doları buluyor. Bu arada öğrendik ki 21 ayar altın Dubaililer için, 22 ayarlar Hindistanlılar için, 18 ayar Avrupalılar için. Dubai'nin incilerinin meşhur olduğunu duymuştuk ve yine yanlış bilgi almıştık. Çünkü denizdeki petrol yüzünden artık inci çıkaramıyorlarmış ve Dubai'deki inciler aslında Japonya'dan geliyormuş.
Hemen Gold Souq'un yanında bir baharat çarşısı var. Bizim Mısır Çarşımızın 150'de biri falan. En çok satılan iki baharattan biri çok pahalı olan safran ve Türk kahvesi dahil her şeyin içine koydukları ve benim nefret ettiğim kakula.
Geceleri çift kişilik beş on yastıklı yatağımda uzanıp birçok Arap klibi ve filmi izledim. Bir kere onların filmlerinde de mutlaka bir Suzan Avcı var. Gecelikler içinde dolaşan bu kadını mıncıklamaya çalışan poşu giymiş bıyıklı Arap erkekleri arada sırada diskolarda kızları tokatlamayı da ihmal etmiyorlar. Klipler ise bizim kötü kliplerimize çok benziyor. Sahilde uzanan bir adam ve etrafında dans eden güzel kızlar... Ayrıca her gece televizyonda bir halk konseri veriliyor. En ünlü şarkıcıları ise Abdul Karim Abdul, Mohammed Abdu, Clauda El Chemali ve Nawal Al Zugbi. Ayrıca müzik marketlerde bolca Orhan Gencebay, İbrahim Erkal, Nilüfer, Sezen Aksu, Mustafa Sandal ve Tarkan albümü bulabiliyorsunuz. En popüler sanatçımız ise çoğu ülkede olduğu gibi İbrahim Tatlıses.
Dubai gecelerine gelince... Bilmiyorum çünkü ekibimiz Dubai gecesinden çok otel gecesine takılmayı tercih etti. Zaten Dubai'de çoğu kişi otellerin barlarında eğlenmeyi seviyormuş. Ama gecenin bir yarısı bilmedik ellerde, Arap erkeklerine "Şu bar nerede, nasıl giderim," diye sormaktan korktuysam da korkusuzlar ya da arkadaşlarıyla gidecekler için iyi bir araştırma yaptım. Bir kere Hard Rock Cafe ve Schwarzeneger, Stallone ve Bruce Willis'in kurmuş olduğu Planet Hollywood sevilen mekanlardan. Marco Polo Night Club (disko), Cohiba, Tipanan (Filipin müziği), Up on the Tehth (caz), 49'ers (pazar ve salı geceleri kadın matineleri var), Laguna (Lübnan yemekleri ve dansöz) da tavsiye edilebilir. İyi müzik dinlemek içinse Jumeirah Beach Oteli'ndeki Sports Bar'a gitmelisiniz. Billy Haynes and Company sizi coşturacak. Fiyatları mı? Cebinizi bayağı doldurmalısınız.
Dubai'ye gideriz de bizi Arap gecesine götürmezler mi? Götürdüler tabii. Hepimize Arap kıyafetleri içindeyken herkes eşini ya da arkadaşını kaybedip durdu. Çölün üzerinde dev çadırlar kurmuşlar, Arap müzisyenler getirmişler. Yer sofralarının üzerinde humus, meyveler ('mangostin'i denemelisiniz), Arap ekmekleri... Dansöz geldiğinde cahil turistler dansöze bir dirhem bile yapıştırmadılar. Böyle bir gecede her turist gibi siz de deveyle çölde ufak bir tur atabilirsiniz.
Otelde yaşadığımız bir gecede bize çok yardımcı olan garsonumuz Amit'e oranın yerel içeceğini sorduğumuzda "Arak ama içemezsiniz, sevmezsiniz," dedi. Uzun bir tartışmadan sonra ikna olan Amit'in küçücük bardakta getirdiği şey sulu rakıya benziyordu. İşin garibi kokusu ve tadı da öyleydi. Arak rakıydı ve günlerdir rakı özlemi çeken Türk ekibi masasına iki şişe arak geldi. Bizim rakımızdan bana göre biraz daha güzel olan arakı Türkiye'ye getiremiyorsunuz çünkü şehirde içki satışı yasak. Ancak barlarda ve otellerde içki bulunuyor, onların da şişe fiyatları tahmin edersiniz ki muazzam. Zaten parayı bastırıp alsanız bile Dubai Havalanı'ndan o içkilerle geçmek yasak. Duty Free'de satılan Srilanka arakına ise hiç rağbet etmeyin çünkü güzel olanı Lübnan arakı.
Kışın ortasında 30 derece sıcakta, körfezde denize girmek, otellerde krallar gibi yaşamak, Land Rover'larla çölde safariye katılmak ve golf oynamak istiyorsanız Dubai iyi bir seçim. Ancak özellikle İstanbul'da yaşayanlar bunlar dışındaki çoğu şeyi biliyor ve daha iyisini tatmış olacaksınız. Dubai'yi sevdim ama Müşerref Akay'ın "Türkiyem Türkiyem cennetim" sözlerine katılmamak da mümkün değil...

* Yemekler
Alışveriş merkezlerinde Amerikan filmlerinden alışık olduğumuz büyük plastik şişeler içinde meyveli sütler, teneke kutular içinde bisküviler görüyorsunuz. Arap mezeleri bize göre çok değişik değil. En çok humus yeniyor. Bir de ortaya bütün salatalık, bütün domates ve ikiye bölünmüş marul, biber, soğan geliyor. Yani kendi salatanı kendin yap diyorlar. Kuskuslarıyla övünüyorlar ama bizim bulgur pilavımız gibi bir şeyden bahsediyorlar. Envai çeşit peynir, soğuk et, çikolata da raflarda dizili. Ha Amerika ha Dubai yani.

* Lokantalar
Lübnan ve Arap yemekleri için Al Borz, Al Diwan, Al Khayal, Tarbouche gidebileceğiniz yerler. Hindistan yemekleri içinse Antique Bazaar, Ashiaha, Curry House, Dasaprakash tavsiye edilebilir. Ayrıca Pizza Hut, McDonald's gibi fast food restoranlar, Çin, İtalyan, Alman, Fransız restoranları da bulabilirsiniz. Seafood Paradise da balıkçılar için. Dubai'deyim ama yine de Türk yemekleri yemek istiyorum diyorsanız Hyatt Regency Otel'deki Ankara restoranı sizi bekliyor. Unutmamak lazım ki çoğu restoran ünlü otellerin içinde.

* Oteller
Jumeirah Beach Hotel (ki ben bu otelde kaldım ama nasıl bir otel olduğunu çalışma arkadaşlarıma acımasızlık olur diye anlatmak istemiyorum), Crowne Plaza Dubai, Hyatt Regency Hotel, Hilton, Dubai Marine Beach Resort, Inter - Continental, Ramada Hotel tercih edilebilir.

* Taksi
İki türlü taksi var. Taksimetreli ve özel. Taksimetreliler özellere göre daha pahalı ama size fiş verebiliyorlar. Özel taksilerle ise pazarlık yapmanız lazım. Tüm taksiler Honda, Nissan ya da Toyota ve hepsi klimalı. Taksimetreliler kilometrede 450 bin lira falan yazıyor.

* Nüfus
2 milyonluk bu şehrin insanlarının çoğu Hindistanlı, Pakistanlı ve Avrupalı.

* Golf
Emirates Golf Kulübü'nde yapılan karşılaşmalarda Battal Can, Melih Şensoy ve Funda Mackenzie'den oluşan ekibimiz 19'uncu oldu.

* Yerleşim
Stüdyo evlerin yıllık kirası 10 bin dolar. Eğer şöyle düzgün bir evde oturayım diyorsanız yıllık 100 bin doları gözden çıkarmalısınız. Ayrıca sermayenizin yüzde 51'ini önce devlete teslim etmelisiniz.
* Camiler
İstanbul'dakilerden sonra görülmeye değmez.

* Uçak
Emirates Havayolları'nı tercih edin.
KEŞFETYENİ
İrem Derici hamile mi? Çıkan haberlere fotoğrafla yanıt verdi
İrem Derici hamile mi? Çıkan haberlere fotoğrafla yanıt verdi

Cadde | 05.05.2025 - 07:46

Ünlü şarkıcı İrem Derici, hamile olduğu yönündeki iddialara sosyal medya hesabından yanıt verdi.

Yazarlar