AYŞE ALTIOK İstanbul
Oktay Cumhur Akkent. Gülhane Askeri Tıp Akademi'nde 45 yıl jinekolog olarak görev yaptı. Şimdilerde emekli olan Opertör Doktor Akkent'in enteresan bir hobisi var: İsim biriktirmek.
Bu hobiye ailelere yardımcı olmak amacıyla başladığını anlatıyor Cumhur Akkent ve devam ediyor: "Önceleri hastane kurallarına göre bebek doğduktan hemen sonra isim koyulması gerekiyordu. Bu da aile için zor bir durumdu. O zamanlar ultrason nerede? Haliyle çocuğun cinsiyeti bilinmiyor, aile de isim düşünmüyordu. Ben de annelere bir yardım olsun diye yıllarca isim topladım."
Ancak GATA'da bu uygulama kalktığı halde Dr. Akkent işin peşini bırakmamış. Her gün gazetelerden bıkıp usanmadan 30 binin üzerinde isim biriktirmiş ve bu isimlerden oluşan bir de kitap hazırlamış. "Kitabıma katkısı olsun diye, her gün ölüm ilanlarına, isim değiştiren kişilere, hediye kazananların listelerine bakıyorum" diyen Akkent'in listesinde Arapça ve Farsça isimler de var. Hazırladığı kitabını kılavuz olarak değerlendiren Akkent, bebeğe ilk isim verme hakkının doğumda büyük acılar çektiği için anneye ait olmasını istiyor.
İsim dediğin....
*
Bilmece gibi olmamalı. Herkes anlamını, bilmeli.
* Telafuzu kolay olmalı.
* Akılda kalmalı. Telefonda kolay söylenmeli.
*
Dünya globalleşiyor. Yabancılar da söyleyebilmeli. Onun için de -ü ve -i'li harflerden kaçınmalı.
* Aile kendini tatmin için aile büyüklerinin isimlerini vermemeli.
* En çok iki isim olmalı.
* Göbek adıyla uyumlu olmalı.
Bir kaç ilginç örnek
Bilin, Şerihan, Misli, Denizay, Altare, Abde, Berkok, Cindi, Ceysu, Afra, Sendur, Dursaniye, Durukadın, Ergüç, Fatliye, Ferzin, Cezayir, Jerfi, Kainat, Kafi, Jaklin, Duşide, Fedva, Farze, Ertüreten, Fervude.