RADYO Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK), "Olacak O Kadar"daki
Devlet Bakanı Işılay Saygın'ı konu alan bir parodi nedeniyle Kanal D'yi kapatmasının ardından programını yayından çeken Levent Kırca, RTÜK Yasası'nın değiştirilmesini öngören dilekçesini TBMM Başkanı Hikmet Çetin'e sundu.
İstanbul'dan ekibiyle birlikte iki otobüsle yola çıkan Kırca, dün sabah saatlerinde Ankara'ya ulaştı. Opera binası önünde toplanan sanatçıların alkış yağmuruna tuttuğu Kırca, CHP Lideri Deniz Baykal, DYP Lideri Tansu Çiller ve FP Lideri Recai Kutan'ın kendisine destek verdiğini hatırlatırken, "Şu ana kadar bir tek başbakanımızdan destek çıkmadı. Bayramdan kaynaklanan yoğunluk nedeniyle olsa gerek" diyerek Mesut Yılmaz'a sitemde bulundu. Kırca şöyle konuştu:
"Benim programım muhalefet programıdır. Bir başkaldırı programıdır. Sansürü bitireceğiz. Bugüne kadar her türlü tehlikeyi göze alarak her şeyi oynadık. RTÜK keyfi olarak bir televizyonu kapatıyorsa ben de kendi programımı kapatıyorum. 50 yaşında adamım. Şaka yapacak yaşı çoktan geçtim."
Kırca daha sonra Kültür Bakanı İstemihan Talay'ı ziyaret etti. Kırca'yı desteklediğini ve sansüre karşı olduğunu belirten Talay, "TBMM'de gerekli desteği bulacağınıza inanıyorum" dedi.
Eskort eşliğinde Ankara'yı gezen Kırca ve ekibi, vatandaşların "Işılay Saygın istifa" sloganları arasında Meclis'e girdi. RTÜK yasasında değişiklik yapılmasını öngören dilekçeyi TBMM Başkanı Hikmet Çetin'e sunan Kırca şöyle konuştu:
"RTÜK yasası sansürcü bir anlayışı temsil ediyor. RTÜK kararlarına büyük tepki var. Boykot çığ gibi büyüyor. RTÜK yasasının yeniden ele alınması için size dilekçe getirdik."
Dilekçenin Oya Başar tarafından okunmasının ardından söz alan Çetin, RTÜK'ün aksayan yönleri olduğunu kabul ederek şunları söyledi:
"Güldürü dünyasıyla ilgili kişilerin olaylara karşı kendi bakış açıları vardır. Sanatçının ölçüyü kendisinin koymasından yanayım. Devletin koyacağı ölçünün de çağdaş ve demokratik olması gerektiğine inanıyorum.
RTÜK yasasının aksayan yönleri olduğunu biliyorum. Daha çağdaş hale getirilerek gözden geçirilmelidir. İktidar tarafından getirilecek bir tasarı veya diğer partiler tarafından hazırlanacak olan yasa değişikliği teklifi konusunda üzerime ne görev düşerse hazır olduğumu belirtmek isterim. ANAP Aydın Milletvekili Yüksel Yalova'nın RTÜK yasasında değişiklik öngören teklifi TBMM Anayasa Komisyonu'nda bekliyor. Partiler bunun üzerinde uzlaşabilir."
Çetin, girişiminden sonuç alamaması durumunda bugünden itibaren açlık grevine başlayacağını ilan eden Kırca'dan vücuduna zarar vermeden tepki göstermesini rica etti.
Kırca ise RTÜK'ün bugün yapacağı toplantıda kararın geri alınabileceğini belirterek, "Ben de sabah başladığım açlık grevini öğle yemeği yiyerek sona erdiririm. RTÜK de biraz yelkenleri indirsin" diye konuştu.
Kırca'nın eşi Oya Başar da Saygın'ı eleştirerek şunları kaydetti:
"Bir bakan eğer gazetelere `52 yaşındayım ve bakireyim' diyorsa bu artık özelden çıkıp genele dönüşmüştür. Bizim programımız da caydırıcıdır. Bence amacına ulaşmıştır. Sanatçı olarak halka ayna görevini üstleniyoruz. Ben de oynadım. Her zaman da oynarım. Kadınları rencide edecek şekilde demeç veriyorsa ben de oynarım."
RTÜK'ün keyfi cezalandırmalarına karşı olduğunu belirten Başar, "Ben de bir Türk kadınıyım. Mesele Işılay Saygın meselesi değil. Biz karanlığa karşıyız. 13 yaşındaki kızları bekaret kontrolüne götüren zihniyete karşıyım. Çünkü ben de bir kız çocuğu annesiyim" diye konuştu.
LEVENT Kırca'nın TBMM Başkanı Hikmet Çetin'e sunduğu ve altında "Olacak O Kadar" ekibinin imzası bulunan dilekçe şöyle:
"TBMM Başkanlığına,
Cumhuriyetimizin 75. yıldönümünü kutladığımız bugünlerde, demokrasimizin önünde duran engelleri ortadan kaldırmak ve yüce önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere hedef olarak gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak için adımlar atmak kendisini ülkesine karşı sorumlu hisseden her Türk vatandaşının özellikle Türk vatandaşlarının temsilcileri yüce Meclis üyelerinin en başta gelen görevidir.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve dünyanın hiç bir uygar ülkesinde benzeri olmayan RTÜK adlı kuruluş hukuka, demokrasiye ve cumhuriyete leke düşürmektedir. Artık çağdışı kalmış bir zihniyetin uzantısı olan RTÜK yasasının acilen gözden geçirilmesi, kolayca siyasi amaçlar uğruna kullanılabilecek cezalandırma yöntemlerinden arındırılması ve yayın kuruluşlarının denetiminin tüm dünyadaki örnekleri gibi meslek içi bir konseye bırakılıp ekran karartmaların önlenmesi, cumhuriyetimizin 75. yılında artık bir talep olmaktan çıkmış, bir gereklilik haline gelmiştir.
Bizler Türkiye Cumhuriyeti'nin sanatçıları ve daha da ileri giderek yüce Türk halkı adına Meclisimizi bu ayıptan ve kayıptan kurtarmak için acilen RTÜK yasasını ele almalarını ve çağdaş bir anlayışla yeniden yapılandırmalarını arz ederiz. Saygılarımızla."
CHP ve DYP'den sonra, sanatçı Levent Kırca'nın RTÜK'le mücadelesine FP ve ÖDP'den destek gelirken, kimi kuruluşlar ise sanatçıyı kınadı.
FP İzmir Milletvekili İsmail Yılmaz, Kırca'nın Devlet Bakanı Işılay Saygın'ı konu alan programı nedeniyle Kanal D'yi kapatan RTÜK'ü eleştirirken, siyasilerin baskısıyla haraket eden bir kurum yerine, medyanın kendi içinde yarattığı otokontrolün hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Bir program yüzünden bütün bir kanalın ve halkın cezalandırılmasına anlam veremediğini ifade eden Yılmaz, "Saygın'ın yerinde bir başkası olsa RTÜK yine kanal kapatacak mıydı? İktidardaki bir insanın isteği üzerine haraket etmesi çifte standarttır" dedi.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç da, RTÜK'ün siyasi bir yapının uzantısı olarak medyayı denetlediğini belirterek şunları söyledi:
"İletişim alanında devlet denetimi ve bugüne kadarki RTÜK uygulamaları, yurttaşın
haber alma ve bilgilenme özgürlüğünü engelleyen bir çaba. RTÜK, bu yapısıyla Türkiye'nin imza koyduğu uluslararası düzenleme ve anlaşmalara, Anayasa'ya aykırıdır. Kırca ve arkadaşlarının mücadelesi bu çağdışı sansürcü anlayışa karşı önemli bir çıkıştır."
Kırca'ya RTÜK'e karşı protestosunda tam destek verdiğini açıklayan Beyaz da, sorunlar içinde boğulan Türk insanını güldürmenin zorluğuna dikkat çekti. Beyaz, Kayseri Şehir Tiyatrosu'ndaki şovu öncesinde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Ben insanları güldürmek için Türkiye'deki ve dünyadaki olayları izliyor, sahneye taşıyorum. Ancak insanları güldürmek çok zor. Hele hele, karnını zor doyuran, enflasyonla, işsizlikle karşı karşıya olan, pekçok sorunu bulunan Türk insanını güldürmek daha zor."
Levent Kırca ve ekibine, Türkiye Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Vakfı (TAÇSAV) ile kadın dernekleri ve vakıflarından ise kınama geldi. TAÇSAV Başkanı Doç. Dr. Hasan Acar tarafından kaleme alınan açıklamada Saygın'ın bugüne kadar Türk kadınının statüsünü yükseltmek için uğraş verdiği belirtilerek Kırca'ya şöyle seslenildi:
"Espriyle alay etme, güldürüyle ahlaksızlık, tenkitle saygısızlık birbirinden farklı kavramlardır. Programınızda Saygın'ın bekaretiyle alay ettiğinizde, Anadolu'daki kızlarımızın da bekaretiyle, Türk toplumunun bu konudaki ahlaki değerleriyle de alay etmiş oldunuz. Kızlarımızın bekaretinin bozuk olmaması, en az bekaretinin bozuk olması kadar saygı gösterilmesi gereken bir ahlaki değerdir. Bu konuda topluma kötü bir mesaj verdiniz."
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş da Saygın'a destek vererek, "Kırca'yı takdir ederim. Ama geçen akşam televizyonda izledim. Herkesin sözünü ağzına tıktı. Düşünceye saygı göstermiyordu. Rating uğruna Saygın'a yaptıkları hak değil. Özel hayat diye birşey var. Basın yazdı diye dile dolamak doğru değil. Bu konuda İzmir'e çok emeği geçen Saygın'ı destekliyoruz" dedi.