28 Şubat'a 2 ay 31 Mart'a 3 ay

YAŞASIN, Sayın Yalım Erez birinci ya da ikinci ya da üçüncü turdan sonra hükümeti kurarsa, ülkemizin kurtuluşuna, tüm sorunlarımızın sona ermesine 30 gün kalmış olacak. Geriye doğru saymaya başlayacağız: 29 gün, 26 gün, derken 18 gün, sonra göz açıp kapayıncaya kadar 9 gün... ve işte mutlu gün: Erez hükümetinin kuruluşundan tam 30 gün sonra, büyülü değnek, her derdimize deva bulmuş olacak... 65 milyon Türk, yeryüzü cennetinde yaşamaya başlayacak artık.
Sıkın dişinizi, işsizler, özel sektörün karı ve yurt içindeki, yurt dışındaki müstehcen lüksü azalmasın diye işten çıkarılanlar, yılın her ayını "zorunlu oruç"la geçirmekte olanlar, karnı doymayan çoluk çocuk, umutsuzluktan perişan halk... Sıkın dişinizi, yeni hükümet kurulduktan 30 gün sonra, zenginlerin sıkıntıları giderilecek, sizler de açlıktan, sefaletten kurtulacaksınız. Mucize yoldadır, kurtuluşa 30 güncük kaldı.
Ya Erez hükümeti kurulamazsa? O zaman, inşaaaallaaah, bir "üçüncü isim" kurtaracak sizi.
Sosyal demokratlar, sizin hayrınızı baş tacı ettikleri için, birleşmediler. Hükümeti kurmadılar sırf sizin iyiliğinizi düşündükleri için.
Geniş tabanlı hükümet mükümet gelirse ne mutlu millete. Yaşasın, FP'li bakanlara kavuşuyoruz. Lale Devri'nin ölümsüz şairi Nedim hayatta olsa ne güzel söylerdi: "Müjdeler gülşene kim vakt - i Fazilet geldi". Yaşasın, 31 Mart'a üç ay kaldı.
Ama belki de ikinci bir 28 Şubat'a 2 ay kaldı. Kimbilir, 12 Mart'ın yenisine 2 buçuk ay var, 27 Mayıs'a beş ay bile kalmadı. Biraz daha sabredin, 7 buçuk ay sonra, ooh keka, 12 Eylül.
Yoo, bu memleketi Başkanlık sistemi kurtarır. Yarı Başkanlık da her derdimize derman olacaktır.
Yeter ki zenginlerin kazancı, karı, rantı artsın. Devlet onlara yardım elini uzatıp vergileri ertelesin, azaltsın, hatta tümüyle ortadan kaldırsın. Düşünün, her zengin birer yat daha satın alabilse her yatta şimdi işsiz olan 8 - 10 vatandaş iş bulabilecek demektir. İşte kalkınma böyle olur. Devlet biraz özveri ile bu kurtuluşu gerçekleştirebilir.
Hükümet arayışları, bakın, ne güzel sürüyor. Birinci tur, beşinci tur, üçüncü isim, sekizinci isim... Erken seçim geciksin, normal seçim tarihi erkene alınıp sonra biraz ertelensin... İşsizler, açlığa alışıyor zaten. Yeter ki soldaki liderler, aralarındaki ideolojik farkları sürdürsünler... Yeter ki sağdaki, ortadaki, aşağıdaki liderler, birleşmek ve halkın hayrını düşünmek gibi bir külfete katlanmasınlar... İki yüz bin, yarım milyon, bir buçuk milyon kişi işsiz kalmış, aileler açmış, kime ne?
O kadar özendiğimiz Amerika'nın eski bir cumhurbaşkanı nasıl tanımlamıştı demokrasiyi: "Halktan, halk tarafından, halk için yönetim." Yanlış mı hatırlıyoruz? Yoo, şöyle demişti: "Çıkarcılardan, halksevmezler tarafından, vurguncular için."
Ey işsizler ordusu, siz vatan haini misiniz ne? Niçin birazcık dişinizi sıkmıyorsunuz? Zenginler bu kadar sıkıntı çekerken, politikacılar hükümet kurmak için canla başla çırpınırken, siyasal liderler, özel sektöre ferahlık getirmek uğrunda kahramanca uğraşırken, siz birazcık fedakarlık yapamaz mısınız? Bakın, zenginler kilo vermek için nasıl rejim yapıyorlar. Siz de biraz kendinizi tutun, her gün ekmek yemeseniz ne çıkar? Rejim sizi kurtaracak. Hele yeni hükümet kurulsun. Ondan sonra cennete 30 gün kaldı.
"CUMHURİYET'E SELAM": Ankara Üniversitesi'nin Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü, "Cumhuriyet'e Selam" başlığıyla nefis bir müzikli, şarkılı, şiirli, danslı gösteri sunmaya başladı. Bölümün kuruluşunun 40. yılı için bir de Armağan kitabı yayımlandı. "Cumhuriyet'e Selam" programında Yunus Emre var, Nazım Hikmet, Cemal Reşit Rey, Turgut Özakman, Haldun Taner var, Güngör Dilmen, Musahipzade Celal, Çiğdem Talu, Ferhan Şensoy var... "Lüküs Hayat"tan "Hisseli Harikalar Kumpanyası"na, "İstanbul Efendisi"nden "Dört Başı Mamur Şahin Çakırpençe"ye kadar bir Türk müzikli oyunları şölenleri... Tiyatro Bölümü'nün tüm öğrencileri katılıyor programa. Müzikal tiyatromuzun geleceği için iyimser olabiliriz. Ankara Üniversitesi'nin bu üstün başarısını yürekten kutluyorum.




Yazara E-Posta: t.halman@milliyet.com.tr