Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Eğitim sektöründe sorunu olmayan birilerini bulmak gerçekten çok zor. İşin garibi; sorun çözeni bulmak da bir o kadar zor. Bu yüzden, problemler dağ gibi yığılıyor...
Hiç mi iyi şeyler yok, bari hafta sonlarında içimize su serpen yazılar yaz dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ama sadece gündemi değiştirip, havadan sudan şeyler yazayım diye sorunları pas geçmek de zor geliyor...
Gurur duyacağımız bir haber yakaladığımızda zaten onu hemen sizlerle paylaşıyoruz. Ama nedense kötü haber tez yayılır özdeyişindeki gibi gelenler hep olumusuz olanlar. Sadece sorunları değil, paylaşmak istediğiniz güzellikleri de bizlere yazın ve mutlaka takipçisi olun. Medyanın görevi elbette sadece eleştirmek değil. Takdir ve teşfik de temel görevimiz...
Okuyan bir toplum değiliz. Bu yüzden kitap yazmak, dağıtmak ve satmak da karlı bir iş değil. Ancak gönül verenler bu işi yapıyor. Kitapçıların çoğu emekli öğretmen. Kahvehaneye gidip pişbirik oynama yerine hem çok sevdikleri kitap ve öğrencilerden kopmuyor hem de ucu ucuna yeten emekli maaşlarına bir katkı sağlıyorlar. Maksat oyalansınlar...
Ama gelin görün ki sayıları 15 bini bulan kitapçı, kitap toptancısı ve yayıncı zor durumda ve bakın Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'na gönderdikleri mektupta neler diyorlar:

"Yakınen takip ettiğinize inandığımız kitap konusunun, ders kitapları ile ilgili bu yıla özgü uygulamayı dikkatlerinize sunmak istiyoruz:
2000 / 2001 ders yılında piyasaya satılması için basılan 75 milyon kitabın belli bir kısmı satılamadığı için elimizde kaldı. Satılamayan kitapların parası kitapçı ve kitap toptancısı tarafından yayıncı meslektaşlarımıza ödendi. Ancak; satılamayan kitapların belli bir kısmı 2001 / 2002 ders yılında, yayın yönetmeliği gereği 5 yıllık yürürlülük süresini doldurduğu ya da müfredatı değişen fen ve din kitaplarında olduğu gibi okutulmayacaktır. 2001 / 2002 ders yılında bu yolla okutulmayacak ve telef olacak kitabın parasal değeri 20 trilyon liradır.
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumu ve biz esnafların özel konumunu tek tek sıralamaya gerek görmüyoruz. Ama şuna inanıyoruz ki 20 trilyon liralık hem de kitap gibi bir emtiayı yok etmek ülkemiz ve bizlerin menfaatine değildir. Bizler için maddi bir yıkım, ülkemiz için milli serveti yok etmektir.
Sizlerden hiçbir maddi istekte bulunmuyoruz. Bakanlığımızdan talebimiz; 2001 / 2002 ders yılında yürürlülük süresi dolan, müfredatı değiştirilen fen ve din kitaplarının bir yıl daha yürürlükte kalmasına karar vermenizdir. Bu uygulama geçmiş yıllarda da zaman zaman yapılmıştır. Bu karar bizler için kredi yerine geçecek, milli servet yok olmadığı için sizleri ve bizleri de ayrıca memnun edecektir..."
Özetin özeti: Hemen her konuda affedici olan, hemen her kesime milyarlarca dolar batık kredi veren siyasiler, bakalım söz konusu kitap olunca nasıl davranacaklar?..