Abbas Güçlü

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, mevzuat hükümlerine göre kayıt sırasında velilerden hiçbir şekilde bağış ve kayıt parası talep edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, “Bu hükümlere aykırı hareket ettikleri yönünde bakanlığımıza ulaşan ihbar ve şikâyetler konusunda ilgililer hakkında gerekli inceleme ve soruşturma başlatılmaktadır” değerlendirmesinde bulunmuş.
Böylesi bir değerlendirmeyi, görmemezlikten gelmek mümkün değil?
Herhangi bir veliye ya da okul müdürüne, Bakan Bey’in bu sözlerini hatırlatın, bakalım ne diyecek?
Peki, böylesi bir söylemi, ilk kez mi duyuyoruz?
Kesinlikle hayır.
Daha önceki bakanların neredeyse tamamına yakını da benzer sözler söyledi ama bağışların ardı arkası kesilmedi.
Çünkü başka çareleri yok!

Eğitimden umudunu kesen çok. Daha iyi olacağına inanlar da var. Kimin haklı ya da haksız olduğunu zaman gösterecek...

İki gündür Antalya’daydım. Tüm Eğitimciler ve Eğitim Müfettişleri Sendikası TEMSEN’in düzenlediği 10. Uluslararası Eğitim Denetimi Kongresi’nde ilk gün Eğitim 2023 Vizyonu, ikinci gün de yapay zekâ konuşuldu.

Hem de çok yönlü ve olabildiğince özgür bir ortamda.

Felsefeciler de vardı, hukukçular da. Ve öylesine farklı bakış açıları sundular ki her iki konuyu da bir defa değil, yüz defa düşünmemiz gerektiği ortaya çıktı.

Müfettişler için eğitimin sigortası derler; gördük ki eğitime, hak, hukuk, liyakat, pedagojik ve tarafsızlık anlamında en fazla sahip çıkan onlardı.

Her ne kadar bir süredir eğitimin etkisiz elemanı haline getirilmeye çalışılsa da hiç pes edecek gibi değiller.

Yoksa mesleklerine ihanet etmiş duygusuna kapılırlar ki, bu, tanıdığım hiçbirinin aklından bile geçmiyor!

Yapay zekâ

Antalya, eğitim adına müthiş bir kongreye ev sahipliği yapıyor.

Dün başlayan ve yarın sona erecek 10. Uluslararası Eğitim Denetimi Kongresi’nde çok önemli konu başlıkları ve çok önemli konuşmacılar var.

Gün boyunca, böylesine değerli eğitimcilerimiz var da eğitim niye bu halde sorusunun cevabını aradım. Buldum desem yalan olur.

Tarafsızlığıyla bilinen Tüm Eğitimciler ve Eğitim Müfettişleri Sendikası TEM-SEN’in ev sahipliğinde düzenlenen kongrede, içlerinden biri olan Ziya Hoca’ya ve 2023 Eğitim Vizyonu’na güvenoyu çıktı desek yalan olur...

İşte kongrenin ilk gününden bazı satır başları.

Daha kötüsü olamaz!

- Değişiklik yaparken çok düşünmek gerekir. Yoksa çok sıkıntılar yaşanır.

- Denetim sistemi işlevsiz hale getiriliyor.

YÖK’ün Ali kıran baş kesenliği azaldı diyorduk ama görünen o ki hâlâ kraldan çok kralcılarmış.

Arkası olmayan ya da taktıkları üniversitelerin burnundan getiriyorlarmış.

Kimi üniversitelere, tepside sundukları açılma, öğrenci alma, öğretime başlama, kontenjan, kadro açma gibi kolayca verdikleri izinleri, hoşlarına gitmeyen üniversiteler için cehennem azabı haline getiriyorlarmış.

YÖK ve YÖK denetçilerinin yaptıklarını duydukça, afakanlar bastı.

Haklı ya da haksız oldukları su kaldırır.

Önemli olan, ne kadar objektif oldukları ve her üniversiteye eşit mesafede olup, olmadıkları...

Yekta Hoca’nın önceki başkanlara göre bu konuda çok daha adil olduğuna inananlardanız ama belli ki bizim de gözümüzden kaçan çok ayrıntı varmış!..

Denetim ve kalite konusunda sonuna kadar YÖK’ün yanındayız. Ama adil olması koşuluyla!

Hafta sonu hızlı bir Bayburt, Erzurum turu yaptım.

Her iki kentimiz de müthiş değişmiş.

Son 6 ayda en az 20 kent gezdim. En şaşırtanı Bayburt oldu.

Üniversiteye bayıldım.

Daha 10 yaşında bile değil ama doluluk oranı yüzde 85!

Müthiş bir kampüs inşa ediliyor.

Aynı tempoyla yola devam edilir ve inşaata gösterilen özen bilime de gösterilirse, fazla değil, 10 yıl içerisinde, bölgenin en güçlü üniversitelerinden biri haline gelebilir.

Bu süreçte en büyük desteği hemşerileri

Bayburt, birkaç gündür gazetelerin başköşesinde. Önce Dede Korkut ile manşete çıktılar sonra da depoya kaldırılan Atatürk heykeli ile gündeme geldiler.

Belediye Başkanı Mete Memiş, çok daha görkemli bir Atatürk anıtı yapıldığı için anıtın yerinden kaldırıldığını, önceki heykelin de farklı bir yerde değerlendirileceğini söyledi.

Dede Korkut’un gündeme gelmesinin nedeni ise UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültür Mirası Temsili Listesi’ne oy birliğiyle kabul edilmesi. Bu haber Dede Korkut’un türbesinin bulunduğu Bayburt’un Masat köyünde sevinçle karşılandı. Çünkü bölgeye ciddi bir turizm akınının olması bekleniyor.

Türk dünyasının yüzlerce yıllık kültürel kimliğinin taşıyıcısı ve ortak mirası olan ‘Dede Korkut’, destan, masal ve müzik geleneği ülke genelinde yaşatılıyor. Dede Korkut’un türbesi, Bayburt’un yanı sıra biri Azerbaycan ve biri de Kazakistan’da bulunuyor.
Bayburtlular, ünlü destanda Bayburt isminin sıkça geçmesi nedeniyle, Dede Korkut’u Bayburtlu olarak görüyorlar… Bayburt, son yıllarda öylesine değişmiş ki, adeta çağ atlamış. Diğer ayrıntıları da başka bir yazıda sizlerle paylaşacağız…

70 milyon turist hayali

Üniversiteler bir ülkenin lokomotifidir.

Onlar ne kadar güçlü ise ülke o kadar güçlüdür.

Onlar ne kadar yenilikçi ise ülke o kadar yenilikçidir.

Onlar ne kadar özgürse, ülke o kadar özgürdür.

Dünyanın en iyi üniversitelerinin en güçlü ülkelerde, en iyi üniversitelerin bulunduğu ülkelerin de en güçlü ülke olması boşuna değildir.

ABD’yi ABD yapan, üniversiteleridir.

Peki, bizde durum ne?

Sorunları sıralamaya bir başlarsak, ne bu köşe yeter ne de moral kalır.

Dünya hızla değişiyor.
Değişim sadece bizi değil, bütün dünyayı ve her şeyi etkiliyor.
Yaya kalan ise sadece biz değiliz...
Dillendirilenlerin aksine, iki şey dünyayı derinden etkiliyor ve değiştiriyor.
Bunlardan ilki inovasyon, ikincisi de iç ve dış göçlerin yarattığı sancılar.
Peki, ne kadarımız bu hıza ayak uydurabiliyor?
Daha da önemlisi, değişime ayak uyduranlar yok mu?