Üniversitelerdeki boş kontenjanları doldurmak amacıyla yapılan ek yerleştirme sonuçları nihayet açıklandı.
280 bin kontenjandan 177 bini boş kaldı!
KKTC, vakıf ve devlet dâhil, üniversitelerin tümünde ciddi açıklar var!
İTÜ ve ODTÜ’nün KKTC kontenjanları sıfır tercihle rekor kırdı.
Tıp, hukuk ve mühendislik kontenjanları dolmadı, yüzlerce bölüm tek aday tarafından bile ciddiye alınmadı.
Lisans bölümlerindeki açık, ön lisansın iki katı!
Durum bu haldeyken, YÖK adeta sevinç çığlıkları atıyor, görün bakın ne kadar başarılıyız diyor!
MEB, kurs sevda- sından asla vazgeçmiyor!
Cumhur- başkanı Erdoğan her ne kadar dersi derste öğretin, çocuklarımızı özgür bırakın talimatı verse de MEB’in kurs sevdası bitecek gibi değil.
Yeni bir karar almış, önce haberi okuyalım:
MEB, ilkokul 3 ve 4’üncü sınıfa devam eden ve önceki yıllarda Türkçe ve Matematik’ten yeterli kazanım edinemeyen öğrenciler için kurs açacakmış!
Kurs süresi hafta içi günde 2 ders saatini, hafta sonu günde 6 ders saatini ve haftada toplam 10 ders saatini geçmeyecekmiş.
Kurslarda öğrencinin kendi sınıf öğretmeni, okulun diğer sınıf öğretmenleri, ilçe norm fazlası sınıf öğretmenleri, ilçede programda görev almak isteyen sınıf öğretmenleri, bunların olmaması durumunda ücretli sınıf öğretmenleri de görev alabilecekmiş!
Kurslar okulda bir öğrenci bile olsa uygulanacakmış. Gruplar 1-6 öğrenciden oluşturulacak ve bu sayı en fazla 10 öğrenciye kadar çıkarılabilecekmiş!..
İpek Çalışlar’ın “Mustafa Kemal Atatürk Mücadelesi ve Özel Hayatı” kitabı fazlasıyla ilginç.
Tıpkı daha önceki Latife Hanım ve Halide Edip kitapları gibi.
Aslında, son kitabı bir derleme ve kurgulama!
Çok farklı ve çok sayıda anekdot var!
Neredeyse her satırını, olaya nereden baktığınıza göre, her yere çekebilirsiniz.
Meraklılarına ilginç gelebilir ama Atatürk sevdalılarını kızdıracak ve öküzün altında buzağı aratacak çok fazla satır arası var.
Çalışlar, eleştiri ya da yorum getirmek yerine, bu işi anekdotlara ve muhaliflere bırakmış!
Fazlasıyla emek var ve keçiboynuzu misali tat bırakacak ayrıntılar herkes için mümkün!
İlk ve orta dereceli okullarda yeni öğretim yılı öyle ya da böyle başladı.
Her ne kadar bazı öğrenciler hâlâ gidecek okul bulamasa da, ders kitapları henüz tamamlanmasa da yola devam.
Bu arada YÖK, 3 Ekim’de Külliye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılımıyla, yeni öğretim yılı için toplu açılışa hazırlanıyor. Ama üniversiteler bir bir açılıyor!
Dün en az 10’u yeni öğretim yılına merhaba dedi.
MEF’inkine ben de katıldım.
TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik’in ilk dersi çarpıcıydı.
Akılda kalan: Riskten uzak durmak yaşamdan uzak durmaktır. Kazananlar, mücadeleden asla vazgeçmeyenlerden çıkar!..
Ek yerleştirme sonuçları ise hâlâ açıklanmadı!
Çağ değişimi için eskiden yüzyıllar gerekiyordu.
Şimdi neredeyse 10 yılda bir çağ değişiyor.
Bilim ve Teknoloji Çağı derken, Bilişim ve İnovasyon Çağı’nı da çoktan geride bıraktık.
Yeni çağ, Yapay Zekâ Çağı!..
Yapay zekâ, çok uzun yıllardır geliyorum diyordu.
Akıllı telefonlar, akıllı uygulamalarla ayak sesini duyurdu.
Önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde ise dünyaya damgasını vuracak...
Turizm deyince akla ilk gelen deniz, kum, güneş.
O da bizde fazlasıyla var.
Ama her yerde her zaman değil.
İşte bu yüzden, turizmi, üç beş aya sığdırmak yerine, tüm yıla yaymak gerekiyor.
Başka türlü önce 60 milyon sonra da 100 milyon hedefini tutturmamız mümkün değil.
Peki, bu yönde bir çalışma var mı?
Evet demek çok zor!
Bir ülkeye ya da bir kente gittiğinizde, hep bilindik yerlere gidilir. Müzeler, tarihi ören yerleri, kent merkezleri, alışveriş merkezleri ve benzeri yerler, ilk akla gelenler.
Kafamız karışık hem de çok karışık.
Bir konuda doğru olan, bir başka konuda yanlış olabiliyor.
Konuya girmeden önce, dünkü gazetelerden size dört başlık sunmak istiyorum:
- TEKNO-FEST İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali, teknoloji üreten bir Türkiye hedefiyle önceki gün başladı.
- Çağdaş sanatın en iyi örneklerini sanatseverlerle buluşturan Contemporary Istanbul, Lütfi Kırdar Rumeli Salonu ve İstanbul Kongre Merkezi’nde 13. kez sanatseverlere kapılarını açtı.
- Global Compact Türkiye Kadınının Güçlenmesi Çalışma Grubuna bağlı Kadının Güçlenmesi B. Platformu tarafından organize edilen “Gücümüz Eşitliğimiz” paneli geniş bir katılımla gerçekleştirildi.
- Fizy ödülleri sahiplerini buldu.
Dört farklı etkinlik var, dördünün ismi de İngilizce.
Hollanda’da 35 yıl görev yapan Öğretmen Mehmet Gür’ün Bakan Selçuk’a gönderdiği açık mektuptaki, Hollanda eğitimine yönelik tespitleri de şöyle:
“Sayın Bakanım, Hollanda’da kralımız, kraliçemiz oğlunun, torununu elinden tutarak en yakın okula götürerek kaydını yaptırır.
İsteseler saraya dünyanın en başarılı öğretmenlerini davet ederek dersler vermelerini sağlayabilecekken, onlar saraya en yakın bir okulu tercih ederler, çünkü eğitimin kalitesi yönünde hiçbir okulun diğerlerinden farklı olmadığını bilirler.
Çocuklar anaokullarında tüm gün ders görürler.
Dersler klasik yöntemlerle verilmez.
Sınıflar genelde 20-25 kişiliktir.
Sınıftaki tüm mobilyalar ahşaptır ve öğrencilerin ölçülerindedir.