‘Öğretmen öğrencisi için toprak olmalı’

4 Eylül 2018

Başlıktaki sözler Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a ait.

Dün ders başı hazırlığı yapan 1 milyon öğretmene seslendiği konuşmasında dile getirdi.

Öğretmenleri yücelten daha pek çok benzer cümlesi var.

Şimdi, hemen, “Lafa bakılmaz, ayinesi iştir kişinin” diyen çok olacaktır.

Ama yine de gelin önce onlara bir göz atalım:

Doğru eğitim!

- Gökyüzündeki bulutlar değişir, açılır, kararır. Aslolan gökyüzü olmaktır, bulut olmak değildir. Bulutlar ya da şartlar ne olursa olsun öğretmen çocuğun hakkını sorgusuz ve peşin veren kişidir. Şartlar kötü olsa bile, çocuğun hakkı pazarlık konusu bile olamaz.

- Çocuğun hayatına dokunmak, onunla her gün göz göze gelmek, onun hayatında çocuk diliyle söylersek ‘kocaman’ yer sahibi olmak, bazen anneden ve babadan dahi önemli bir yer tutmak, umut dolu çocuk dünyasının kaptanı ve kahramanı olmak. Öğretmenlik dediğimiz, tam da böyle bir şey. Öğrenmeyi “hükmedici bir öğretmen” olarak değil, “kolaylaştırıcı bir rehber” olarak yapmayı tercih etmek.

Yazının Devamı

Sezona kötü başladık, bol kazançlı bitirdik

2 Eylül 2018

Tek kutuplu bir turizm anlayışımız olduğu için yaz sezonu çok önemli. Sektörün neredeyse yüzde 90’ı deniz, kum, güneş, tarih odaklı.

Kimi yerler 6, kimi yerler ise sadece 4 ay, altın sezonunu yaşıyor. Sezona, dış politikadaki gerginlikler, Ramazan ve seçimle başladık.

Kentler ve tesisler haziran ve temmuz ortalarına kadar adeta sinek avladı. Sonra işler bir açıldı, pir açıldı.

Yerli ve yabancı turist, ülkenin dört bir yanındaki turizm bölgelerine akın etti. Doluluk oranları tavan yaptı.

Görünen o ki okullar açılıncaya kadar da devam edecek...

Turizmde çeşitlilik

Turizmi 12 aya yayamadık, farkındalık yaratamadık, 100 milyon turist hayali kuramadık.

Yazının Devamı

Eğitimde mutlu olan var mı?

2 Eylül 2018

YKS şoku, LYS çilesi, KPSS kaosu, kayıt curcunası, atama muamması, yurt ve burs telaşı!..

On milyonlarca öğrenci, öğretmen ve veli için zor bir döneme giriyoruz. Okullar açılacak, hâlâ yüz binlerce öğrencinin gideceği okul belli değil, öğretmen atamaları yapılmadı, 128 bin kontenjan açığı varken, barajı aşan 500 bin aday tercihte bulunmadı.

Eğitimde bir sıkıntı olduğu kesin ama sanki her şey yolundaymış gibi MEB, YÖK ve ÖSYM’nin vurdumduymazlığı tavan yapmış durumda!..

Zor dönem!

Eğitimin paydaşları için zor günler kapıda. Pek çoğu ya önlerini göremiyor ya da derin hayal kırıklığı yaşıyor.

Sınav, yerleştirme, kayıt ve atamalara duyulan güven dibe vurmuş durumda. Çözüm, şeffaflık ama ara ki bulasınız!..

KPSS ile ilgili şikâyetler dinmek bilmiyor. Neredeyse hemen her aday net sayılarında eksiklik olduğunu iddia ediyordu. ÖSYM’nin ilgili belgeleri hızla herkese açması iyi oldu ama hâlâ devam eden şikâyetler var.

ÖSYM, tüm bu şikâyetleri yine herkese açık bir şekilde cevaplarsa, şehir efsaneleri hızla sona erer.

Yazının Devamı

Liselerin iflası

1 Eylül 2018

Fen liseleri de dahil, en iyi diye bildiğimiz liselerin mezunları bile adeta perişan durumda.

YÖK ve ÖSYM’nin performansı ise onlardan daha da vahim.

Milyonlarca adayın üniversite için yanıp tutuştuğu bir ortamda, bu yıl yine yüz binlerce kontenjan boş kaldı.

Boş kalan kontenjanların bir bölümü, diplomaları artık bir işe yaramadığı için ilgi görmedi ama hukuk gibi gözde fakültelerde asıl sorun, YÖK ve ÖSYM’nin öngörüsüzlüğü oldu.

Dün itibarıyla, üniversiteyi kazananlar, kazanmayanlar belli oldu ama ortada acilen cevap bekleyen çok fazla soru var.

YÖK ve ÖSYM umarız bu sorulara bir an önce bir açıklık getirir.

Örneğin hukuk fakültelerindeki boş kontenjanlar, örneğin burslu öğrenciler ile paralı öğrenciler arasındaki uçurumlar, örneğin tek öğrencinin dahi tercih etmediği bölümler, örneğin geçen yıl ilk 2000’deki bir fakülteye girebilecek öğrencilerin bu yıl 20 binlere düşmesi!..

Bu arada, yarım milyon adayın rahatlıkla üniversiteli olabilecekken, hiç tercih yapmaması da çok ilginç.

Yazının Devamı

Ya o zafer kazanılmasaydı?

31 Ağustos 2018

Zafer Bayramı’nı dün hak ettiği ölçüde kutlayabildik mi?
Evet demek çok zor!
Dün keşke ulusumuzun yeniden varoluş destanının yazıldığı “30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Savaşı, eğer hüsranla sonuçlansaydı, ne olurdu?” sorusunu birazcık da olsa düşünebilseydik ya da hatırlatanlar çıksaydı, ne iyi olurdu.
Hangi koşullarda, nasıl kazanıldığı elbette çok önemli ama çok daha önemlisi “Ya kazanılmasaydı?” sorusunun cevabı!
Ankara’nın hemen yakınındaki Haymana’da, Ankara Üniversitesi İnkılap Tarihi Enstitüsü’nün öncülüğünde, her 12 Eylül’de müthiş sempozyumlar gerçekleşiyor.
Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da eminim ki yine yakın tarihimize, özellikle de Milli Mücadele’ye ve Büyük Taarruz’a yönelik çok önemli oturumlar olacak.
Neden Haymana?

Yazının Devamı

Yurt dışında eğitim sevdası...

29 Ağustos 2018

Üniversiteyi kazananlar bugün yarın belli olur.

Görünen o ki kazananları da açıkta kalanları da ciddi sorunlar bekliyor.

Kazananlar kazanma sevincini daha tam olarak yaşamadan yurt, harç, kitap, dil barajı, burs arayışına girecek, hiçbir yere yerleşmeyenlerin umudu ise ek yerleştirme ve yurt dışı olacak...

Birinci yerleştirmede hiçbir yere giremeyenlere ikinci yerleştirmede şans doğar mı?

Tercihler konusunda daha esnek davranmazlarsa işleri zor!

Çıtayı biraz düşürür ya da tercih yelpazesini genişletirlerse, şansları olabilir.

Yok eğer ille de şurası ve şu bölümler olacak kararlılığını sürdürürlerse, gelecek yılı beklemek zorunda kalabilirler!

İşte bu noktada, yurt dışı eğitim seçenekleri gündeme geliyor!

Yazının Devamı

Bakan Selçuk, eğitimdeki bu yanlışa dur diyecek mi?

28 Ağustos 2018

Türk eğitim sistemi huni gibi!

Tüm öğrencileri bir huninin içine doldurup, çok azına, şans tanıyoruz.

Daha da önemlisi, huni sisteminde ne ilgi ve yetenekler dikkate alınıyor ne de vizyon.

Sıradan bir akademik sınav, hepsi o kadar!..

Böyle bir sistemi eğitimle uzaktan yakından ilgisi olmayan bakanlar bugüne kadar sürdürmüş olabilirler.

Ama bundan sonrası çok önemli! Çünkü artık eğitimin ne olduğunu, çok daha önemlisi, ne olmadığını bilen bir Bakanımız var!

Ziya Hoca, ileride, “Daha fazlasını yapmama siyaset

Yazının Devamı

Sınav, diploma ve etikete dayalı eğitim sisteminin iflası

26 Ağustos 2018

Eğitimde ciddi sıkıntılarımızın olduğunu dillendirmeyen yok.

Eğitim bizde sancılı da diğer ülkelerde farklı mı? Hayır.

Bilim ve teknoloji aldı başını gitti, sosyoekonomik olaylar çığırından çıktı ama biz yetişkinler bugünün gençliğine hâlâ yüzlerce yıl önce şekillenmiş eğitim sistemlerini dayatıyoruz.

Onlar da ya velilerin etkisiyle bu sistemin kölesi haline geliyor ya da direniyor ve bugünün demode eğitim sistemlerini reddedip kendilerine farklı yollar arıyor.

Aynı durum medya için de söz konusu. Okurlarımız onlarca yıl önce şekillenmiş ve kendisini bir türlü yenilemeyen, klasik medyadan kaçıyor. Yeni medya ise tuzaklarla dolu!..

Çözüm mü?

İşte bunu hep birlikte bulacağız.

Sorun nerede?

Yazının Devamı