4 yaşındaki bir çocuk çiçekleri nasıl tanıyor?

3 Temmuz 2018

Eğitim sisteminin amacı ve hedefleri konusunda bugüne kadar binlerce yazı yazdık, yazmaya da devam edeceğiz.

Eğitimin, onlarca evrensel hedefi varsa, onlarca da yerel hedefi var ve bu da ülkeden ülkeye değişiyor!

Peki, bizim ülkemizde bu hedefler neler?

Siz, bunu düşünedurun, ben de bu arada, İsviçre’de yaşayan bir vatandaşımızın izlenim ve gözlemlerini paylaşayım.

Aşağıdaki yazıyı tüm anne babalar, eğitimciler ve özellikle de eğitime yön veren politikacılar mutlaka okumalılar!

İsviçre izlenimleri

“Burada gençlerin birçoğu, hayalindeki meslek ne ise onu yapıyor ve gerçekten bu ülkede bile mutlu yaşamayı başarıyorlar. Bu kesinlikle böyle.

Sizin de yazdığınız gibi,

Yazının Devamı

KİMİN NE KADAR ŞANSI VAR?

2 Temmuz 2018

Üniversite sınav maratonu nihayet tamamlandı. Sorular zor muydu, kolay mıydı, tartışmaları süre dursun, gelin biz, geçen yılın YGS ve LYS ortalamalarına bir göz atalım ve bu yıl ne olur sorusuna cevap arayalım.

Adayların en azından önemli bir bölümü, zaman darlığı ya da alışılmadık sorular nedeniyle şok olmuş durumda.

Bu yıl, sınav sisteminde ve soruların içeriğinde, köklü değişiklikler olduğu için olup bitenleri doğal karşılıyoruz.

Türkiye ortalamalarına gelince, önceki yıllardan çok farklı bir tablo ortaya çıkacağını sanmıyoruz, artı ya da eksi yönde ufak tefek değişimler olur o kadar.

Asıl önemli olan, sınava giren 2 milyon 300 bin adaydan, ne kadarı, kazandığında sevinecek, mezun olduğunda iş bulabilecek?

İşte asıl sorgulanması gereken bu!

Ve bu sayının 300 binin üzerine çıkacağını sanmıyoruz!

Evet, üniversite ve kontenjan çok ama gençler artık, çok daha seçici. İlle de üniversite olsun da neredesin olursa, olsun mantığında değiller. Onca yıl emek verdik, para harcadık, iyi bir gelecek bekliyoruz, o halde seçeceğimiz bölüm, çok özel olmalı diyorlar...

Yazının Devamı

En iyi lise, en iyi üniversite hangisi (2)

1 Temmuz 2018

Dünyanın hemen her yerinde üniversite sıralamaları yapılıyor. Bizde de ODTÜ yapıyor.

Batılı üniversitelerde taşlar, yerli yerine oturduğu için sıralamalarda çok oynamalar olmuyor. Örneğin, pek çok ülkede, son 50 yıldır, yeni bir üniversite açılmış değil. Oysa bizde, üniversitelerimizin neredeyse dörtte üçü son 30 yılda açıldı!

Şimdi kalkıp da hem yurt içinde hem de yurt dışında, yüzlerce yıllık geçmişe sahip üniversitelerle, çiçeği burnunda üniversiteleri, aynı kefeye koymak ne kadar doğru, ne kadar adil? Yine aynı şekilde, üniversiteleri genel olarak değerlendirmek yerine, fakülte hatta bölüm bazında değerlendirmek, çok daha objektif olmaz mı?

Üniversite sıralamalarında, mevcut kriterler, çok uzun yıllar önce belirlenmiş ve öyle gidiyor. Değişmesi ya da çeşitlenmesi gerekiyor. Kriter yelpazesi, ne kadar geniş olursa, o kadar sağlıklı bir sıralama ortaya çıkar!

Peki, bu durum, onlara bakış açımızı değiştirir mi? O bilinmez ama sıralamaları, öyle ya da böyle değiştireceği kesin!..

Benim kriterlerim

Mevcut kriterlerden pek çoğunun altına ben de imza atarım ama yenileri de gerek.

Benim kriterlerim çok daha farklı! Örneğin, öğrenci ve mezunları ne kadar demokrat, ne kadar sosyal, ne kadar hoş

Yazının Devamı

Adaylar çok gergin

1 Temmuz 2018

Üniversite önündeki yığılma çok fazla. Tam 2 milyon 300 bin aday yarışıyor. Hemen hepsinin büyük hayalleri var ve kazandıklarında sevinecekleri, mezun olduklarında, iş bulabilecekleri fakültelerin kontenjanı, birkaç yüz bini geçmez!

Sınavın önemi ve yarattığı gerginlik biraz da bu yüzden!..Dünkü sınav, kimilerine göre kolay, kimilerine göre de çok zordu!

Kolay ve zor kavramları, çok göreceli bir şey! Bir, fen lisesi mezunu için çok kolay olan bir soru, bir meslek lisesi ya da öğretim kadrosu çok yetersiz bir tabela Anadolu lisesi mezununa, çok zor gelebilir.

Dünkü, sınav bir baraj sınavı olduğu için zorluk derecesi yüksek soru sayısı çok fazla değildi ama süre azdı. Bu yüzden de adayların çok önemli bir bölümü, yapabileceğinin en iyisini yapamadı. Ciddi anlamda zaman sorunu yaşadı!

Giriş sınavları, bir başarı sınavı değil, sıralama sınavı. Yani, ne kadar çok soru yaptığınız kadar, ne kadar kısa sürede yaptığınız da çok önemli.

Dört yanlışın bir doğruyu götürmesi de dikkat gerektiren, olmazsa olmazlardan. Bu çerçeveden baktığımızda, 1.5 milyona yakın adayın, öyle ya da böyle barajı aşması, sürpriz olmaz...

Peki, bugünkü sınav nasıl olur? Dünkünden daha zor olacağı kesin!..

Tüm adaylara baş

Yazının Devamı

En iyi lise, en iyi üniversite hangisi? (1)

30 Haziran 2018

Bir milyondan fazla ailede, şu günlerde cevabı en çok merak edilen sorulardan biri de: “En iyi lise, en iyi üniversite hangisi?”
Oysa bu soru, “Çocuğum için en doğru lise, en doğru üniversite hangisi?” şeklinde olmalı!
Çünkü her çocuk birbirinden çok farklı ve kardeşlerden biri için doğru olan, diğeri için bazen yanlışların en büyüğü olabiliyor!..
Zorlu bir sınav döneminden sonra, liselerde tercih ve kayıt maraton başladı. Muhtemelen okullar açılıncaya kadar da devam edecek. Üniversite sınav maratonu ise bugün başlıyor.
2 milyon 300 bin aday bugün ve yarın sınavların birinden çıkıp diğerine girecek...
Kayıt ve sınav maratonunda, öğrenci ve velilere öncelikle sabır, sonra da hayallerindeki okul ve meslek her ne ise ona kavuşmalarını diliyoruz!..

Kayıt maratonu

Bir milyona yakın aile, yaz boyunca, kendileri için en doğru liseyi arayacak.

Yazının Devamı

Sınavlarla yaşamaya alışmalıyız, çünkü!..

30 Haziran 2018

Sınavların biri bitiyor diğeri başlıyor. Ve bizim gibi ülkelerde, bu sınavlar, yaşam boyu sürüyor! Bu yüzden, öyle ya da böyle, onlarla yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor.
En önemlisi, sınavları, ölüm kalım meselesi olmaktan, mutlaka çıkarmalıyız. Çünkü birinde başarılı olan diğerinde başarısız, birinde başarısız olan da, bir sonraki sınavda harikalar yaratabiliyor! Bunun o kadar çok örneğini gördük ki, artık hiç hayret etmiyoruz.
Sınavdan sonra, tamam, benim için her şey bitti diyen, nice öğrenci, bir sonraki yıl, hayalini kurduğu üniversitelerden çok daha iyi yerlere girdiler ve doktora için dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul aldılar ve burs kazandılar…
Sınav maratonunda, ara etaplarda birinci olanlar değil, yarışı tamamlayanlar, çok daha başarılı oluyor, bunu sakın unutmayın!.. Örneğin bugün ve yarın, çok ama çok önemli sınavlar var. Başarılıp olup üniversiteyi kazandığınızda her şey yoluna girecek mi? Hayır.
Üniversite sonrasında KPSS var ve o da en az YKS kadar önemli!.. O bitecek, başka sınavlar gelecek ve tam bitti diye sevinirken çocuk ve torunlarınızın peşinde koşturmaya başlayacaksınız..

Üniversiteye giriş

Üniversite adayları rahat olmalı çünkü üniversitelerimizde

Yazının Devamı

Eğitimi bu hale hep birlikte getirdik!

29 Haziran 2018

Eğitimden şikâyetçi olmayanımız yok gibi.

Hele ki şu günlerde!

Lise ve üniversitelere giriş sistemi tümüyle değiştirildi ve yeni sistemi anlayana aşk olsun.

Önceki gün Ortaöğretime Geçiş Tercih ve Yerleştirme Kılavuzu yayımlandı.

Bir değil, beş kez okusanız bile anlamanız, içinden çıkmanız mümkün değil.

Yarın ve pazar günü de üniversiteye giriş sınavları var, onlar da bir o kadar karışık.

En komiği ne biliyor musunuz?

Soruların dörtte birini yaptığınızda, barajı aşıyor, barajı aştığınızda da rahatlıkla üniversiteli olabiliyorsunuz!

Yazının Devamı

Çok bilinmeyenli denklem: LGS, YKS

29 Haziran 2018

Liselere girişte bir milyon, üniversiteye girişte ise iki milyon 300 bin aday yarışıyor. Peki, ne kadarı, hayaline kavuşacak? Daha da önemlisi, bunlar kim olacak? En yüksek puan alanlar, en iyi okullara girebilecek mi?

Kesinlikle böyle bir kural yok! Daha da önemlisi, herkesin hayali, kendine göre! En iyi lise ya da en iyi üniversite, en iyi fakülte diye bir şey yok. Onlara değer katan siz öğrencilersiniz.

Siz nereye gider ve orayı yüceltirseniz, orası en iyi olur...

Kim şanslı?

Bu yıl, matematik hem liselere hem de üniversitelere girişte belirleyici olacak. Yine aynı şekilde, az yanlış yapanların, hızlı okuyanların ve en önemlisi de motivasyonunu hiçbir koşulda bozmayanların şansı daha yüksek olacak...

Hafta sonu üniversiteye giriş sınavı var. Barajı aşmak hiç zor değil. Çoğu zaman, bu soruları ilkokul, ortaokul öğrencilerine sorduğumuzda, onlar bile barajı aşacak kadar puan alabiliyorlar. Yani liseyi bitiren bir öğrencinin, dikkatli olduğunda, 150 ve 180 barajlarını aşması işten bile değil.

Soruların dörtte birini yapın yeter! Her soruyu mutlaka okuyun, bu kadar da kolay soru olmaz diye, öküzün altında buzağı aramayın.

Barajı aştıktan sonra, üniversiteli olmanız, işten bile değil. Çünkü

Yazının Devamı