Yapay zekâda neredeyiz?

31 Ocak 2018

Eğitim, bilim, bilişim, teknoloji derken şimdi de yapay zekâda müthiş bir yarış yaşanıyor. Milyar dolarlık yatırımlar havada uçuşuyor.

Zenginliklere zenginlik katacak bu büyük yarış Çin, ABD, Hindistan, Japonya, Almanya, Güney Kore arasında gerçekleşiyor. Rusya’nın esamisi bile okunmuyor!

Peki, biz bu yarışın neresindeyiz?

Küresel gayri safi milli hasılayı 2030’da yüzde 14 artırması öngörülen yapay zekâya dayalı teknolojilerin sunacağı fırsatları kaçırmak istemeyen ülkeler, bu alandaki yatırımlarıyla dikkat çekiyor.

Bu noktada en çok merak ettiğim, Almanya, Japonya, İtalya, Fransa ve Güney Kore gibi otomobil üreticisi ülkelerin, elektrikli ve akıllı otomobil teknolojilerini ne kadar yakalayacakları?

Akıllı telefonlar çıkmadan önce sektörün en büyük üreticileri Nokia ve Ericsson’du!

İkisi de akıllı teknolojiye uyum sağlamadıkları için yok olup gitti.

Yapay Zekâ Parkı

Yazının Devamı

Bize yeni mucitler gerek!

30 Ocak 2018

Çağımızın en değerli hazinesi nedir sorusuna, hem bireysel hem de ülkesel açıdan baktığımızda, karşımıza kesinlikle ve kesinlikle yaratıcılık çıkıyor. Yani icat çıkıyor. Neden mi?

Çünkü yaratıcılığın olmadığı yerde, yüksek katma değerli ürünlere sahip olmak mümkün değil.

Örneğin, bizim ürettiğimiz ürünlerin ortalama kilogram değeri 10 TL ise başkalarının yüksek teknolojiyle üretmiş olduğu ürünlerin değeri 100 ya da 1000 TL olabiliyor.

Dünyanın en ileri ülkelerine baktığınızda, arkalarında mutlaka bilim, inovasyon ve üretim vardır!

Peki biz, yaratıcılığı köreltmenin ötesinde ne yapıyoruz?

Yaratıcılığın doruğunda olan öğrencilerimizi, otur oturduğun yerde, yeni icat çıkarma diye susturuyor, çocuklarımızın genelini de 4-5 seçenekli testlere mahkûm ederek, adeta köreltiyoruz.

Yaratıcılığın olmadığı yerde, ne sanayi ve ticaret gelişir ne de sanat, siyaset ve eğitim.

Tıkanıp kalırız. Tıpkı şu an olduğu gibi...

Yazının Devamı

Teknolojiye güvenmiyoruz ama asla vazgeçmiyoruz!

28 Ocak 2018

Ne yârdan, ne serden vazgeçeriz diye bir söz var. Teknolojiye ve özellikle de dijital dünyaya bakış açımızda ondan farklı değil. Akıllı telefon ve internet kullanımında herkese nal toplatıyoruz.

Konuşma süresi ve dijital ortamda geçirilen süre açısından bakıldığında ya hep ilk sıradayız ya da ilk üçte!

Peki, bu kadar haşır neşir olduğumuz teknolojiye, ne kadar katkıda bulunuyoruz ve ne kadar güveniyoruz?

Bu yönde yapılan araştırmalar her defasında çarpıcı sonuçlar ortaya çıkartıyor. İşte onlardan biri daha...

Kişisel bilgiler!

Çocuklar teknolojiyle ne zaman tanışmalı diye sorulduğunda, genel kanının çocukların okula başladığı ilk yıllar olduğu görülüyor.

Öte yandan, her 10 kişiden 7’si okulların teknolojiyle ilgili yeterli eğitim vermediğini düşünüyor.

Teknolojik eğitimin yetersiz kalması, internet kullanım davranışlarında da kendini gösteriyor.

Yazının Devamı

Turizmde bahar esintisi kalıcı mı?

28 Ocak 2018

Yılbaşı, yarıyıl tatili, erken rezervasyon ve EMITT Fuarı’nın bereketi nedeniyle, turizmcilerin keyfi yerinde. Umarız, artan bir şekilde devam eder. Ama sanki hemen hepsinin bir anda ayağı yerden kesilmiş gibi. Uçuyorlar. Oysa her şey pamuk ipliğine bağlı ve sürdürülebilir bir başarı için çok daha fazlasını yapmaları ve kurumsallaşmaları gerekiyor!

TÜRSAB Başkan adaylarından Firuz Bağlıkaya, önceki gün gazetemizi ziyaret etti. Son aylardaki pozitif gelişmelerden, fazlasıyla memnun. “Ama çok daha fazlası için çalışmamız gerekir, benim aday olmam da bu yüzden” diyor. Peki, o vizyon ve kararlılık var mı? Heyecanlı, sektörü iyi tanıyor ama kafasındakileri gerçekleştirebilmesi için fazlasıyla desteğe ve morale ihtiyacı var. Bunu başarabilirse, kurtulan sadece sektör değil, Türkiye olur...

Kime çalışıyoruz!

Seyahat acentelerini anlamak mümkün değil. Turizm Bakanlığı zaten yok gibi! Yatırımcılar ise ağlamanın ötesine geçemiyor! Yurt dışı turların tanıtımına verdiğimiz önemin onda birini, yurt içi turlar ya da ülkemizin tanıtımı için göstermiyoruz.

Yerli turist, kriz olmadıkça akıllarına gelmiyor. Ülkemizin dünyanın hiçbir yerinde benzeri olmayan güzelliklerini paylaşmak ise neredeyse hiç

Yazının Devamı

Hiçbir şeyin tadı kalmadı mı?

27 Ocak 2018

Kiminle konuşsanız, yüzünden düşen bin parça.

Mutlu olmak için değil de öfkelenmek için herkesin bir bahanesi var.

Öyle kelli felli bahanelere de gerek yok.

Trafik de canımızı sıkıyor, yağmurun, karın yağması da yağmaması da keyfimizi kaçırmaya yetiyor da artıyor. Bilgi kirliği ve dezenformasyon almış başını gidiyor.

Kim ne duymak istiyorsa onu duyuyor, kim ne söylemek istiyorsa onu söylüyor.

Doğru mu diyen sorgulayan yok!

Sorgulayan olsa da sana mı kaldı diye başlayan cümlelerin sonun nereye varacağını kimse kestiremiyor!

Anlayacağınız, başkalarının bizi yorduğundan çok daha fazla, biz kendimizi yoruyoruz!

Yazının Devamı

Üsküdar’dan Eminönü’ne geçiş 100 yıl sürmüş!

26 Ocak 2018

Üsküdar’dan karşıya geçiş vapurla yarım saat, Marmaray’la birkaç dakika! Ama biraz tarihe yolculuk yaptığınızda, bu yolculuğun tam 100 yıllık bir hayali var!

Neredeyse kırk yıldır İstanbul’dayım ve en bilindik ilçelerinden biri de Üsküdar! Ama görünen o ki yeterince tanımıyormuşuz ya da kimse bugüne kadar farklı yönlerini ne sorgulamış ne de birileri anlatmış...

Başkan Hilmi Türkmen, aylar öncesinde ziyaretimize gelmişti, iadeyi ziyaret yaptık. Eğitime ve gençliğe önem veren yerel yönetimleri özellikle ziyaret ediyor ve cesaretlendiriyoruz ki devamı gelsin. Görevleri, vatandaşa hizmet etmekse bundan daha ulvi ne olabilir ki!..

Başkan iddialı hem de çok iddialı ama nedense fazla içine kapanık. Bırakın yapacaklarını, yaptıklarını bile sormasanız anlatmayacak kadar mütevazı.

İşte bu ziyaretten önemli anekdotlar!..

Önce eğitim

- İstanbul’da en iyi biziz. Hem akademik açıdan, hem de tam gün eğitim, hijyen ve maddi destekte. Tüm okulların tuvaletlerini yeniliyoruz. Görevli 100 hademenin maaşını da biz ödüyoruz.

- Lise son sınıftaki tüm öğrencilerimize soru bankası dağıttık.

Yazının Devamı

Yükseköğretimde Uluslararasılaşma Strateji Belgesi!

24 Ocak 2018

YÖK, 2018-2022 için kendisine önemli hedefler koymuş. Bunlardan biri de dünyaya açılma!

YÖK Başkanı Saraç, “182 üniversite, 7.2 milyon öğrenci ve 150 bin öğretim elemanıyla niceliksel olarak yeterince büyüdük, şimdi sıra nitelikte” diyor.

Strateji belgesinin üç ana teması var:

Yükseköğretime erişim: Bu konuda artık sorun kalmadı, hatta kontenjanların üçte biri boş kalıyor.

Kalite: Kat edilecek daha çooookkkk uzun bir yol var.

Kurumsal kapasite: Uluslararası kurumsal bir kimlik ara ki bulasınız!..

Niyet iyi ama!

Strateji belgesinin hazırlanması bu işin ciddiye alındığının önemli bir göstergesi. Ama sanki aceleye getirilmiş, biraz da şişirilmiş ve çelişkilerle dolu!

Yazının Devamı

Afrin, müfredat, tatil ve takdir-teşekkür!

23 Ocak 2018

Silahlı Kuvvetleri-mize Afrin’de canı gönülden başarılar diliyoruz. Bir an önce görevlerini tamamlar, bölgeye huzur, ülkemize de gurur kazandırarak vatana dönerler. Yolları açık, gazaları mübarek olsun.

Tatil ve başarı belgeleri konusunda ise söylenecek çok söz var...

Tatil başladı ve hızla eriyor. Öğrencilere önerimiz, her ne yapacaklarsa, bir an önce yapmaları. Yoksa sayılı günler çabuk geçiyor.

Yapılacakları öteleyerek zaman kazandığınızı sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Son haftaya pek çok şey kalır, haberiniz olsun!

9 milyon öğrencinin takdir ve teşekkür aldığı söyleniyor. Hakkıyla alanları canı gönülden kutluyoruz ama eğer hormonlu notlar gibi hormonlu takdir ve teşekkür belgeleri varsa, bu hiç doğru değil. Çalışanların hakkı çalınmış demektir ki buna da hiç kimsenin hakkı olmamalı! MEB, bu konuyu hemen araştırmalı ve bir açıklama yapmalıdır. Yok, eğer 9 milyon öğrencimiz gerçekten de bir başarı destanı yazdıysa da el birliğiyle kutlamalıyız.

Kök değerler?

MEB’i hep eleştiriyoruz ama yaptığı her pozitif adımda da alkışlıyoruz.

Müfredatın yeniden güncellenmesi çerçevesinde, öğretim programlarının ana felsefesini içeren metinlere yaptığı eklemeler, takdire şayan. Hele bir de hayata geçir

Yazının Devamı