Cumartesi akşamı müthiş bir dans gösterisine gittik. İspanya’nın en ünlü Flamenko dans topluluğu Rojas ve Rodriguez, Avrupa’da kapalı gişe sergiledikleri “Titanium”u, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda sergiledi...
17 milyonluk kültür başkenti İstanbul’da biletlerin günler öncesinden bitmesi ve önünde kuyruklar olması gerekirdi. Çünkü söz konusu gösteri, her zaman gidilecek, görülecek bir gösteri değildi. Hele hele meraklıları için kaçırılmayacak bir şölendi. Ama neredeyse salonun yarısı boştu!..
Peki niye?
Akla birkaç ihtimal geliyor. Tek tek sıralayalım.
- İstanbul’da sanatsever birkaç bin kişi dahi yok!
- Gösterinin olacağı iyi duyurulmadı.
- Medyanın dikkatini çekmedi.
Hürriyet, dün, “5. sınıflar hazırlık oluyor” diye manşet atınca milyonlarca veli heyecanlandı. MEB yaptığı yanlıştan nihayet dönüyor denildi. Ama bu sevinç uzun sürmedi.
Bakanlık, öğle saatlerinde yaptığı açıklamada, 5’inci sınıflarda yabancı dil eğitimine ağırlık veren bir müfredat çalışması yürütüldüğünü ancak hazırlık sınıfı düşünülmediğini açıkladı.
İşte o kısa duyuru:
“Milli Eğitim Bakanlığı’nca 5’inci sınıflarda, yabancı dil eğitimine ağırlık veren bir müfredat üzerinde çalışılmaktadır. Bu, 5’inci sınıfların yabancı dil hazırlık sınıfına dönüştürülmesi yönünde bir çalışma olmayıp, tamamlandığında ayrıntılar kamuoyuyla paylaşılacaktır.”
Bunun anlamı şu:
Bu yönde bir hazırlık var ama daha net değil. Yabancı dile ağırlık verilecek ama adı hazırlık sınıfı olmayacak...
Bana kalsa hiç ciddiye almam. Çünkü, bir sonraki bakan kim olacak, o bu konuda ne yapacak, şimdiden bir şey söylemek mümkün değil. Ancak kamuoyunda çok konuşulduğu için bu konuda bugüne kadar olup bitenleri gelin hep birlikte irdeleyelim...
Siyasi partiler seçim çantalarını açmaya başladılar.
Peyderpey onları sizlerle paylaşacağız...
Bakalım eğitim, bilim ve gençlik konularında kim ne vaat ediyor, hep birlikte göreceğiz...
CHP lideri Kılıçdaroğlu, her ne kadar seçim beyannamesini 19 Nisan’da açıklayacağına vurgu yapsa da önemli projelerini satır başlarıyla duyurmaya başladı.
Örneğin köy okullarının yeniden açılacağını, bursların asgari ücret düzeyine yükseltileceğini, harçların tümüyle kaldırılacağını, işsiz öğretmenlerin atanacağını duyurmuştu.
Okulda öğrenci ve öğretmenlere ücretsiz yemek projesini ise ilk kez açıkladı.
İsterseniz gelin önce bu konudaki sözlerine kulak verelim sonra da uygulanabilirliğine bakalım.
Kayıt zamanı değil ama yüz binlerce veli okul peşinde...
Tıpkı turizm sektöründe olduğu gibi erken rezervasyon dönemi yani erken kayıt furyası başladı.
Sunulan avantajlar da hiç fena değil.
Hem öğrenim ücretleri çok daha indirimli hem de burs ve kayıt garantisi var.
Bu yüzden velilerin kafası karma karışık.
Peki, erken kayıt doğru bir seçenek mi?
Artıları, eksileri neler?..
Üniversite ikinci basamak sınavı LYS başvuruları başladı. Milyonlarca evde ne seçim ne de ekonomi konuşuluyor. Birinci öncelikleri, hangi üniversite, hangi meslek, çok daha yüksek puan nasıl alınır, nereden burs bulunur ve yurtdışına nasıl gidilir sorularına cevap aramak...
Anne babalar çok iyi biliyorlar ki eğer çocukları iyi bir üniversiteye girerse, o da, kendileri de çok mutlu olacak. Aksini düşünmek bile istemiyorlar. Çünkü tüm huzurları kaçar!..
Peki, üniversiteye girmek tüm sorunları çözüyor mu, geleceği garanti altına alıyor mu?
Örneğin üniversiteye girenler, mezun olanlar mutlular mı?
Bu konuda herhangi bir üniversite öğrencisine ya da mezununa bir dokunursanız bin ah işitirsiniz, haberiniz olsun!..
İşsizler ordusu!
Üniversiteye giremeyenler için sanki her şeyin sonu gelmiştir. Oysa, üniversiteye girip mezun olmakla geleceğe yönelik basamaklardan sadece biri aşılmış oluyor, o kadar...
Seçim zaman-larında siyasetçi olmaktan daha zor bir şey olmasa gerek. Baksanıza, anlı şanlı politikacılar bile bir anda kendilerini kapı önünde bulabiliyorlar...
7 Haziran’da parlamentonun üçte ikisi hatta daha fazlası değişecek gibi görünüyor. Bakan ve genel başkan yardımcılarının pek çoğu da ya liste dışı ya da seçilemeyecek sıralarda, yani onlar için de şaşalı günler artık çok gerilerde kaldı...
Peki, siyasete son noktayı koyar, işlerinin başına dönerler mi? Hiç sanmıyorum. Siyaset öyle bir gayya kuyusu ki bir giren bir daha çıkamıyor.
Eminim ki, bugünden itibaren, olası bir erken seçimin hesaplarını yapıp, ona göre konum belirleyeceklerdir...
Çünkü şu saatten sonra, siyasetsiz bir yaşam onlara çok yavan ve sıradan gelecektir...
Listeler şaşırttı!
Listeler üzerine çok sözler söylenecek, çok senaryolar yazılacaktır. Hele bir iyice netleşsin eğitim, bilim, gençlik adına elbette bizim de söyleyeceklerimiz olacak.
LYS başvuruları yani üniversite ikinci basamak sınavı başvuruları bugün başlıyor. 21 Nisan’da sona erecek.
Eğer ille de üniversiteli olmak istiyorsanız, öncelikle başvuru süresini kaçırmamanız gerekiyor. Yoksa, tüm emekleriniz boşa gider…
Bu arada LYS adaylarının en fazla sorduğu soru, “LYS soruları da YGS gibi zor olacak mı?” yönünde.
ÖSYM’de çok şeyler değişti, eminiz ki sorular da değişecek.
Yeni başkanın, maceradan uzak, daha akılcı çözümler üreteceğini sanıyoruz, bekliyoruz.
Ancak şu güne kadar, hâlâ kalan YGS soruları açıklanmadı!..
Milliyet olarak önceki yıllarda ve YGS öncesinde olduğu gibi yine hep yanı başınızda olacağız ve sizleri ilgilendiren konularda, tüm ayrıntıları anında sizlerle paylaşacağız.
Milli Eğitim Bakan- lığı’nın zorunlu ilköğretim çağı dışında bulunan ve okuma-yazma bilmeyen vatandaşlar için halk eğitim merkezleri bünyesinde düzenlediği kurslarda yaklaşık 4 milyon yetişkine okuma yazma öğretmiş.
Ve bunu bir başarı örneği olarak gösteriyorlar.
MEB verilerine göre, 2003-2014 yılları arasında okuma yazma bilmeyen yetişkinler için halk eğitim merkezleri bünyesinde açılan kurslarda 2 milyon 797 bin 985’i kadın olmak üzere toplam 3 milyon 993 bin 589 kişi okuma yazma öğrenmiş.
Okuma yazma bilmeyen tek kişi için bile kurs açılmış.
Eğitim çağı dışında bulunan yetişkinlerin okuma yazma sorununu çözmek amacıyla Türkiye genelinde çeşitli kampanyalar düzenlenmiş. Bu kapsamda halk eğitim merkezlerinin görevlendirdiği eğiticiler vasıtasıyla okuma yazma bilmeyenlerin tespiti için alan taramaları yapılmış. Okuma yazma bilmeyen bir vatandaş için bile okuma yazma kursu açabilme imkânı sağlanmış.
Gözlerimiz yaşardı doğrusu. Peki, bu insanlar okul çağındayken MEB neredeymiş?..
“Ana Kız Okuldayız” kampanyası kapsamında da 174 bin kurs açılmış.