Şu günlerde yüz binlerce genç üniversiteye girmek için yoğun bir çabanın içinde.
Tek hedefleri var, iyi bir üniversiteye girip, iyi bir meslek edinip, iyi bir gelecek elde etmek.
Tıpkı kendilerinden önceki abileri, ablaları gibi.
Peki onlar şu anda ne durumdalar?
Yani 6, 7 yıl önce, üniversiteye girip, bitirenler şu anda ne haldeler?..
Ceza gibi ödül!
Hani güler misiniz, ağlar mısınız diye bir söz var. İşte tam da MEB’in bugünkü hali için söylenmiş.
Milli Eğitim Bakanlığı, yıllardır içinden çıkamadığı liselere giriş sistemini hala çözemedi.
Üstelik SBS’nin bu yıl son kez yapıldığının açıklanmasına rağmen.
Geçenlerde, tüm gazetelerde ve televizyonlarda sınavlar kaldırılıyor manşetleri vardı, dün de “Üniversiteye SBS Modeli” haberi manşetlerdeydi.
Gerçekten de komik ötesi bir durum. Her şeyden önce, üniversiteye giriş sistemini belirleme yetkisi yasayla YÖK ve ÖSYM’ye verilmişken, MEB’in bu yönde kafa yoruyor olmasını anlamak mümkün değil.
Hadi diyelim ki, yasayı değiştirdiler ya da YÖK’ü ikna edip bu işi de kendileri üstlendi.
Peki ne yapacaklar?
Bir ülkede, bir ailede, bir işyerinde, bir sınıfta, bir kentte, kasabada, okulda, partide, mecliste, üniversitede kim kimden daha önemli?
Ya da kendinizi ele alın, sizi siz yapan değerlerin ve vücudunuzdaki organların en önemlisi hangisi?
Baş ve beyin mi önemli yoksa ayaklar mı?
Sağ eliniz mi yoksa sol eliniz mi? Gözünüz mü, kulağınız mı, kalbiniz mi, ciğerleriniz mi?..
Bu konuda binlerce örnek verebiliriz. Çünkü, hayatımızda yer alan her şey çok önemli!..
Beyin mi, ayak mı?
İzmir’de eğitim, gençlik, demokrasi ve dostluk adına birkaç gündür çok güzel gelişmeler oldu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi ve AB tarafından ortaklaşa yürütülen proje kapsamında sadece Türkiye-AB ilişkileri konuşulup tartışılmadı, gençliğin sorunları da gündeme getirildi. Hem de Avrupa’nın ve bizim genç milletvekilleri tarafından.
AB Parlamentosu’nda temsil edilen siyasi partiler ve temsilcileri ile bizim milletvekilleri arasındaki diyalogu geliştirmeyi amaçlayan projenin pek çok hedefi var. Bunlardan birisi de TBMM’nin AB üyelik müzakereleri sürecine ilişkin rolünü azami seviyeye çıkarmayı hedefleyen “Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi” kapsamında düzenlenecek olan Gençlik, Demokrasi ve Değişim konulu Parlamentolar Arası Yaz Kampı’ydı ve bu toplantılar da bu çerçevede gerçekleşti.
Ben son günkü oturuma katıldım, müthiş keyif aldım, bilgilendim ve en önemlisi de siyasilerin hala gençleri düşünüyor olmalarını görmenin memnuniyetini yaşadım.
Projenin iki amacı
AB Uyum Komisyonu Başkanı ve Parlamentolar Arası Yaz Kampı Gençlik, Demokrasi ve Değişim Projesi lideri Ak Parti Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu, 4 yıldır devam eden projenin amaçlarını
Eğitimde kafalar zaten karışıktı, Bakan Avcı’nın açıklamalarından sonra daha da karışık hale geldi.
SBS kalkacak, dershaneler kapanacak, serbest kıyafet için her okulda oylama yapılacakmış!..
Sondan başlayalım.
Kıyafetlerin seçimi aylar öncesinden yapılır.
Niye?
Çünkü 20 milyon öğrenci var ve birkaç hafta içerisinde üretilmeleri mümkün değil.
Kumaş stokları aylar öncesinden yapılır, dikimleri de yine aylarca sürer.
Haber ajansları ve internet siteleri, dün bütün gün, “Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 2013-2014 eğitim öğretim yılı itibariyle, Seviye Belirleme Sınavı SBS’nin kaldırılacağını, dershanelerin de kapatılacağını açıkladı” diye flaş haber geçtiler.
Benzer açıklamalar, daha önce de yapılmıştı. Hem Bakan Avcı hem de Başbakan Erdoğan tarafından.
Peki bu mümkün mü?
Evet demek çok zor.
İsterseniz gelin, daha önce de dile getirilen görüşlere bir kez daha göz atalım.
Avcı iddialı ama!
Amerika’yla ilgili izlenimlerimizin ilk bölümünü bir önceki yazımda ele almıştım. Bugün daha çok hayatın içinden karelere göz atmak istiyorum...
Örneğin giderek irileşen nüfusa, dökülen binalara, kent içinde terör estiren kamyonlara, Beyaz Saray’ın önüne bile tezgah açan işportacılara ve dünyanın patronu olmalarına karşın mütevazılıklarına toz kondurmayan hallerinden söz etmek istiyorum.
Bu arada, sayıları giderek artan Asya kökenlilerden birisi yakın dönemde tıpkı Obama gibi Başkanlık koltuğuna oturursa hiç şaşırtıcı olur mu, onu irdeleyeceğim...
İşportacılar
Gittiğimim kentlerin hepsi de önemli kentlerdi ve hepsi de işportacıdan geçilmiyordu.
İşportacılar, artık, Amerikan kültürünün bir parçası haline gelmişler. Her yerdeler, her şeyi satıyorlar...
ÖSYM’nin hızına diyecek yok. Sınav sonuçlarını 10 gün içerisinde açıkladı. Ama acele işe şeytan karışır misali diz boyu hatalar ve çelişkiler de beraberinde geliyor. Örneğin çok sayıda soru iptal edildi. Resmen açıklanmadı ama en az 4, 5 tane deniliyor. Daha da vahimi, bu soruların, iptal edilme yerine doğru olarak kabul edilmeleri.
Sınav sonuçları irdelendiğinde, en başarılı liseler, yine fen liseleri oldu. Onları Anadolu liseleri ve kolejler izledi. Peki meslek liseleri ne oldu? Onlar da her zaman olduğu gibi yine en alt sıralarda yer aldılar. Yani katsayıların kalkması da meslek liselerinin kaderini değiştirmedi. Ağırlıklı orta öğretim başarı puanının kaldırılması, fen liselerinin yerleştirme puanlarını önemli ölçüde etkiliyor. Yani sınav şampiyonları, bir anlamda cezalandırılmış oluyor. Bu da, SBS sonuçlarına göre, bu okulları seçecek öğrencileri etkileyebilir...
ÖSYM’nin kafası karışık
24 Haziran’da, yani bir hafta önce, ÖSYM tarafından, kendi internet sitesinde yayınlanan ön bilgilendirme amaçlı kılavuzda, tercih dönemi 15-25 Temmuz 2013, 2013-2014 Öğretim yılı Yükseköğretim Programlarına Kayıt Tarihleri de 2-6 Eylül 2013 olarak açıklanmıştı...
Dün yapılan