Hangi üniversite daha farklı?

28 Haziran 2012

Tercih döneminde adayların aradığı en önemli özellik, farkındalık. Üniversitelerle ilgili olarak önce şu soruyu soruyorlar:
Diğerlerinden farkı ne?
Rektörlere ve mütevelli heyeti başkanlarına önerimiz, sahip oldukları farkındalıkları, adaylara en iyi şekilde anlatmaları, yoksa ne kontenjanlarını doldurabilirler ne de puanlarını yükseltebilirler.
Bu durum devlet, vakıf gözetmeksizin her üniversite için geçerli.
En tepedeki üniversiteler bile sürekli kan kaybediyor. Kontenjanlarını doldursalar bile puanları düştüğü için, önce kendi mezunlarının eleştirilerine hedef oluyorlar.
Evet, üniversitelere soruyoruz:
Farkındalığınız ne?

Yazının Devamı

Tıbba girdi hayatı karardı! O bir tercih kurbanı!

27 Haziran 2012

Üniversite tercihlerinin ne kadar önemli olduğunu günlerdir yazıyoruz. Yazmaya da devam edeceğiz. Çünkü söz konusu olan sizin ya da çocuklarınızın geleceği!..
Yapılan araştırmalar, üniversite, fakülte ve mesleğe yönelik kararların son üç ay içerisinde alındığı yönünde. Bunun anlamı, üzerinde fazla düşünülmeden, o günkü havaya göre verilen kararların, ileride çok fazla can acıttığıdır...
İşte size bir örnek. Çok başarılı bir öğrenci, çok iyi bir üniversitenin, çok iyi bir bölümünü bitirmiş ve herkesin gıpta ettiği noktadayken, geldiği son nokta, tam anlamıyla bir hüsran:

Hayallerim yok oldu
“Merhaba Sayın Abbas Güçlü Ağabeyim,
Bugünkü yazınızı okudum ve inanın yazdıklarınızın, anlatmaya çalıştıklarınızın ve tercih kurbanı olmayın demenizin hiçbiri sınavzede genç arkadaşlarım tarafından yeteri kadar algılanmıyor.

Yazının Devamı

Üniversiteye giriş maratonu asıl şimdi başlıyor

26 Haziran 2012


Yüz binlerce adayın sınav maratonu, önceki gün sona erdi. Ama asıl zorlu süreç şimdi başlıyor. Puanlar yakında açıklanır, hemen ardından tercih dönemi başlayacak...
YÖK, ÖSYM, aileler ve en önemlisi de adaylar tarafından fazla ciddiye alınmasa da, üniversiteye giriş maratonu ÜGM’nin en önemli aşaması, tercih sürecidir.
Niye mi? İşte gerekçeleri:

Tercih kurbanı olmayın!
* Tercih süreci bir anlamda yaşamınızın bundan sonraki kısmına yön veriyor.

Yazının Devamı

İKİ SORUNUN İPTALİ İSTENİYOR

25 Haziran 2012

Puanlar ne Zaman açıklanacak? Tercihler ne zaman alınacak? Kazananlar ne zaman belli olacak? Hangi soruya iptal isteniyor?

LYS Maratonu, dün yapılan Fen Bilimleri sınavı ile dün nihayet sona erdi. Peki sonuçlar ne zaman açıklanacak? Tercihler ne zaman başlayacak? Ve önemlisi de üniversiteyi kazananlar ne zaman belli olacak?
Çünkü bu soruların cevabı bulunmadan adayların, derin bir oh çekip, yaz tatiline merhaba demeleri mümkün değil. LYS sonuçları, muhtemelen üç hafta içerisinde açıklanacak. Yani temmuzun ortasında sonuçlar internet üzerinden açıklanmış olacak. Ve hemen ardından da tercih bildirimi başlayacak.
Tercih listelerinin, internet üzerinden temmuz ortasından, ağustosun ilk haftasına kadar ÖSYM'ye bildirilmesi gerekiyor. Üniversiteyi kazananlar ise muhtemelen ağustosun üçüncü haftasında belli olacak. Hatta daha öne bile çekilebilinir.
Peki dünkü sınavda tartışmalı soru var mıydı? Zorluk derecesi neydi? Aşağıda hocaların değerlendirmeleri var. Adayların geri dönüşleri ise önceki yıllara göre daha zor olduğu yönünde.
Şimdilik sadece , Biyoloji 7. soruya yönelik itirazlar var:
DNA’nı anlamlı zincirindeki üçlü nükleotitlere “kod” ifadesi yerine “kodon” ifadesi

Yazının Devamı

LYS-3 puanları düşer mi, yoksa?

24 Haziran 2012

LYS-3’teki Türk Dili Edebiyatı ve Coğrafya sorularının, önceki yıllara göre bir hayli zor olduğu konusunda hiç kuşku yok. Hocaların değerlendirmeleri de bu yönde, sınavdan çıkan adayların tespitleri de.
Peki böylesi bir tablo, bu yılın puanlarında nasıl bir değişime neden olur?
Bu puan türüyle öğrenci alan fakültelerin puanları düşer mi yoksa yükselir mi?
Geçen yıla yönelik net dağılımını, yani kaç soruyu kaç kişinin cevapladığına yönelik bilgileri, yan tarafta görebilirsiniz.
dikkatinizi de çekmiştir, hem Türk Dili Edebiyatı’nda hem de Coğrafya’da, soruların tümünü cevaplayan aday sayısı, diğer testlere oranla çok daha az.
Görünen o ki bu yıl daha da azalacak.
Ve bunun anlamı, bu puan türüyle öğrenci alan fakültelere, geçen yıla göre birkaç kaç, hatta üç-beş düşük netle dahi girilebilecek.

Yazının Devamı

Sorular şaşırtıcı ve zorlayıcıydı

24 Haziran 2012

Sondan bir önceki LYS, dün gerçekleşti. Bugün yapılacak Fen Bilimleri’yle 2012 Üniversite Sınav Maratonu sona ermiş olacak.
Dünkü sınavda, tıpkı daha önceki Türk Dili ve Edebiyatı sınavlarında olduğu gibi yine uzun metinli ve muhakemeye dayalı sorular çoğunluktaydı. Yani çok kitap okuyanların kolaylıkla cevaplayacağı, okumayı fazla sevmeyenlerin ise oldukça zorlandığı sorular...
Uzun metinli soruları, bir defada okuyup, anlayıp, cevabı bulmak tamamen pratik işi. Yani çok kitap okumayla alakalı. Bu yüzden, bu yıl için geçti ama gelecek yıllarda bu sınava yeniden gireceklerin, testlere gömülüp kalmadan, bol bol kitap okumalarında sonsuz yarar olduğu bir kez daha görüldü.
Edebiyat’ta Tarık Dursun K., Enis Batur, Nazlı Eray gibi günümüz yazarlarına da yer verilmesi, hocaları da şaşırttı. Bu yazarların, ders kitaplarında olmamasına rağmen, eserlerinin sorulmuş olması da eleştiri nedeni oldu. Oysa hiç şaşırtıcı gelmemeli ve günümüz yazarlarına yönelik çok daha fazla soru sorulmalıydı.
Yanlış ve tartışmalı soru var mı? Zor, müfredat dışı ve kafa karıştırıcı niteliklerini taşıyan sorulardan söz ediliyor ama yanlış, kesinlikle iptal edilmeli gibi tartışmaya yönelik sorular

Yazının Devamı

Halide Edib’e farklı bir bakış açısı

24 Haziran 2012

Hani su gibi okunan kitaplar vardır. Halide Edib’le ilgili yazılanlar da işte tam öyle. Başladı mı bitiriyorsunuz. Sanıyorum önceki yıldı İpek Çalışlar’ın Halide Edib’ini bir solukta okumuştum. Bu kez yine tatil modunda Muzaffer Öztekin’in Halide Edib’ini okuyorum. Ama bu kez, çok farklı bir bakış açısıyla ele alınmış.
Çalışlar’ınki hayranlık uyandırıyordu, Öztekin’inki ise tam anlamıyla kafa karıştırıyor.
Halide Edib’i yerden yere vuruyor diyen de çıkabilir bel altından vuruyor diyen de.
Üzerinde uzun süre çalışılmış. Belgelere ve tespitlere dayalı. Daha çok da Halide Edib’e yine Halide Edib’le vurulmuş.
Farklı dönemlerde kaleme aldığı yazılar arasındaki çelişkiler, yorum farklılıkları, anekdotlar ve en önemlisi de yaşamı, biraz da ağıra kaçan bir şekilde didiklenmiş.
Peki böylesi bir kitap yazılmamalı mıydı? Kesinlik hayır. Ama eminim ki şimdi bu kitaba karşı, yeni bir Halide Edib kitabı daha yayımlanacaktır...
Kitabı okudukça, bizim gibi hemen her gün yazı yazanların tutarlılığının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görebiliyorsunuz.

Yazının Devamı

Eğitimde asıl felaket olan ne?..

23 Haziran 2012

Eğitimde çok ciddi reformlar yapılıyor. İyi mi yoksa kötü mü? Bunu zaman gösterecek. Baksanıza, aynı iktidarın, eski ve yeni bakanları birbirine girmiş. Onlar bile, kendi aralarında anlaşamadıklarına göre, kamuoyundan topyekun bir uyum beklemek hayal olur.
Hadi diyelim ki, veliler eğitimden anlamıyor ve konunun çok uzağındalar. Peki ya öğretmenler? İşte onlara kimse bir şey diyemez, daha da önemlisi, onların inanmadığı bir sistem başarıya ulaşamaz.
Bilindiği gibi yeni sistemde sınıflara göre ders saatleri değişiyor. Küçük sınıflara daha az ders, büyük sınıflara da daha çok ders öngörülüyor. Niyesi konusunda, hemen herkes farklı düşünüyor. Örneğin öğretmenler, kendilerine eziyet olsun diye ders saatlerinin artırıldığı görüşündeler. Öğrenci ve veliler gibi bakanlığın bu konudaki tespit ve beklentileri de çok farklı. Garip olan ise ortada bir diyaloğun bulunmaması. Oysa, böylesi kararlar, herkesin görüşü alınarak uygulamaya konulmalı. Yoksa, sorunları çözelim derken, yeni sorunlarla baş başa kalabiliyoruz.

Farklı ders saatleri
Anadolu liselerinde, 15 yıl yöneticilik yapan bir okul müdürümüze göre, yeni sistemde asıl felaket; internette dolaşan yeni ders çizelgesi

Yazının Devamı