SBS’de yedek liste skandalı

27 Ağustos 2010

Milyonlarca ilköğretim öğrencisinin daha iyi bir gelecek için yarıştığı SBS’de yeni bir kayıt skandalı yaşanıyor. Fen ve anadolu liseleri kayıt maratonunda, Galatasaray, İstanbul Erkek, Kabataş, Kadıköy Anadolu gibi çok önemli bazı liselerin yedek listeleri, yerleştirme kılavuzuna aykırı olarak düşük sayıda belirlendi. Bu durumda bu okullarda, çok sayıda kontenjan açığı ortaya çıkacak. Örneğin dün akşam itibarı ile İstanbul Lisesi’nde 10 kontenjan açığı bulunuyor ve daha da artması bekleniyor. Ama yedek listede öğrenci bulunmadığı için bu boşluk, kılavuza göre ya nakille doldurulacak ya da boş bırakılacak.
Şimdi cevabı merak edilen soru şu:
Özellikle popüler okulların yedek listeleri, diğer okulların aksine ve kılavuza aykırı olarak neden daha düşük belirlendi? Aradaki kontenjanlar, hangi nedenle boş bırakılacak?

MEB kılavuza uymuyor!
OGES Kılavuzu’nun 1.4.2.e Maddesi’nde yedek yerleştirmelerle ilgili aşağıdaki kural geçerli:
“Yedek yerleştirme için okulların kontenjanı, II. yerleştirme için ilan edilen boş kontenjanın yüzde 50 fazlası olarak belirlenir. Ancak belirlenen bu kontenjan miktarı, okulun toplam kontenjan sayısının yüzde 10’undan az ise okulun toplam

Yazının Devamı

KPSS’de cevabı aranan sorular

25 Ağustos 2010

KPSS’deki iddialar ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan’ı istifanın eşiğine getirdi. Hatta istifa ettiği ama istifasının YÖK tarafından kabul edilmediği de bize gelen duyumlar arasında.
Morali çok bozuk olan Yarımağan’ın, KPSS ile ilgili soruşturmalar sona erdikten sonra görevi bırakacağı da kesinlik kazanmış durumda.
Peki Yarımağan’ı istifa noktasına getiren gelişmeler ne oldu? ÖSYM’nin daha önce de sınavları iptal ettiği, puanları yeniden hesapladığı çok oldu. O dönemlerde değil de şimdi neden bu noktaya geldi?
KPSS’de ortada bir sorun olduğu kesin. Ama bu sorunun nereden kaynaklandığı bir türlü bulunamıyor. ÖSYM Başkanı’nı çaresiz kılan da zaten bu.
Kendi içinde zaman zaman çelişkiye düşmesi de bunun bir göstergesi. Örneğin bir cümlesinde “hayır kesinlikle kopya söz konusu değil” derken bir sonraki cümlesinde “var da diyemem yok de diyemem” yorumunu getirmesi, onun da cevabını bulamadığı soruların varlığını ortaya koyuyor.
Zaten bu bizi aştı, savcılık el koysun noktasına gelmesi de bu yüzden.

Yazının Devamı

Özel okullar için alarm zilleri çalıyor

24 Ağustos 2010

Okuyanlar gibi eğitime yatırım yapanlar da adeta cezalandırılıyor. Nasıl ki üniversite mezunları işsizlikle taçlandırılıyorlarsa, eğitime trilyonluk yatırım yapanlar da iflasla baş başa bırakılıyor.
Kriz döneminde, hemen her sektöre yönelik teşvik paketleri açıldı. Ama eğitim her defasında unutuldu.

ABBAS GÜÇLÜ'NÜN YAZISININ TAMAMI MİLLİYET'TE

Yazının Devamı

Süper denetçiler kopyacı avında

23 Ağustos 2010

YÖK, KPSS ile ilgili iddiaları soruşturmak için Denetleme Kurulu’nu tam yetkiyle görevlendirdi

Türkiye günlerdir Kamu Personeli Seçme Sınavı KPSS’de yaşanan skandalı konuşuyor. Bugüne kadar soruların tümünü yapan hiç kimse çıkmazken bu yıl, sadece Eğitim Bilimleri testinde 120 sorunun tümünü yapan 350 kişi çıktı. 110 üzerinde neti olan aday sayısı önceki yıllarda 20.30’u geçmezken bu yıl binlerle ifade ediliyor. Daha da enteresanı, karı-koca öğretmen adaylarından soruların tümünü yapan çift sayısı 10’u aştı.
KPSS’de bugüne kadar eşi benzeri görülmeyen bu başarı patlaması(!), başta öğretmenler olmak üzere sınava giren 800 bin adayı rahatsız etti. ÖSYM, YÖK ve MEB günlerce olaya sessiz kaldı. Bu arada kopya iddiaları açıklık kazanmadan MEB öğretmen alımına başlanacağını açıkladı. Tüm bu gelişmeler de başta eğitim sendikaları olmak üzere pek çok kurumun bu olaya odaklanmasına yol açtı.

Cuma akşamı toplantı
KPSS ile ilgili olarak bugüne kadar hem bireysel hem de kurumsal davalar açıldı. Ama görünen o ki şu ana kadar ki en büyük soruşturmayı cuma akşamı saatlerinde YÖK başlatmış. YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Yekta Saraç, Yusuf Ziya Özcan başkanlığında toplandıklarını ve YÖK

Yazının Devamı

Fen ve anadolu liseleri boş kalacak! MEB hâlâ niye bekliyor?

22 Ağustos 2010

Milli Eğitim Bakanlığı, kaos yaşanmadan sorunları ciddiye almıyor. Ve bu yönde çözüm üretmiyor.
Tıpkı KPSS’de yaşanan kopya skandalı açıklığa kavuşmadan öğretmen atamalarına başlaması gibi şimdi de fen ve anadolu liselerinde on binlerce boş kontenjan kalacağı aşikârken kayıt takvimini ve hatalı olduğu daha en başından belli olan yedek öğrenci oranlarındaki kısıtlamaları değiştirmiyor.
SBS’ye göre öğrenci alan fen ve anadolu liselerinde 2. kayıt dönemi önceki gün sona erdi. Pazartesi gününden itibaren yedek öğrenci kayıtları başlayacak. Ama MEB yedek kayıtlara öylesine bir sınırlama getirdi ki, kolejlere kayma nedeniyle, bu sistemin işlemesi mümkün değil.
Bu aymazlığı, kılavuz yayımlandığı günden itibaren defalarca bu köşede dile getirdik. Ancak MEB inadından vazgeçmedi. Vazgeçeceğe de benzemiyor. Görünen o ki tıpkı KPSS’de oldu gibi bu duyarsızlık da yargıya taşınacak.
Konuya vakıf olan veliler olayın farkındalar, bize gönderdikleri maillerin çok daha fazlasını MEB’e de gönderiyorlar. Ama konuyu bilen, olabilecekleri öngören ve ona göre tedbir alacak bir yetkili ara ki bulasınız.
İşte durumu çok net özetleyen bu velilerden birisi:

Yazının Devamı

Sınavsız üniversite çok yakında

21 Ağustos 2010

Üniversitelerde 150 bine yakın kontenjan boş kalacak. 146 üniversite ve 9 meslek yüksekokulundan sadece 9’u ful doldu. ODTÜ gibi pek çok popüler üniversitede de kontenjan açığı kaldı. ÖSYM Başkanı Yarımağan’ın sık sık dile getirdiği gibi 10 yıl sonra sadece bazı fakülteler için sınav yapılırsa hiç şaşırmamak gerekir.
Peki boş kalan kontenjanlar ne olacak? Eylül sonunda ek yerleştirme ile öğrenci alınacak.
Bu arada üniversite adaylarının en çok okumak istedikleri kent İstanbul, en fazla tercih ettikleri meslekler de tıp, hukuk, iş garantisi olduğu için öğretmenlik oldu.
İşte üniversitelerin bu yılki kontenjanları ve açık sayıları:
Abant İzzet Baysal 4993-207, Aydın Adnan Menderes 8950-1215, Afyon Kocatepe 12366-2925, Antalya Akdeniz 11484-467, Eskişehir Anadolu 6435-0, Ankara 8675-83, Erzurum Atatürk 13483-1678, Balıkesir 10707-800, Boğaziçi 1796-0, Manisa Celal Bayar 9979-1104, Sivas Cumhuriyet 11393-1936, Çanakkale 18 Mart 9134-897, Adana Çukurova 10231-390, Diyarbakır Dicle 6294-286, İzmir 9 Eylül 10097-78, Kütahya Dumlupınar 12949-2759, İzmir Ege 10063-206, Kayseri Erciyes 9118-267, Elazığ Fırat 8246-764, GS 302-0, Ankara Gazi 12026-232, Gaziantep 7833-644, Tokat

Yazının Devamı

Referandumun sonucunu eğitim zedeler belirleyecek

20 Ağustos 2010

Referandumda herkes farklı bir gerekçe ile oy verecek. Anayasa paketi, belki de en son akla gelen unsur olacak.
İktidarın da, muhalefetin de gözardı ettiği çok önemli bir grup var ki referandum sonucunu, kesinlikle onlar belirleyecek. Yani eğitimzedeler, yani sınavzedeler, yani aşağılanmış, dışlanmış, duyarsızlaştırılmış, dayatılmış, hayalleri çalınmış öğrencilerden, öğretmenlerden, velilerden bahsediyoruz.Sayıları en az 10 milyon civarında. Çok önemli bir bölümü de seçmen. Büyük bir ihtimalle de pek çoğu sandığa gitmeyecek. Kendilerine küsenlere, onlar da sandığa gitmeyerek küskünlüklerini, kırgınlıklarını, kızgınlıklarını ifade edecekler.
Gidenlerden bir bölümü de elleri titreyerek evet ya da hayır oyu verseler de, bilin ki her iki tarafın gerekçesi de aynı.
Hayır diyenler hükümete duydukları kızgınlık için, evet diyenler de muhalefetin duyarsızlığı için isteklerinin tam tersi yönde oy kullanacaklar.
Referandumdan eğer hayır çıkarsa, iktidar sorumluyu hiç uzaklarda aramasın. Başbakan Erdoğan yanıbaşına baksın yeter. Hüseyin Çelik döneminde ve halen eğitimde öylesine büyük küskünler ordusu yaratıldı ki, işte şimdi onların konuşma zamanı. Kendilerini hiçbir zaman ciddiye

Yazının Devamı

ÖSYM, YÖK, MEB, SBS, LYS, KPSS ve ardı arkası kesilmeyen iddialar!

18 Ağustos 2010

Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, milletvekilleri, yazarlar, çizerler, hemen her gün, her dakika maillerine bakıyorlar mı bilmiyorum. Ya da en azından gelen mailler konusunda bilgi alıyorlar mı? Eğer bunu yapıyor olsalardı, kesinlikle böylesine duyarsız kalamazlardı. Çünkü hemen her gün bize gelen binlerce mailin aynısı onlara da gidiyor.
Peki o zaman neden ciddiye almıyorlar?
Gelin isterseniz bu konuyu da sınav mantığı ile çözelim:
Ülkeyi yönetenler, kamuoyuna yön verenler ve sivil toplum örgütleri, 10 milyondan fazla insanı ilgilendiren SBS, LYS, KPSS konusunda neden bu kadar duyarsızlar?
A) Gençler ve anne babaları umurlarında değil.
B) Yanlışların halının altına süpürülmesine alışık oldukları için bunları da görmemezlikten geliyorlar.
C) Ortada çalınmış ya da hatalı sorular yokken birileri kurumları yıpratmak için özellikle böyle davranıyor.

Yazının Devamı