Abbas Güçlü

<#comment>Aslı Lise 1 öğrencisi. Gözde kolejlerden birinde öğrenim görüyor. Bu yıla kadar bütün sınıflarını takdirle geçti.
Öğretim yılının başında evlerinde fırtınalar koptu. Ardından annesiyle babası boşandı. Daha bunun şokunu atlatamamıştı ki, babasının kanser haberi ve ardından başlayan kemoterapi bütün yaşamını altüst etti.
Kendini bir türlü derslere veremedi.
Öğretmenleri kendisini çok seviyordu. Rehberlik öğretmeni sürekli onunla ilgilendi. Ama yetmedi. Yarı yıl karnesinde bugüne kadar hiç alışık olmadığı zayıflar gördü...
İkinci yarının hemen başında içinde bulunduğu tüm olumsuzluklara karşın bir an önce toparlanması gerektiğine kendisini inandırdı. Başarılı da oldu. Zayıflarını tek tek düzeltmeye başladı. Yıl sonu geldiğinde öğretmenleri bir bir kendisini kutlayıp, zor günlerin artık geride kaldığı müjdesini verdiler. Sadece Matematik kalmıştı. Aslında Lise 2'de Sosyal'i seçtiği için artık Matematik okumayacaktı. Ama o yine de işi ciddiye aldı. Günlerce özel öğretmene gitti, gece yarılarına kadar ders çalıştı. Not yükseltme sınavına girdi. Sonuç: sınıfta kaldın dediler.
Tek ders yüzünden, hem de bir daha hiç okumayacağı bir ders yüzünden,

Robert, Alman, Avusturya, šsküdar Amerikan da dahil hiçbir yabancı okul kontenjanını dolduramazken, Türk kolejleri de ancak birkaç kayıtla yetindi. Siz "yle kontenjanımızın tamamını doldurduk, puanlarımız yabancı okulların da üstünde diyenlere inanmayın. Hepsi palavra...İşte bazı okulların kontenjanları ile asil ve "nkayıt sonrasında boş kalan kontenjanları:Alman (kız) 52 / 20, Alman (erkek) 53 / 16, Robert (kız) 81 / 6, Robert (erkek) 81 / 7, İtalyan 64 /55, Koç (kız) 30 / 25, Koç (erkek) 30 / 25, Notre Dame De Sion 80 / 69, St. Benoit 154 / 139, Avusturya (kız) 50 / 22, Avusturya (erkek) 50 / 27, St Joseph 96 / 78, St Michel 72 / 68, St Pulcherie 40 / 36, šsküdar Amerikan (kız) 45 / 31, šsküdar Amerikan (erkek) 45 / 36, İzmir Amerikan 120 /96, İzmir St. Joseph 80 / 45, Tarsus Amerikan 80 / 68Puanlar da anormal. ™rneğin aynı zincirin okulları olan šsküdar Amerikan'da taban puan 740 iken İzmir Amerikan'da 650, Tarsu Amerikan'da ise 600. Yine aynı şekilde İstanbul St. Joseph'de 710 olan puan İzmir'de bir anda 550'ye düşüyor. Hiç bu kadar inmezdi...Alın g"türün çocuğunuzu bu okullardan birine, sonra da torpilini bulup nakille getirin. Tıpkı anadolu liselerinde olduğu gibi. Dahası:

<#comment>Türk kolejleri haydi neyse ama, yabancı okulların böylesine boş kalacaklarını rüyamda görsem inanmazdım. Yedek kayıtlarından sonra bile pek çoğu boş kaldı. Şimdi önkayıtlar yapılıyor ama nafile. Hele bir de anadolu liseleri sonuçları açıklansın siz o zaman cümbüşü görün. Kaydolanlar da bırakıp gittiğinde, her şeye sil baştan yeniden başlayacak. Özetin özeti: Kazanamadım ya da istediğim yere giremedim diye yaz tatilini zehir edenler hiç üzülmesinler, eğer önümüzdeki 4, 5 yıl için bugünün parasıyla 50 milyar lirayı gözden çıkarıyorlarsa, puanları hiç önemli değil. Mutlaka bir koleje kapağı atarlar. Yabancılar da dahil!..
Robert, Alman, Avusturya, Üsküdar Amerikan da dahil hiçbir yabancı okul kontenjanını dolduramazken, Türk kolejleri de ancak birkaç kayıtla yetindi. Siz öyle kontenjanımızın tamamını doldurduk, puanlarımız yabancı okulların da üstünde diyenlere inanmayın. Hepsi palavra...
İşte bazı okulların kontenjanları ile asil ve önkayıt sonrasında boş kalan kontenjanları:
Alman (kız) 52 / 20, Alman (erkek) 53 / 16, Robert (kız) 81 / 6, Robert (erkek) 81 / 7, İtalyan 64 /55, Koç (kız) 30 / 25, Koç (erkek) 30 / 25, Notre Dame De Sion 80 / 69, St. Benoit

Kampanyanın İstanbul ayağı ile ilgili dün iki "nemli toplantı vardı. İlkinde İl Koordinasyon Kurulu'nda kursiyerlere sağlanacak lojistik destek konuşuldu, ikincisinde ise g"nüllü eğitim fakültesi "ğrencilerinin katıldığı Yetişkin ™ğreticisi Kursları'na start verildi.Kampanyaya en büyük hoca desteğini eğitim fakültesi "ğrencileri sağlayacak. Türkiye genelindeki 51 eğitim fakültesinin "ğrencileri, kısa bir kursun ardından kendi b"lgelerindeki okuma yazma kurslarında "ğretici olarak g"rev alacaklar... 90 + 30 saat sürecek okuma yazma kurslarına emekli "ğretmenlerin de büyük destek vermeleri bekleniyor. İstekli emekli "ğretmenler kendilerine en yakın mekanlardaki kurslarda g"rev yapabilecekler.Okulların yanı sıra, sivil toplum "rgütleri, belediyeler, dernek ve vakıflar ile kamu ve "zel kuruluşların da destek sağlayacağı kampanya süresince kursiyerlerden hiçbir ücret alınmayacak. Aksine ulaşım, kitap kırtasiye ve yeme içme masrafları bile karşılanacak.Kampanyaya devletin katkısı yok değil. Fazlasıyla var. Cumhurbaşkanı'ndan, "ğretmenine kadar hemen herkes d"rt elle sarılmış durumda. Ayrıca olanaklar "lçüsünde ekonomik destek de sağlıyor. Ama asıl beklenti vatandaştan gelecek bağışlar.

<#comment>Çankaya'dan esen rüzgar, dalga dalga ülke geneline yayılıyor. Okur yazar olmayan 10 milyon yetişkini hedefleyen Ulusal Eğitim Kampanyası için ülke genelinde yoğun hazırlıklar yapılıyor. 8 Eylül'de başlayacak okuma yazma seferberliğine, Cumhuriyet tarihinin en büyük etkinliklerinden biri olarak bakılıyor. Kampanyanın bir diğer önemli özelliği ise devlet artı sivil toplum işbirliği içinde gerçekleşmesi...
Kampanyanın İstanbul ayağı ile ilgili dün iki önemli toplantı vardı. İlkinde İl Koordinasyon Kurulu'nda kursiyerlere sağlanacak lojistik destek konuşuldu, ikincisinde ise gönüllü eğitim fakültesi öğrencilerinin katıldığı Yetişkin Öğreticisi Kursları'na start verildi.
Kampanyaya en büyük hoca desteğini eğitim fakültesi öğrencileri sağlayacak. Türkiye genelindeki 51 eğitim fakültesinin öğrencileri, kısa bir kursun ardından kendi bölgelerindeki okuma yazma kurslarında öğretici olarak görev alacaklar...
90 + 30 saat sürecek okuma yazma kurslarına emekli öğretmenlerin de büyük destek vermeleri bekleniyor. İstekli emekli öğretmenler kendilerine en yakın mekanlardaki kurslarda görev yapabilecekler.
Okulların yanı sıra, sivil toplum örgütleri, belediyeler,

Hala kitap okuyan, kitabı kutsal bir emanet gibi evinin en değerli k"şesinde ihtimamla saklayanlar yok mu? Elbette var ama sayıları her geçen gün "ylesine azalıyor ki!..Bir yandan kitaptan b"ylesine kaçış sürerken, "te yanda kitaba susayan on milyonlarca insanımız var. Neden atıl durumdaki bu kitapları o kitaba susayanlara ulaştıramıyoruz ki!..Çankaya'nın Ulusal Eğitime Destek Kampanyası için çok umutlanmıştım. Bir ayağı da bu olur demiştim. Artık Cumhurbaşkanı'nın kişiliğinden mi, yoksa Semra Hanım'dan mı kaynaklanıyor bilmiyorum ama çok s"nük başladı ve çok s"nük bir şekilde devam ediyor... Okullar kapandı. Onlarca ders kitabı ortalıkta sürünüyor. İnternet ve cd - rom'ların giderek yaygınlaşmasıyla milyonlarca kitabın kapağı artık hiç açılmıyor. Pek çoğu, bir k"şede atılacakları günü bekliyor... 500 bin kitap toplandı, neden bir milyon... Bilgi, Genelkurmay Genel Sekreterliği'nden geldi. Genelkurmay Başkanlığı'nın geçen yıl gerçekleştirdiği kitap kampanyası ile ilgili. Kampanyada tam 581 bin 552 kitap toplanmış. Ders kitabı, roman, ansiklopedi, belgesel ve akla gelebilecek her türden kitap. Ne mi yapılmış? İhtiyaç duyulan k"ylere, mezralara varıncaya kadar bir bir dağıtılmış.

<#comment>Okullar kapandı. Onlarca ders kitabı ortalıkta sürünüyor. İnternet ve cd - rom'ların giderek yaygınlaşmasıyla milyonlarca kitabın kapağı artık hiç açılmıyor. Pek çoğu, bir köşede atılacakları günü bekliyor...
Hala kitap okuyan, kitabı kutsal bir emanet gibi evinin en değerli köşesinde ihtimamla saklayanlar yok mu? Elbette var ama sayıları her geçen gün öylesine azalıyor ki!..
Bir yandan kitaptan böylesine kaçış sürerken, öte yanda kitaba susayan on milyonlarca insanımız var. Neden atıl durumdaki bu kitapları o kitaba susayanlara ulaştıramıyoruz ki!..
Çankaya'nın Ulusal Eğitime Destek Kampanyası için çok umutlanmıştım. Bir ayağı da bu olur demiştim. Artık Cumhurbaşkanı'nın kişiliğinden mi, yoksa Semra Hanım'dan mı kaynaklanıyor bilmiyorum ama çok sönük başladı ve çok sönük bir şekilde devam ediyor...

Önümde ilginç veriler var. Baktıkça insana umut veriyor. Demek ki istenirse olabiliyormuş dedirtiyor...

Ateş düştüğü yeri yakıyor. Yüz binlerce evde günlerdir kabus yaşanıyor. Kırgınlıkları "ğretmenlerden çok, uygulanan çifte standartlı sisteme. Aynı koşullardaki iki "ğrenciden biri geçiyor, diğeri kalıyor. Hatta 4 zayıfı olan geçiyor, iki zayıfı olan kalıyor. Her okulda farklı uygulama var. Dayısı olan gülüyor, gariban olan ağlıyor...Yaşı yirminin üzerinde olanlara bugünkü sınıf geçme sistemi çok farklı gelebilir. Eskiden bütünleme vardı. Şimdi 9. sınıfa kadar "ğrenciler ya kalıyor ya da geçiyor. Liselerde ise kiminde 2.5 not ortalaması aranıyor, kiminde de 3. ™yle ki 2.95'le kalanlar var. Dahası bir üst sınıfta artık hiç okumayacağı dersten yıl kaybedenler de hiç az değil.Edebiyat yine her zamanki gibi baş ağrısı. Kalan kalıyor. Bütün dersleriniz 5 üzerinden 5 olsa bile, Edebiyat'ı sevemediniz ya da hocanız size taktıysa yandınız. Hiçbir kurtuluş yolunuz yok. Sınıfta kalacaksınız...Katile, gaspçıya, soyguncuya af çıkartan bir hükümet, "ğrenciler için de mağduriyeti "nleyici kararlar almalıdır. Kimse bedavadan sınıf geçme peşinde değil. Ama yarın değişmesi muhtemel aptalca sistemler yüzünden de kimse bir yılı boşa gitsin istemiyor. šstelik daha düne kadar 2, 2.5 ortalama ile sınıf