Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ankara yine toz duman. Zirvedekiler, iş yapmak için değil, kriz yaratmak için birbiriyle yarışıyor. Kime ne yararı varsa...
Kopma noktasına gelinen gerginliklerde, kimin haklı olduğu hiç önemli değil. Önemli olan o noktaya gelinmemesidir.
Türkiye'nin böyle bir ortamda krize mi, yoksa sağduyuya mı ihtiyacı var? Ekonomi tozduman olduktan sonra Ecevit haklı olsa ne olacak, Sezer haklı olsa ne değişecek?
İşin garibi, sokaktaki vatandaş bile huzur ve istikrarın öneminin farkında ama, devlet zirvesindekilerinin umurunda bile değil...
Ankara'daki dengeler, uzun süredir şirazesini kaybetti. Güç odaklarının sayısı öylesine çok arttı ki, kim kimden yana, kim haklı kim haksız hiç belli değil.
Başlangıçta haklı gibi görünen, bir anda haksız konuma düşüyor. En büyük kabahatli ilan edilenlerin ise gerçekte, krizin mimarı ya da tetikçisi değil vicdanının sesini dile getirenler olduğu anlaşılıyor.
İki testiyi bir birine tokuşturursanız, biri kırılırsa diğeri de çatlar. Yani kazananı olmaz. Tıpkı Ankara'daki krizlerde olduğu gibi...
Türkiye'yi sıkıntıya sokanlar hep dışarıda aranır. Oysa hiç uzağa gitmelerine gerek yok. Ankara'dakiler varken, Türkiye'yi karıştırmak için başka mihraklara ne gerek var!..
Arabuluculuğa soyunup, sağduyunun sesi olanlar da yine Ankara'dan çıktı. Anlayacağınız Ankara şaşırtmaya devam ediyor...

Atama bekleyen on binlerce öğretmen adayının ağzına bir parmak bal sürülecek. Maliye'den istediğinin yarısı kadar kadro alabilen MEB, önümüzdeki ay 3 bin öğretmenin tayinini gerçekleştirecek. Sınıf öğretmenliğinin yanı sıra Türkçe, Matematik, İngilizce gibi branş öğretmenleri de alınacak. Adayların öncelikle eğitim fakültesi çıkışlı olmaları isteniyor. Örneğin sınıf öğretmenliği için yeterli başvuru yoksa, boş olan kadrolara eğitim fakültelerinin diğer bölümlerinden mezun olanlar atanacak. Fen edebiyat ya da diğer fakültelerden mezun olup sınıf öğretmenliği sertifikası olanların ise şu aşamada tayinleri mümkün gözükmüyor...
Yeni atama dönemi için önceki başvuruların yanı sıra yeni başvurular da alınacak. DMS'ye katılmayanların ataması yapılmayacak...
Söz öğretmenlikten açılmışken öğretmenleri ilgilendiren diğer konularda da Bakanlığın görüşlerini aldık. Birbirinden uzak öğretmen eşlere, boş kadro olmadığı sürece buluşma olanağı zor gözüküyor. Norm kadro nedeniyle mağdur olan kıdemli öğretmenler için ise Danıştay'ın verdiği hak ancak okullar kapandıktan sonra dikkate alınacak. Söz konusu öğretmenlerin kıdemleri de göz önünde bulundurularak yeniden değerlendirme yapılacak...
Yeni atama dönemini dört gözle bekleyen sertifikalı öğretmen adaylarının hayalleri, yine suya düştü. Bakanlık, bu gençlerin bundan böyle öğretmen olamayacaklarını resmen açıklasa da, kendilerine yeni bir hayat tarzı oluştursalar. Umut tacirliği yapmanın kimseye yararı yok!