İstatistikler, Türkiye’de her 10 gençten birisinin bilgisayar bağımlısı olduğunu söylüyor. Eminim ki, gerçek bağımlı sayısı çok daha fazladır...
Çünkü hiç kimse, herhangi bir konuda bağımlı olduğunu kabul etmiyor. Tıpkı sigara ve dizi bağımlılığında olduğu gibi.
Peki dünyada durum farklı mı?
Bizim kadar olmasa da, onlarda da bağımlılığın dozu giderek artıyor.
Ve bu da ciddi bir tartışma konusu.
Yani artık bilgisayarın faydaları kadar zararları da konuşulmaya başlandı.
Hem de çok uzun süredir...
Neden karşı çıkılıyor?
Bilgisayar bağımlılığı, aile içi çatışmalara neden olduğu, okul ve işyerlerinde de verimliliği azalttığı gerekçesiyle tartışmalı hale geldi. Peki bilgisayar kullanımını tamamen yasaklamak ya da sınırlamalar getirmek doğru bir yöntem mi? Evet demek mümkün değil. Çünkü bu tür kısıtlamalar, pek çok konuda olduğu gibi, ilginin daha da yoğunlaşmasına neden olabiliyor.
Dozunda olan yarar, çoğu zarar tekerlemesi bu konuda da geçerli mi? Daha da önemlisi, bilgisayar başında geçirilen süre ne kadar olmalı? İşte bu konuda da ciddi görüş ayrılıklar var. Hele bir de bilgisayarın yanı sıra akıllı telefonlar da söz konusuysa!..
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de bilgisayar kullanma yaşı ortalama 8 oldu.
Cep telefonu kullanma yaşı da 10’a düştü.
TÜİK araştırmasına göre, Türkiye’de 6-15 yaş arası çocukların yüzde 60.5’i bilgisayar, yüzde 50,8’i internet, yüzde 24,3’ü cep telefonu kullanıyor.
Peki bu yaşlar doğru yaşlar mı? Yaygınlık daha da artar mı?
Okul öncesi çocuklarda tablet bağımlılığının daha da artacağını şimdiden söyleyebiliriz. Bunun birinci derecede sorumlusu da anne-babalar! Çocuklar, ilgilerini tabletteki oyun ve filmlere yönelttiği için onları başlarından savabiliyorlar. Peki bu dijital dadılar, çocukların gelişiminde, arızalara neden olabiliyor mu?
Pedagoglara göre, eğer dozu iyi ayarlanmazsa, ileriye yönelik derin izler bırakabilirmiş. Bizden hatırlatması!..
Hangi amaçla kullanılıyor?
Araştırmaya göre, 6-15 yaş grubu çocukların interneti kullanma amaçlarından bazıları şöyle:
* Ödev yapma/öğrenme: Yüzde 84,8
* Oyun oynama: Yüzde 79,5
* Bilgi arama: Yüzde 56,7
n Sosyal medya: Yüzde 53,5
Bunlar resmi söylemler. Keşke, ödev ve araştırma için yüzde 80’leri aşan bir oranda faaliyet gerçekleşse ama inanmak çok zor!
Bilgisayar oyunları, filmler ve dijital sörfün elbette sadece zararları yok, çocuklara vizyon ve strateji yeteneği kazandırma, el-göz koordinasyonu, problem çözme, analitik düşünme gibi konularda da fazlasıyla yarar sağlıyor.
Eğer bunları yapıyorsa...
Çocuğun bilgisayar bağımlısı olduğu nasıl anlaşılır? İşte uzmanların tespitleri:
- Bağımlılıktan söz edilebilmesi için, kişinin haftada ortalama 30 saat bilgisayar önünde vakit geçirmesi gerekiyor (buna sosyal medya dahil)
* Çocuk sürekli oyunlardan bahsediyor ya da bilgisayar oyunundan başka bir şey istemiyorsa
* Bilgisayarda çok fazla vakit geçirip yemeyi içmeyi unutuyorsa
* Yemeği bilgisayar önünde yemek istiyorsa
* Bilgisayarı kullanabilmek için ailesine yalan söylemeye başladıysa
* İnternet kafelerden çıkmıyorsa ve bunun yüzünden okuldan kaçıyorsa
* Zaman duygusunu yitiriyorsa
* Başka bir işle meşgulken bile bilgisayarı özlüyorsa ve sürekli oyunlardan bahsediyorsa
* Ailesini ve arkadaşlarını dikkate almıyorsa, örneğin az konuşuyorsa
* Uyku problemi yaşıyor ya da çok geç saatlerde yatıyorsa
* Okula gitmek istemiyor ve sürekli yapması gerekenleri erteliyorsa
* Ders başarısında düşüş gösteriyorsa
* Sırt, bilek, baş ağrısı gibi fiziksel sıkıntılar yaşıyorsa
* Bilgisayar olmadığında kendini boşlukta hissediyorsa çocuğunuz bilgisayar bağımlısı olabilir.
Doğru olan ne?
Bu konuda hemen herkesin kendisine göre bir doğrusu olduğu için ne söylerseniz söyleyin hep karşı fikir oluşturulacaktır.
Sizin söylediklerinizin değil, kendi yaptıklarının doğru olduğunu, aşırıya kaçılmadığını, en önemlisi de teknoloji karşıtı olmakla suçlayacaklardır. Ama siz yine de kırmadan, dökmeden, iş işten geçmeden çocuklarınızı uyarmayı ihmal etmeyin...
Özetin özeti: Sabırsız ve dünyadan kopuk çocuklar istemiyorsanız bu konuyu ne olur ciddiye alın...
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025