İntel, bilgisayar ve internet üzerine çok çarpıcı bir araştırma gerçekleştirmiş. Enteresan sonuçlar var. En çarpıcı olanı da, internetten yararlananların sayısının tahminlerin de çok ötesinde olması. Kadınlarımız eğitimde olduğu gibi, bilgisayar kullanımında da erkeklerin açık ara gerisinde kalmışlar. Ama gelinen nokta hiç de fena değil. Peki, bilgisayar ve internet doğru amaçlarla mı kullanılıyor ve daha da önemlisi sanal dünyadaki bilgilere güvenirlik oranı ne? Ayrıca zararları var mı ve bilgisayar başında ne kadar süre geçiriliyor? Tüm bu soruların cevapları ve daha fazlası bu araştırmanın kapsama alanında. Araştırma, 28 il ve 55 ilçe merkezinde, 16 yaş üzeri 1134 kişi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilmiş.
İşte size bu araştırmadan satırbaşları:
- Bilgisayar kullanma oranı erkeklerde yüzde 85, kadınlarda ise yüzde 58.
- İnternetin ne olduğunu hiç duymayan yüzde 0.5’lik bir kesim var.
- Annenin bilgisayar kullandığı hanelerin oranı sadece yüzde 18.
- Kullanıcıların yüzde 78’i kendi evinde, yüzde 47’si internet kafede, yüzde 33’ü başka birinin evinde, yüzde 31’i işte bilgisayar kullanıyor
- Kentlerde yaşayan her üç aileden ikisinde en az bir bilgisayar var. Gençler için internette chat ve sörf, büyükler içinse eğitim ve araştırma yapmak daha önemli.
- Bilgisayar kullanıcılarının öncelikli kullanım amaçları arasında ilk sıralarda müzik dinlemek-kaydetmek-satın almak ve e-posta okumak yer alırken, eğitim ve bankacılık hizmetleri yer almıyor.
- Yaş arttıkça bilgisayar kullanımı düşüyor. 16-24 yaş grubunun neredeyse tamamı bilgisayar kullanıcısı ama 45 yaş üzerine çıkıldığında bu oran üçte bire kadar iniyor.
- İnternet kullanma alışkanlığı gençler dışında o kadar abartılı değil. Günde bir iki saat kullananların oranı yüzde 28.8, 3-4 saat kullananlar yüzde 21.5, 5-8 saat arası kullananlar ise öyle abartıldığı kadar değilmiş: Yüzde 9.6.
- Ailede en fazla bilgisayar kullanımı ise şöyle sıralanıyor: Ailenin yetişkin oğlu, baba, yetişkin kızı, liseli çocuklar, anne, ilköğretim çağındaki çocuklar.
- Bilgisayarlar artık evlerimizin olmazsa olmazı haline geldi. İşte kullanım alanları ve yüzdelik oranları: Kendi evi: 78.2, internet kafe: 47.1, başka birinin evi: 33, İş:31.2, okul: 25.9, kütüphane: 8.9.
- Bilinen ama araştırmayla teyit edilen en önemli gerçeklerden birisi de bilgisayarın fotoğraf albümü, müzik kutusu ve bir sinema makinesi olarak kullanılması.
- İnternet kafeler daha çok erkeklerin uğrak yeri. Bu oran erkeklerde yüzde 49.5 iken, kadınlarda yüzde 29.2.
- Bilgisayar kullanımının en yaygın olduğu bölge Marmara ve İç Anadolu. Karadeniz ise Doğu Anadolu’nun bile gerisinde.
- Bilgisayar hemen herkesin hayalinde olmasına rağmen alınamıyorsa bunun nedeni ekonomik. İlk sırada da parasızlık ve diğer zorunlu ihtiyaçların önceliği geliyor. Gerek yok diyenlerin oranı sadece yüzde 2.9.
- Peki, niye bilgisayar alınıyor? Yüzde 67.4 ile internet ilk sırada. İnternet olmasaydı bilgisayar kullanımı bu kadar yaygınlaşır mıydı? Evet demek çok zor. Bu çok net görülüyor.
- Bilgisayardan beklentiler ile yapılanlar arasında bir eşleşme var mı? Kesinlikle hayır. İstenilenler ile yapılanlara bakıldığında taban tabana zıtlıklar görmek mümkün. Tıpkı televizyonlarda belgesel, eğitim, bilim, kültür programları isteyip, dizi ve şov programlarına yönelindiği gibi bilgisayarda da araştırma ve kendini geliştirme amacı ön sıralarda; oysa uygulamada chat, müzik, fotoğraf kaydı en çok yapılanlar...
- Bilgisayar ve internet, eğitimdeki fırsat eşitsizliğini ve bölgeler arası insani gelişimi hızla ortadan kaldırıyor.
- Bu alandaki en önemli korku, bilgisayar başında çakılı kalmak ve sosyal ilişkilerin zayıflaması.
İntel Genel Müdürü Çiğdem Ertem, bilgisayar ve internetin bilgi toplumuna geçiş için ön şart olduğunu söylüyor ve bu konuda herkesi taşın altına elini koymaya davet ediyor.
Özetin özeti: Bilgisayar ve internet olmasaydı diye hiç düşündünüz mü? Evet, eskiden oluyordu. Sanki şimdi imkânsız gibi. Ama artık eğlence tarafını aşıp bilgi çağına götüren yanını keşfetmenin zamanı geldi de geçiyor...