Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Cuma akşamı Kartal'da CHP'nin ev sahipliğinde çok farklı bir gece yaşadık. Konu, Türk kadınıydı. Nereden nerelere geldiği konuşuldu. Önce çok çarpıcı bir multivizyon izledik.
Kurtuluş Savaşı ve sonrasında verdikleri mücadeleyi anlatıyordu. Gözlerimiz doldu. Genelkurmay arşivlerinden derlenen görüntüler müthişti. Hiçbir film, kitap ya da anlatım o görüntülerden daha etkili bir şekilde Türk kadınını anlatamazdı.
Hemen sonrasındaki panelin konusu ise Cumhuriyet ve Kadın'dı. Partili, partisiz, akademik, halktan farklı konuşmacılar vardı. Paneli ben yönettim ve bol bol da izleyenlere söz verdim. Önemli olan onların ne düşündüğüydü. Biz sahnedekilerden çok daha fazla alkış aldıklarını da özellikle söylemeliyim.
Hele bir gencin sorusu vardı ki salonu çınlattı: "Parti olarak madem kadınlara bu kadar önem veriyorsunuz, hayatın içine girmesini istiyorsunuz, her şeyi birlikte başarmalıyız diyorsunuz, o zaman niye Sayın Baykal'ın yanında hiç eşini göremiyoruz?.."
Görünen o ki, CHP tabanı, Genel Başkan'ını, eşiyle birlikte, halkın çok daha içinde görmek istiyor.
Salon, alışılagelmişin çok dışındaydı. Her ne kadar AKP toplantıları gibi tıklım tıklım olamasa da dolu gibiydi. Yarısı kadındı. Ve şaşılacak şekilde çok sayıda genç vardı. Çünkü CHP'li toplantılarda yaş ortalaması hep çok yüksek olurdu.
Kartal'da başlayan bu gençleşme süreci bakalım ülke geneline yayılacak mı?..
Seçme ve seçilme hakkı, Avrupa ülkelerinin pek çoğundan önce Türk kadınına verilmesine karşın, parlamentodaki oran 70 yıl boyunca hiç değişmemiş. 0.61 ile 4.36 arasında gitmiş gelmiş. En yüksek oran bugünkü parlamentoda. Yüzde 9'a çıkmış ama bu oran bile çok düşük...
İşte panelden birkaç satırbaşı:
- Kadınların yeterince siyasette yer almaması, bugünkü sorunların temelindeki en önemli nedenlerden biridir.
- Evin tüm yükünü kadınlar çekiyor. Erkeklerin siyasete ayıracağı çok daha fazla zamanları var.
- Eşler, kadınların siyasete girmeleri konusunda yeterince destek sağlamıyor.
- Kadınlar, partilerin kadın kollarında hapis kalmamalı.
- Kadınlara hakları altın tepside sunulmadı.
- Kadınlar özgürleşmeden toplum asla özgürleşemez.
Kadınların siyasete olan ilgisi son yıllarda giderek artıyor. Üniversitelerdeki hava da bu yönde. Sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin içindeki aktif kadın üye sayısı da çok yüksek.
Ama iş vitrine çıkarmaya gelince, erkeklerin bu konudaki tutuculuğu hâlâ sürüyor. Her ne kadar kırılma noktaları giderek artsa da olması gerekenin çok uzağında.
AKP'yi iktidara taşıyan en önemli etkenlerden biri de kadın üyelerinin aktifliğiydi. CHP geneli bunun farkında mı bilmem ama, Kartal sanki bu işi çözmüş gibi.
Yerel seçimde bu yönde ciddi bir atak yapacaklar. Ki bunu başarırlarsa, sadece toplumla barışmakla kalmaz, iktidara da ciddi anlamda aday olabilirler.
"Hayal kurma Abbas" dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ama benimkisi sadece bir tespit ve öngörü. Hepsi o kadar...

Dünya tasarım yarışması
Dünyanın dört bir yanından gelen seçilmiş tasarımcılar, Dünya Şampiyonası için İstanbul'da yarışacaklar. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin ev sahipliğinde önümüzdeki hafta içinde yapılacak yarışmaya 20'yi aşkın ülkeden üniversite birincileri katılacak. 3-7 Kasım tarihleri arasındaki yarışma, UNESCO tarafından da destekleniyor.
Tasarım konuları ise yarışma sırasında belirlenecek. Fakülte Dekanı Prof. Dr. Nazan Erkmen, "Dünyanın en prestijli yarışmalarından birine ev sahipliği yapmaktan büyük bir onur duyuyoruz" diyerek, düzenlenen yarışmanın önemini ortaya koyuyor. Bakalım, Dünya Tasarım Birincisi kim olacak ve neyi tasarlayacak?
Özetin özeti: Cumhuriyetin en büyük kazanımlarından biri de kadınlarımız. Modern Türkiye onlarla kuruldu, onlarla bu noktaya geldi. Ve onlarsız olmuyor...