Öğretim yılı sona erdi, veliler derin bir oh çekti diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
On binlerce aile, okula yeni başlayacak çocukları için daha şimdiden okul arayışı içinde. Kimi kreşe, anaokuluna ya da ilkokula yeni başlayacak çocuğuna okul arıyor kimi de yeni bir lise ya da üniversite peşinde koşturuyor.
Kafaları karmakarışık. Çünkü çoğu ilk kez veli oluyor ve her anne-baba gibi çocukları en iyi okullarda okusun istiyor... Liselere ve üniversiteye girişin yolu belli. Özel öğretmen, dershane, giriş sınavları derken hemen herkes kendisine göre bir yön çiziyor.
Peki, ama ilköğretim okulu seçerken neye dikkat edilecek?
En zor durumda olanlar ise yükseköğrenimli, çalışan anne-babalar. Kazandıklarının tümünü bunun için harcamaya hazırlar. Peki, ama değer mi? Ya da onca masrafa değecek okullar hangisi?.. Özel okul deyip geçmeyin! Anaokulu, ilkokul, kolej, vakıf üniversitesi derken neredeyse 18 yıllık bir süreç söz konusu.
Öğretim ücretinin yanı sıra, özel ders, dershane ve diğer eğitim giderlerini de kattığınızda karşınıza yüz binlerce dolarlık bir bilanço çıkıyor. Milyon doları bulanlar bile var. Ve bu kulvara bir girdiniz mi, bir daha da çıkamıyorsunuz!.. Bu konuda, genel anlamda ne söylense yanlıştır. Çünkü çocuktan çocuğa değişen bir sistem söz konusu.
Aynı süreç, bazı çocuklar için mükemmel sonuçlar verirken, pek çoğu için çöpe atılan paranın ötesinde bir anlam taşımıyor.
Bu noktada özel okullar iyi, devlet okulları vasat demek ne kadar yanlış ise hali vakti yerinde olanlar için ille de parasız eğitim inadı da bir o kadar yanlıştır. Bu konuları, defalarca dile getirdik ama hâlâ çok büyük hatalar yapılıyor.
Sevgili anne, babalar, ne olur çocuklarınızın geleceğine biraz daha kafa yorun, özen gösterin ve en doğru yol haritasını çizmek için çaba harcayın. Yoksa çocuklarınızın geleceği kimsenin umurunda değil ve faturası da size çıkar. Şunu da sıkın unutmayın! Ev içerisinde, öğretim hayatı sorunlu bir çocuktan daha büyük bir baş ağrısı yoktur!