Teknolojinin nimetleri, saymakla bitmez. Ama yararları kadar olmasa da zararları da var. Kanserin bu kadar artmasını teknolojiye bağlayanlar çok fazla!
Ve daha pek çok konuda, öyle ya da böyle fatura hep teknolojiye çıkıyor. Ama hiçbir şey, teknolojinin hayatımıza daha fazla girmesine engel olamıyor. Tam aksine, artık hemen hepimiz teknoloji bağımlısı haline geldik. Özellikle de çocuklar!..
Teknolojinin getiri ve götürülerini sıralamaya kalksak, ortaya onlarca ciltlik ansiklopedi çıkar. En azından bugün için sadece bir konu dışında, diğer artı ve eksilere hiç girmeyeceğim. Çünkü bu konu çök önemli. Özellikle de çocuklarımız açısından!..
Hatırlar mısınız ilkokula başladığımızda sayfalar dolusu çizgiler çizerdik. Bunun amacı, parmak kaslarımızın güçlenmesiydi. Yani vücudun tüm kasları gibi parmak kaslarının güçlenmesi de çok önemli. Özellikle de kalem tutacak eller için. Ama şimdi her şey değişti. Kalem de, elle yazı da artık mazi olmak üzere. Çünkü varsa yoksa tuşlar, maus ve dokunmatik ekranlar.
Eskiden günde birkaç saat kalem tutan parmaklar, şimdi çok uzun saatler tuşlara, ekrana ve mausa dokunuyor. İşte bu yüzden parmak kasları bir süre sonra erime noktasına geliyor ve bu durum, çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de çok büyük tehlike. Çünkü o kaslar yenilenmiyor ve elleri kullanılmaz hale getirebiliyor. Batılı ülkeler, bunun çoktan farkına vardı ve başka etkenlerin ötesinde sadece bu nedenle ekran başında geçen süreyi azaltmaya çalışıyor. Çünkü, ekran başına kilitlenen çocuklarının sağlığını, bizden daha fazla önemsiyorlar!..
Dijital uyarılar!
Biz FATİH Projesi’yle, çocuklarımızı daha bir teknoloji bağımlısı haline getirmeye çalışırken özellikle Amerika’da çocukların ekran karşısında geçen süreleri azaltılmaya çalışılıyor. Gerekçe olarak da asosyalleşmeden sağlığa kadar pek çok farklı verileri ortaya koyuyorlar. Yani getirisi, götürüsü sorgulanmaya başlandı ve sağlık söz konusu olduğunda da, birinci öncelik hep aklın sesine kulak vermek oluyor.
İşte size bu konudaki gelişmeleri ortaya koyan en son haber:
“Tablet bilgisayar ve akıllı telefon kullanan çocuklarda el ve parmak sorunlarının görülme riskinin arttığı belirlendi.
Uzmanlar, dokunmatik ekranların kullanımının, yazmak için gerekli kasların gelişmemesine, uzun vadede, yürüme çağındaki çocukların el ve parmaklarında sorunlara yol açabileceğini belirtti.
ABD’deki Maryland Öğrenme ve Terapi Merkezi’nden Lindsay Marzoli, çocukların sürekli tablet bilgisayar veya akıllı telefon kullanması, kalem ve kağıtla yapılan aktivitelerle ilgilenmemesi durumunda, el ve parmak kaslarının zayıflayacağını vurguladı.
Baltimore Tıp Merkezi’nden Dr. Timothy Doran ise çocukların tablet bilgisayar ya da akıllı telefonu günde 3-4 saat kullanmasının gelişim bozukluklarına davetiye çıkarabileceğine dikkati çekti.
Uzmanlardan Lorna Taylor da modern hayat tarzının ve teknolojideki ilerlemelerin çocukların kas ve iskelet gelişimini olumsuz yönde etkilediğini ifade etti.
Çocukların günde 2 saatten fazla bu cihazları kullanmaması gerektiğini belirten uzmanlar, 2 yaşın altındakilerin ise söz konusu cihazların başına hiç geçmemesi uyarısında bulundu.
Uzmanlar ayrıca çocukların odasında bilgisayar, televizyon, telefon gibi cihazların bulundurulmamasını da tavsiye etti...”
Doğrular, yanlışlar?
Çocuklarımızı teknolojiden uzak mı tutacağız? Elbette hayır. Ama onları ekran başına kilitlemeye de hakkımız yok. Pek çok anne, baba son dönemlerde tablet ve akıllı telefonları, dadı niyetine kullanıyor. İçinde yüzlerce çizgi filim, masal, oyun ve her türlü oyalayıcı programların bulunduğu teknoloji harikası aletleri çocuklarının eline verip, oh be diyor...
Bu kolaycılığın yarattığı sıkıntıları anladıklarında ise iş işten çoktan geçmiş oluyor. Her şeyin çoğu gibi teknolojik bağımlılığın da zararları olduğunu ne olur göz önünde bulunduralım...
Özetin özeti: Parmaklarınızın değerini bilin ve kontrollü kullanın. Hiçbir şey, onların işlevini kaybetmenize değmez!..
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025