Ekonomik kriz Ankara'dakileri nasıl etkiledi bilmiyorum. Ama onlar için değişen fazla bir şey olmayacağı kesin. Çünkü ekmek elden, su gölden. Ekonomik kriz, ne Sezeri, ne Ecevit'i ne de diğerlerini fazla etkilemez. Olan yine bizlere olacak...
Hani öteden beri yabancı dille eğitim yapan okulların kapısına kilit vurulmak isteniyordu ya, işte son kararla, bu sorunu da çözmüş olacaklar. Bilindiği gibi söz konusu okulların tamamına yakınının ücreti dolara endeksli. Veliler bu ücreti bile ödeyemezken, şimdi katlanmış ücretleri nasıl ödeyebilecekler?
Hükümet güya bu okulları dolara endeksli olmaktan kurtarıp, zam sınırlaması getirecekti. Her şey lafta kaldı. Üstüne üstlük, bir de bu kazık geldi...
Eğitim başka bir şeye benzemez. Diğer konular gibi değil. Krizden daha az etkilenmek için olmadı arabanızı satarsınız, evinizi değiştirirsiniz, harcamalarınızı kısarsınız. Ama okul işi öyle mi? Miniminnacık çocuklara, haydi okulunu, öğretmenini bırak, başka bir okula gidiyorsun demek o kadar kolay mı? Yaratacağı izler öyle hemen silinir mi?..
Bu konuda velilere de, özel okul sahiplerine de, büyük fedakarlıklar düşüyor. İşler Ankara'ya havale edildiğinde gelinen nokta ortada. Hiç olmazsa bu aşamadan sonra, çocukların ve bu okulların geleceği için şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri gerekiyor...
Söz konusu okullarda yüz binlerce öğrenci var. Kapanmaları ya da krize girmeleri, devletin üzerindeki yükü daha da artırmaktan başka bir işe yaramaz. Çocuklar sokakta kalamayacaklarına göre, gidip devlet okullarında okuyacaklar. Dolayısıyla, sınıf mevcutları ikiye katlanacak. Ama nedense olayın bu boyutuyla hiç ilgilenen yok...
Sertifikalı öğretmenlerin yine atanmayacak olması hayal kırıklığı yarattı. Yıllardır tayin bekleyen öğretmen adayları, Ankara'ya veryansın ediyorlar.
MEB kısa ve uzun vadeli öğretmen alım politikasını bir an önce açıklamalı ki, bu işe gönül veren yüz binlerce genç ona göre karar alsın. İçlerinde 3, 4 yıldır tayin bekleyenler var. Madem atanmayacağız neden hala sertifika programı açılıyor diyorlar.
Daha da komiği asil olarak atanmayan sertifikalı öğretmenlerin binlercesi, sözleşmeli olarak yıllardır devlet okullarında görev yapıyor. En garibi de daha önce yoldan geçeni çevirip öğretmen yapan MEB'in, fen edebiyat mezunu sertifikalı öğretmen adaylarının özel okullarda görev yapmalarını da engellemesi...
Özetin özeti: Ankara'nın beceriksizleri, sadece para piyasalarının değil gençlerin geleceğine de ipotek koydular. Aynı hataları bir bürokrat ya bir işadamı yapsaydı, ya kapı önüne konulurdu ya da iflas ederdi. Peki Ankara'dakilere ne oluyor? Hata yaptıkça daha üst makamlara yükseliyorlar. Artık onlar da bedel ödemeli! İsrail Başbakanı'nın yaptığı gibi siyaset sahnesinden çekilmeyi hak edenler, çekilsinler!!!