Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

20 milyon öğrenci ve 30 milyon veli nihayet mutlu sona ulaştı.
Önce üniversiteler, ardından ilk ve orta dereceli okullar, dün, yaz tatiline resmen merhaba dedi.
Karne günleri eskiden sancılı olurdu. 10 milyon öğrencinin neredeyse bir milyonu sınıfta kalır ya da okuldan atılırdı.
Oysa şimdi, sınıfta kalmak adeta imkansız hale getirildi.
İlkokulda zaten yok gibi, ortaokulda sınıfta kalmak için mucize yaratmanız gerekir, lisede ise yıl tekrarı ya da atılma konusunda çok özel çaba göstermeniz gerekiyor.
Not ortalamasını tutturduğunuzda, Dil ve Anlatım dersi dışında 7, 8 hatta 9 zayıfınız olsa bile sınıf geçebiliyormuşsunuz...
Yuh yani dedim ama uzun uzun anlattılar, diyecek söz bulamadım.
Bazı okullar, özellikle de yabancı okullar, bu konuda çok gaddarmış, 4 zayıfı olanı bile sınıfta bırakıyormuş!..
Ve bu arada, bizim zamanımızdaki bütünlemeler ve not yükseltme sınavları da tümüyle kaldırılmış ve bakanların insafına kalmış, arada bir hak tanıyorlarmış...
Hep mış, mış diyorum, çünkü MEB’in yönetmelik değiştirme hızına yetişemiyoruz. Tıpkı sınav sistemleri gibi, sınıf geçme esasları da sürekli değişiyor.
Ve her defasında daha da kolaylaştırılıyor?
Gerekçesi ise yine “yuh” dedirtecek cinsten!..

Herkese diploma!..
Ne kadar yeni derslik yaparsa yapsın, sınıf mevcutlarını düşüremeyen MEB, sonunda dahiyane bir fikir bularak, sınıfta kalmayı adeta imkansız hale getirdi.
Onunla da yetinmedi, zorunlu eğitim çağındaki çocukları, açık ortaokul ve liseye yönlendirdi.
Böylece, kalabalık sınıflardan kurtulduğunu sandı ama olan eğitime oldu!
Tıpkı Nasrettin Hoca’nın eşeğinin başına gelenler gibi...
Hoca, eşeğin yemini her gün biraz daha azaltarak tasarruf ettiğini sanmış. Nalları diktiğinde ise vah, vah çok yazık oldu; tam da açlığa alışmıştı diye dert yanmış.
Eğitimi de öyle noktaya getirdik ki, artık can çekişiyor ve bir gün iflas ettiğinde, ne oldu da, bu hale geldi diye ne olur hiç şaşırmasın!..

İşte o yönetmelik
7 Eylül 2013’te Resmi Gazete’de yayınlanan Orta Öğretim Kurumları Yönetmeliği’ne göre sınıfta kalma tarihe karışıyor gibi gözükse de hâlâ mağdur olanlar var ve bütünleme sınavı hakkı istiyorlar.
Liselerde, statülerine göre 15 ile 20 arası ders bulunuyor. Ve kredisi yüksek derslerden üçünden, beşinden geçer not aldığınızda, sınıfınızı direkt geçmek için gerekli 50 not ortalamasını tutturmanız hiç de o kadar zor değil.
İşte o yönetmeliğin sınıf geçmeye yönelik maddeleri:
Doğrudan sınıf geçme: MADDE 57- (1) Ders yılı sonunda;
a) Tüm derslerden başarılı olan,
b) Başarısız dersi/dersleri olanlardan, yılsonu başarı puanı en az 50 olan öğrenciler doğrudan sınıf geçer.
(2) Yılsonu başarı puanıyla başarılı sayılamayacak derslerden başarısız olan öğrenciler, o dersten/derslerden sorumlu geçer.
Sorumlu olarak sınıf geçme ve sorumluluğun kalkması: MADDE 58- (1) Doğrudan sınıfını geçemeyen öğrencilerden, bir sınıfta başarısız ders sayısı en fazla 3 ders olanlar sorumlu olarak sınıflarını geçer. Ancak alt sınıflar da dâhil toplam 6 dersten fazla başarısız dersi bulunanlar sınıf tekrar eder. Nakil ve geçişler nedeniyle ortaya çıkan sorumlu dersler bu sayıya dâhil edilmez.
Sınıf tekrarı ve öğrenim hakkı: MADDE 59- (1) Öğrencilerden;
a) Doğrudan, yılsonu başarı puanıyla veya sorumlu olarak sınıf geçemeyenlerle devamsızlık nedeniyle başarısız sayılanlar sınıf tekrar eder. Sınıf tekrarı hazırlık sınıfı hariç, orta öğrenim süresince en fazla bir defa yapılır. Öğrenim süresi içinde ikinci defa sınıf tekrarı durumuna düşen öğrencilerin ders yılı sonunda okulla ilişiği kesilerek Açık Öğretim Lisesine veya Mesleki Açık Öğretim Lisesine kayıtları yapılır.

Öğretmenler öfkeli
Eğer bir sistemde ölçme değerlendirme konusunda sıkıntı varsa, o sistem iflah olmaz derler.
Ve bu konuda, sakın ola öğretmenlere soru sormayın yoksa bir dokunup bin ah işitirsiniz.
Özetin özeti: Sınıf tekrarı, tıpkı savaş gibi en son düşünülmesi gereken bir konu ama başarıya giden yol da kolaycılıktan geçmiyor!..