Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sert yorumları ve farklı üslubuyla Türkiye’nin en çok konuştuğu isimlerden biri haline gelen Erman Toroğlu önceki gece Genç Bakış’ta konuğumuzdu. Arel Üniversitesi’ndeki programda öğrenciler ile Toroğlu arasında zaman zaman sert atışmalar yaşandı. Toroğlu, öğrencileri banknot olarak gördüğünü söyledi, onlar da onu “şovmen”, “kaşar” ve “kabzımal” olarak nitelendirdiler.
Futbolun yanı sıra siyaset, sigara yasağı, GDO’lu ürünler gibi güncel konuların da tartışıldığı programdan bazı satır başları:
- Kimsenin adamı değilim. Tek başına bir adamım. Ama aldığım eğitimi, birikimi ve gördüklerimi insanlara aktarmak zorundayım. Programımda şov var, evet. Uzun yıllar futbolculuk, hakemlik yaptım. Hakemliğin 6 yılında da FİFA hakemliği kokartı taktım. Bilmeyenlerin konuştuğu yerde ben bu işleri yapan, köküne kadar bilen bir insan olarak, şovumu da yaparım, takla da atarım.
- Maraton’da çıkar çevrelerine çok dokunuyorum ben. Şu ana kadar bana dokunamıyorlarsa geçmişte bir sakatım olmadığındandır.
l Tek hedefim var; bir gün futbol federasyonu başkanı olursam futbolda neler yapabileceğimi iyi biliyorum.
- Hakemlerimiz şu anda Avrupa’ya gidiyorlar ama yine istenilen düzeyde değil. Eskiden bahaneleri vardı, Milli Takım, kulüp takımları gidiyor mu ki biz gidelim? diyorlardı. İkisi de oldu onlar yine yoktu.
* Hakemlerden çok çektiğim, çok kızdığım için bu sistemi değiştirmeye karar verip hakemliğe başladım.
* Sigara yasağı şu anda uygulanmıyor. Denetimler kesinlikle iyi değil. Domuz gribi sigaranın önüne geçti. Ben sigara içmiyorum. İçilsin de istemiyorum. Madem bu kanun geldi, haksız rekabet olmasın diyorum. Bunun için de bana on yerden ateş ediyorlar şimdi. Ama ben yasal olarak mücadele ediyorum. Hakkımda yazılar yazıyorlar, Başbakan’ın oğluyla ortakmışım, dumanı çeken makine getirmişiz, gümrükte bekliyormuş, ben bununla para kazanacakmışım. İnanabiliyor musunuz? Hiçbiri doğru değil.
* Diyarbakırspor’a tribünlerden “PKK dışarı” denilmesi son derece yanlış. Ama kahrolsun PKK demekte bir şey yok. Zaten onun için de Futbol Federasyonu kahrolsun PKK diyene ceza vermiyor ama “PKK dışarı” diyene okkalı bir ceza veriyor, verdi.
* Mesela küfrediliyor. 30 saniye edilirse ceza yok, 90 saniye edilirse ceza geliyor. Hepsinin süresi var. Bunları yapanlar bu süreyi biliyorlar, 80 saniye küfrediyorlar. Rezillik yani, küfrediyorsa toptan ver cezayı.
* Şike sigara dumanı gibidir, görürsünüz, yakalayamazsınız. Zaten takım olarak şike yapılmaz. Diyorlar ki x takım bu maçı sattı. Bunun için başkanın gidip soyunma odasında arkadaşlar bu maçı satıyoruz demesi gerek. Bu olmaz. Çünkü o oyuncular gider, başka bir gün başka yerde oynar, bu duyulur. Bu iş şahıslarla olur, onlar satın alınır, onu da engellemeniz çok zordur.
* Şu an kimin şampiyon olacağını kestirmek çok zor. Ama Fenerbahçe’nin fikstür olarak büyük avantajı var. Deplasmanı çok az.

Eleştiri sırası öğrencilerdeydi. Toroğlu’na aynı dilde yorumlar...
* Fatih Terim’in aldığı para kesinlikle fazla değildi.
* Üç büyük başkan Türkiye Futbol Federasyonu’nun üzerinde yıllardır olan etkinliklerini hâlâ sürdürmek istiyorlar.
* Bugün Diyarbakırlı işadamları Diyarbakırspor’a yardım etmiyorlarsa onların ayıbı. Ama bugün Sivas’a bakın, Antalya’ya bakın, Bursa’ya bakın. Durum fiyasko, yardım eden yok. Herkesin gözü Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’ta. Çünkü orada vitrin var.
* Türkiye’de insan değil robot yetiştiriyoruz. Önce tartışan, beyin jimnastiği yapan öğrenci yetiştirebiliyor muyuz ona bakalım. Robot gibi üniversite mezunu yetiştiriyoruz. Bu nasıl eğitim sistemi? Ben ortaokulda, lisede, üniversitedeki öğrencilere banknot gözüyle bakıyorum.
* Ben zamanında, “Kodu mu oturtacak bir genelkurmay başkanı istiyorum” demiştim. O zamanın Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, “Herkes layık olduğu genelkurmay başkanını ister” dedi. Ben olsam cevap vermezdim. Aynı Genelkurmay Başkanı 1 ay sonra “Öğlen yemeklerimi evden getirdiğim sefertasından yiyorum” diye bir beyanat verdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin Genelkurmay Başkanı suikasta karşı yemeğini evden getirip yiyorsa eğer, o zaman ben yanmışım. Ben genelkurmay başkanı olsam öttürürüm adamı. Suikasta karşı evden sefertası getireceğim? Ne demek? Soruşturma açarım, her şeyi yaparım, sonuna kadar giderim.
* Türkiye’de demokrasi olduğuna inanmıyorum. Siyasi partilerin içinde tartışma ortamı yok. Bugün siyasi partilere bakın, genel başkana karşı geldiğiniz zaman partiden ihraç edilirsiniz. E, bu nasıl demokrasi?
* Yılbaşında büyük ikramiye bana çıksa hiçbir şeyimi değiştirmem. Çıkmamış gibi hareket ederim. Çünkü öyle tarz parayı kullanmasını bilmiyorsanız büyük tehlikedir.
Özetin özeti: İngiliz başbakanlarından Thatcher, “Her sabah uyandığımda eğer beni eleştiren bir basın yoksa, ülkemde demokrasi iyi işlemiyor diye, endişesine kapılırım” demiş. 2010, umarız demokrasiye olan saygının doruğa çıktığı bir yıl olur. Mutlu yıllar...