Katsayı tartışmaları nedeniyle, eğitimin ve öğrencilerin tüm sorunları şu günlerde unutulmuş gözüküyor. Oysa sayıları az ya da çok, diğer öğrencilerin de pek çok sorunu var. Örneğin harp okullarından ayrılan öğrencilerin.
İlk darbeyi, “Okuldan atıldılar” diye manşetlere çıkınca yediler. Başarısız diyenler de çıktı. İrticacı diyenler de. Oysa, tamamına yakınının farklı nedenleri vardı. Uyumsuzluk ilk sırada geliyordu. Ama nedense diğer lise ya da üniversite öğrencilerine gösterilen tolerans onlara gösterilmedi. Diğer tüm okullara giren öğrenciler gibi, askeri okullara giren öğrenciler de çok çeşitli nedenlerle uyum sorunu yaşayabilirler. Bu da olağan sayılmalı.
Bu öğrencilerden pek çoğu dereceye girecek kadar başarılı öğrencilerdi. Bu yüzden bazıları en iyi üniversitelere yatay geçiş yaptı ya da ÖSS’ye girerek farklı fakültelere girdi. Yapılan haberlerde ise popüler üniversitelere girenler dikkati çekti. Diğerleri görmezden gelindi. O günlerde, yani geçen yılın ortalarında hem kendileri, hem de aileleri sıkıntılı günler yaşadı. Görünen o ki sıkıntıları hâlâ devam ediyor...
Bu konuda her şey mevzuatlar çerçevesinde gerçekleşti ve ayrılan öğrencilere, yatılı öğrenim olanağı sunan tüm okullarda olduğu gibi, yüklüce bir fatura çıkarıldı. Henüz YURTKUR gibi haciz noktasına gelmemişler. Ama aileler daha şimdiden kara kara düşünmeye başlamışlar. İşte bu konuda gelen maillerden biri:
Ağır fatura
“Sayın Abbas Güçlü,
Size daha önce harp okullarından ayrılan öğrencilerin karşılaştıkları zorluklar hakkında yazılar yazmıştım. Yaşanan son gelişmeleri de sizinle paylaşmak istedim. 2009 yılında harp okullarından ayrılan öğrencilerin, askeri liselere girerken imzalamak zorunda kaldıkları yüklenme senedi nedeniyle ödemeleri istenen tazminatlar için tebligatlar yapılmaya başlandı. Yapılan tebligatlarda hiçbir açıklama olmadığı gibi, okula girerken imzalanan senette kefilin sorumluluğu için belirtilen miktar 33.000,00-TL iken ailelere 55.000,00-TL gibi oldukça yüksek hesaplar çıkarıldı. Neredeyse hepsi dar gelirli olan aileler bu tazminatı nasıl ödeyecekleri konusunda kara kara düşünmektedirler. Zira ödeme süresinin taksitler halinde 5 yıla kadar uzatabileceği belirtilirken, taksit süresi kadar yasal faizin işleyeceği de yapılan tebligatlarda yer almaktadır. Zaten çocuklarının askeri okuldan ayrılmasının ve yeniden sınav stresi yaşamasının sıkıntısını yaşayan aileler bir de ödenmesi mümkün olmayan tazminatlarla karşı karşıya bırakılıyor. Bu konuyu gündeme getirmenizi rica ediyoruz.”
Uyumsuzluk nedenleri?
Askeri lise ya da harp okullarından gönüllü ayrılma nedenleri arasında çok farklı gerekçeler gösteriliyor. Askerlikle uyum sağlayamamaktan disiplin anlayışına, yeni arayışlar içerisinde olmaktan zorunlu hizmete kadar bilindik pek çok gerekçe ayrılma nedenleri arasında görülüyor.
Peki oran yüksek mi? Üniversitelerle kıyaslandığında çok yüksek değil. Ama kendi içlerinde bir yükselme trendi olduğu da muhakkak.
Peki bu noktada, nasıl bir ödeme planı çıkarılır ve veliler nasıl rahatlatılır? Üniversitelerde böylesi problemler yaşandığında devreye siyaset giriyor ve TBMM’den yeni yasalar çıkarılarak sorun bir şekilde çözüme kavuşturuluyor. Ama sanki askeri öğrenciler için aynı durum söz konusu değil. Sanıyorum bu konuda da Genelkurmay’ın bir çözüm üretmesi gerekiyor. Örneğin, tabii eğer kanunlar kendilerini bağlamıyorsa, faiz oranları düşürülebilir ve üniversitelere geçiş yapan öğrencilerin bulundukları üniversiteyi bitirip, iş güç sahibi oluncaya kadar geri ödemeleri dondurulabilir. Örneğin mezuniyetten üç yıl sonraya gibi...
Böylesi bir durum askeri okullardan ayrılmaları özendirir mi? Kesinlikle sanmıyorum. Askeri okul öğrencileri, içlerindeki o heyecanı öylesine canlı tutuyorlar ki, üstüne üstlük milyonlar da verseniz okullarından ayrılmazlar, o üniformayı çıkarmazlar. Çünkü onlar asker olmak istiyorlar. Tıpkı, ille de öğretmen olacağım diye 7-8 yıldır atama bekleyen öğretmenler gibi.
Özetin özeti: Günümüzde genç olmak gerçekten de çok zor. Özellikle de ülkemizde...