Hoş geldin Biruni Üniversitesi...

Üniversite sayımız 200’e yaklaşıyor; İstanbul’da da 50’ye. Peki, çok fazla mı? Evet demek mümkün değil. Çünkü yükseköğrenimdeki okullaşma oranımız hala AB ortalamasının çok gerisinde.
Yani üniversite sayımız, 250’ye kadar çıkabilir. Ama bir tek şartla! İstihdam olanakları da mutlaka düşünülsün...
Biruni ismini daha önce de Biruni laboratuvarlarıyla duymuştuk. Ama yeni üniversitenin onlarla isim benzerliği dışında bir alakası yokmuş. Peki, kurucusu ya da kurucuları kim?
Daha da merak edilen soru, niye ille de Biruni?
Yeni üniversite de sağlığa yönelik olacağına göre, sağlık kurumları niye özellikle onun ismini tercih ediyor?

Kurucu Rektör
Üniversitenin Kurucu Rektörü Prof. Dr. Adnan Yüksel, aynı zamanda Bezmiâlem Üniversitesi’nin de kurucu rektörü, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet’in de baş Danışmanı.
Ve bakın Prof. Yüksel, niye bu ismi aldıklarını ve amaçlarını nasıl anlatıyor: “Biruni Üniversitesi, sağlık, eğitim ve kültür alanında topluma verimli ve etkin hizmet sunmak ve toplumsal gelişime katkıda bulunacak projelere kaynak sağlamak amacıyla çeşitli hizmetlerde bulunan Dünya Eğitim Vakfı tarafından kuruldu. Dünyanın kendi ekseni etrafında ve güneşin çevresinde döndüğünü Kopernik ve Galile’den 500 yıl önce, yerçekimi kanununu Newton’dan 700 yıl önce izah eden, sayısız buluşları ile kendi çağının çok ötesine uzanan, evrensel deha Ebu Reyhan El Biruni, üniversitemize ismini vermiş ve ilham kaynağı olmuştur. Biruni Üniversitesi, sevgi, başarı ve kalite üçlüsünü yaşamın tüm alanlarına hâkim kılmak ve 21. yüzyılın evrensel dehalarını yetiştirerek “Bilimin Geleceği” olmak idealiyle eğitim dünyasındaki yerini almıştır.”
Çok iddialı söylemler. Umarız hedeflerine ulaşabilirler. Kendilerine bol şans diliyoruz. Ona da ihtiyaçları olacaktır...