Liselere giriş sistemi, önceki yıllarda olduğu gibi yine karmakarışık. Oysa, Bakan Avcı, bu yıl düzeltileceğine söz vermişti. Görünen o ki, o da, tıpkı kendinden önceki bakanlar gibi bürokrasinin direncini kıramadı. Bu yüzdendir ki, kayıt sistemi yine çorbaya döndü...
Haziran’da, Bakan Avcı ve MEB üst düzel bürokratlarıyla, bu konuda saatlerce süren bir toplantı yaptık ve olası sorunların tümü, bu toplantıda, uzun uzadıya dile getirildi.
Sadece dinlediler.
Bu, MEB’in huyudur, sorun çıkmadan çözüm üretmez, üretse de, aman bu yıl böyle kalsın, zaten okullar da açılmak üzere der ve bir sonraki yıla erteler...
Yine öyle yapıyor, eylül sonu, yeni kurallar getirmeye başlar ve sıkıştığında da, gelecek yıl, bütün bu sorunlar çözülecek sözü verir. Ama niyeyse hiç arkası gelmez...
Eminim ki, tıpkı önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da, en iyi okullar da dahil, bir çok lisede, sırf bu inat bu yüzünden, binlerce kontenjan yine boş kalacak...
MEB bürokratları, yine itirazların en büyüğünü yapıp, bizim yanıldığımızı söyleyeceklerdir.
Umarız, yanılan biz oluruz, umarız, sıkıntısız bir kayıt dönemi yaşanır ve tek kontenjan bile boş kalmaz.
Böylesi bir tablo gerçekleşsin, söz veriyoruz, ilk alkışlayan biz oluruz...
3 okula birden kayıt!
Nasrettin Hoca, ağaçtan düştüğünde, doktordan önce, bana çabuk, daha önce ağaçtan düşen birini bulup, getirin, beni en iyi o anlar demiş. İşte bu yüzden, biz de, bu sıkıntıyı, en iyi çekenler bilir, diyor ve sözü onlara bırakıyoruz:
“Konu TEOG ile ilgili. Bildiğiniz gibi, bu sene özel okulların kayıt dönemleri devlet okullarının yerleştirme listelerinin açıklanmasından daha erken başladı.
Bu bağlamda, aynı öğrencinin, birden fazla özel okula, kesin kayıt yaptırmasına, sistemin izin verdiğine hep birlikte şahit olduk.
Ama asıl dramatik durum, 22 Haziran’da, devlet okullarının yerleştirme listeleri belli olduğunda gerçekleşecek .
Özel okullara kayıt yaptıran bu çocuklardan bazıları, bir devlet okuluna da yerleşecek ve kendi tercih listelerinde daha yukarı yürüyebilmek için nakil başvurusunda da bulunacaklar.
Devlet okullarının verdiği bilgiye göre, nakil sureci eylül sonuna kadar devam ediyor olacak .
Bu durumda, aynı çocuğun kaydı, hem bir devlet okulunda hem de minimum 1 özel okulda olabilecek, teorik olarak ..
Zira yine aldığımız duyumlara göre, özellikle özel okullar kesin kayıt yaptıkları ve çocuğa okul numarası dahi verdikleri halde, e-okul sistemine giriş yapmadıkları için, çocuklar nakil dilekçesi verebiliyor konumundalar.
Yani aynı anda Alman Lisesi, Robert Lisesi gibi okulların kesin kayıt listelerinde oldukları halde, Erkek, Galatasaray Lisesi gibi okulların nakil listelerinde de yer alabilecekler.
Bu durumda, ancak eylül sonunda, kimin nerede kaldığı belli olacak. Ve bu çocuklar, haksız yere başkalarının girebileceği kontenjanları, eylül sonuna kadar ellerinde tutuyor olacaklar.
Biz zavallı veliler ve çocuklar da, pinpon topu gibi devlet okulları ve özel okullar arasında dönüp duracağız.
MEB, bu gelişmelerden haberdardır diye düşünüyorum.
Bu konu, aslında özel okulların e-okul’a kesin kayıt listelerini doğru bir şekilde girmeleri için MEB tarafından zorlanmaları ve her an takip edilmeleri ve kesin kayıtlara bakarken devlet/özel fark etmeksizin bir öğrencinin sadece bir okulda kaydı olabilir yaklaşımı ile hareket edip, birden fazla kayıt yakalanması durumunda da derhal birinin iptaline zorlaması ile çözülür kanaatindeyim.”
Hâlâ zaman var!
Çözüm için hâlâ zaman var. Eğer çabuk davranılır ve yerinde kararlar alınırsa, önümüzdeki kayıt dönemi, daha az sıkıntıyla atlatılabilinir. Ama yok biz bu sistemin sonuna kadar arkasındayız diyorsanız, siz bilirsiniz der, zamanı geldiğinde de bu söylemlerimizi hatırlatırız...
Özetin özeti: Hatadan dönmek erdem, inat etmek ise baş ağrısıdır...
