KKTC ekonomisinin ciddi anlamda daha fazla öğrenci ve daha fazla turiste ihtiyacı var. Ama sanki bu gerçekleşmesin diye elden gelen her şey yapılıyor. Eskiden İsrail’e gidip gelmek çok zordu. Galiba şimdi KKTC için aynı süreç gerçekleşiyor...
Önceki gün 24 saatliğine KKTC’ye uçtum.
Macera İstanbul’da başladı.
Güya yurtdışı ya, pasaportu yanıma aldım. Daha önce nüfus cüzdanı ile de gidip gelmiştim. Hiç harç pulu istenmemişti. Ama bu kez ille de harç pulu diye tutturdular.
Niye sorusuna ise nüfus cüzdanı ile çıkarsanız gerekmez ama pasaport olduğu için harç pulu zorunlu deyip çıktılar işin içinden.
Tabii arkasından niye ile başlayan sorular devam etti:
Harç pulu neden nüfus cüzdanı için değil de, pasaport için zorunlu?
- Oradan başka ülkelere gidebilirsiniz
Ama KKTC’den başka ülkelere direk uçuş yok...
- Biz o tarafına karışmayız.
Kaldı ki buradan nüfus cüzdanı ile çıkıp, oradan Türkiye aktarmalı yurtdışı yaparsam yine harç pulu almamış olacağım, yani bunun bir mantığı yok...
- O tarafı bizi ilgilendirmez.
Peki KKTC size göre yurtiçi mi sayılıyor, yurtdışı mı?
- Yurtdışı ki dış hatlar terminalinden uçuyorsunuz.
Peki yurtdışına nüfus cüzdanı ile çıkılır mı?
- Kesinlikle hayır.
Peki o zaman niye ille de nüfus cüzdanı diyorsunuz?
- Kural böyle
Peki bu kuralı gösteren yazılı bir belge var mı?
- Harç pulundan muaflar listesinde KKTC çıkışlarında nüfus cüzdanı yazıyor ama pasaport yok. Demek ki muaf değil.
Peki size bunun böyle yorumlanacağını kim söyledi?
......
Eziyet bu kadarla bitmedi
Seyahatlere genelde günü birlik gittiğim için tıraş takımı hep yanımda olur. Bu kez de öyle oldu. Tıraş losyonunu daha yeni almıştım. Benzerini de daha önceki uçuşlarda hep yanımda taşıyordum ve hiç sorun olmuyordu. Ama bu kez ille de çöpe atacaksın diye tutturdular ve attırdılar. Dökmeli olduğu için sorun olmaması gerekirdi. Şimdiye kadar da olmuyordu. Zaten minnacık bir şey. Görevliler orada biraz inisiyatif kullansalar, yaptıkları işin ne kadar mantık dışı olduğunu görecekler ama hayır ille de çöpe atacaksın deyip attırdılar...
Ve bitmeyen beklemeler. Her giriş çıkışta uzun uzun kuyruklar. Sürekli takıp çıkartılan kemer, bilgisayar, telefon, saat ve diğer ayrıntılar. Eğer bu kesin bir kuralsa hemen her defasında, her havaalanında, yurtiçi yurtdışı fark etmeksizin her uçuşta uygulanmalı, eğer değilse de yolcuların burnundan getirilmemeli. Güvenlik elbette her şeyden çok daha önemli. Ama bazen tacize dönüşüyor. Farklı muameleler ise çileden çıkartıyor...
İkramlar da yurtiçi
KKTC’ye yurtdışı terminalinden uçuyorsunuz, gümrüklerden geçiyorsunuz ama ikramlarda yurtiçi menüsü veriliyor.
Akla gelen soru şu: Kim kimi kandırıyor?
Eğer KKTC farklı bir devlet ise her şeyi ile ona göre davranalım. Yok eğer değilse de birbirimizi kandırmayalım. Farklı uygulamalar yapmayalım. Yıllardır bu oyunu oynuyoruz da değişen ne oldu? Ya devlet olarak tanınması için çok daha yoğun çaba harcayalım ya da farklı uygulamalardan vazgeçelim.
Öğrencilerle konuştuğunuzda en çok şikâyetçi oldukları konulardan birisi de bu. Farklı bir ülkede miyiz yoksa Türkiye’de mi bunu bir türlü anlamıyoruz. Bir öyle, bir böyle diye yakınıyorlar...
Eğitim mi turizm mi?
KKTC Başbakanı İstanbul’da turizmi canlandırma turuna çıkmış. Ada için turizm elbette önemli. Ama KKTC ekonomisini ayakta tutan gücün ne kumarcılar ne de turistler olduğunu hiç kimse söyleyemez. Öğrenciler gittiğinde geriye hiçbir şey kalmaz. Bu yüzden, üniversite ve öğrencileri çok daha fazla ciddiye almaları gerekiyor. Eğer bu yıl da kontenjanlar boş kalırsa, işte o zaman Türkiye de onları zor kurtarır!.. İngiltere bir eğitim adası ve en büyük gelir kaynaklarından birisi de eğitim. Keşke İngilizlerin bu yönüne de biraz özenseler! Ayrıca çok daha önemli bir ayrıntı var ki o hep gözden kaçıyor!
Siyasetçilerin bir türlü başaramadığını, üniversiteler çoktan başardı. Her ne kadar KKTC siyaseten tanınmasa da üniversiteleri dünyanın dört bir yanında tanınıyor. 100’e yakın ülkeden öğrenci geliyor, başta Avrupa olmak üzere dünyanın en önemli akademik kuruluşlarına üyeler, dünyanın en iyi üniversiteleri ile ortak bilimsel projeler yapıyorlar...
Özetin özeti: KKTC’nin geleceği konusunda, bizim ya da onların, ciddi bir tanınma ve kalkınma politikası olduğuna inananlar var mı?..