ODTÜ, Boğaziçi, Galatasaray, İstanbul Erkek, Kadıköy Anadolu, TED, Koç, Sabancı ve Bilkent'te eğitim ve öğretim, gelecek ders yılından itibaren Türkçe yapılacak. Yabancı hocaların verdikleri dersler ise tercüman tarafından Türkçeye çevrilecek...
Gazetelerde yakında benzeri bir haber okursanız hiç şaşırmayın. 50'ye yakın milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığı'na verilen kanun teklifi, yine benzeri bir amaçla verilen bir başka kanun teklifi ile birleştirilerek gündemin öncelikli maddeleri arasına alındı...
Çoğunluğu MHP ve ANAP'lı olan milletvekilleri, yazdıkları gerekçede; globalleşen dünyada birden çok yabancı dil bilmenin artık bir zorunluluk haline geldiğini özellikle hatırlatıyorlar. Ama nedense statü değişikliğine gidilmesi halinde nasıl yabancı dil öğretileceği konusuna açıklık getirmeyi unutmuşlar...
Aslında bu konuda dahiyane fikirleri olduğu kesin! Meğerse dil öğrenmek çok kolaymış. Yurtdışına gitmeye de gerek yokmuş. Hele hele öğrenilenlerin pekişmesi amacıyla bazı derslerin yabancı dille yapılması fikri külliyen kandırmacaymış. Dil bilimciler ne derler bilmem ama, sayın milletvekillerimiz her konuda olduğu gibi bu konuda da fazlasıyla deneyimliler. İşte söyledikleri:
"Bugün, çağdaş öğretim metodları ve araçları ile en zor bir yabancı dili, arzulu ve yetenekli bir öğrenciye, 5, 6 ay içinde öğretmek mümkündür. İyi bir yabancı dil bilen bir kimse, mesleği için gerekli olan terminolojileri, gerektiği zaman 2, 3 ay gibi kısa bir süre içinde öğrenebilir..."
Ya! Gördünüz mü? En zoru yani Japonca, Çince için 5, 6 ay gerekiyor. İngilizce Almanca ve Fransızca için 3, 4 ay yeter de artar bile. Eeee öğrenemiyorsanız sorun sizde. Ya "yeteneksizsiniz" ya da "arzulu" değilsiniz. Milletvekillerim öyle diyor!..
Durun daha bitmedi. Sanırdık ki yabancı dil bilmek faydalı bir şey. Meğer ne çok zararı varmış da haberimiz yokmuş. Milli kültürümüzden, ulusal değerlerimizden uzaklaştırdığı bir yana, daha neler neler varmış:
* Yabancı dille öğretim, sınıfta önemli ölçüde bilgi kaybına neden olmaktadır.
* Ezberciliği teşvik ediyor.
* Velilerin okul seçiminde yanılmalarına neden oluyor.
* Büyük bir öğrenci kitlesini, gereksiz yere, istekleri dışında yabancı dil öğrenmeye zorluyor.
* Halkın dili ile bilim ve teknoloji dili birbirine yabancılaşıyor.
En beter olanı da, bu melun yabancı dille eğitim yüzünden millet olma özelliğimiz kayboluyormuş. Eh ne diyelim. Onlar diyorsa doğrudur!..
Özetin özeti: Söz konusu okulların genel eğitim içindeki oranı sadece yüzde 2. Kaldı ki Türkiye'de yapılan yabancı dille eğitim değil, bazı derslerin pekiştirme amacıyla yabancı dille okutulması durumudur. Bundan da vazgeçilemez mi, elbette vazgeçilir. Ama yerine daha iyi bir öğretme yöntemi bularak.
Sayın milletvekillerimiz hiç kaygılanmasınlar, söz konusu öğretim kurumlarına giden, görev yapan, çocuğunu gönderen ve açılışını gerçekleştirenler de Türkçe ve vatanseverlik konusunda en az onlar kadar duyarlılar!..